Haberin İngilizcesi için tıklayın
İktisatçı-Yazar Mustafa Sönmez basın kartını yenilemeyen İletişim Başkanlığına karşı başlattığı hukuk mücadelesini kazandı.
Ankara 12. İdare Mahkemesi, Sönmez’in başvurularını sonuçsuz bırakan İletişim Başkanlığını haksız bularak gazeteciye ‘sürekli basın kartının’ teslim edilmesine hükmetti.
Kararla ilgili konuşan Sönmez “İletişim Başkanı Fahrettin Altun’la Twitter’da polemiklerimiz oldu. Beni Twitter’dan engelledi. Fakat bu Altun’un elindeki devlet yetkisini beni cezalandırmak amacıyla kullanması haddi değildir. Ne olursa olsun bu ülkede kapısı çalınacak bir hukuk, bir yargı, bir mahkeme vardır.” dedi.
TIKLAYIN - BİA MANİFEST: Basın Kartını Gazeteci Örgütleri Verir, Devlet Değil
TIKLAYIN - 2 yıl 8 aylık sürekli basın kartı mücadelesi
Nisan 2021'de CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın başvurusuna cevap veren İletişim Başkanlığı 2018'de yapılan yönetmelik değişikliği sonrasında kendilerine 10 bin 486 başvuru yapıldığını, 9 bin 115 gazetecinin basın kartınının yenilediğini açıkladı. Bu süreçte 1371 gazetcinin basın kartınının yenilemediğini, değerlendirme süreci devam eden başvuru sayısının 220 olduğunu ve son iki senede iptal edilen basın kartı sayısının da 1238 olduğunu söyledi. |
“İktidar ‘Siz muhalifsiniz burnunuzu sürttürüyoruz’ demiyor ama bizler bunun böyle olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
En başından beri iktidarı da İletişim Başkanlığını da eleştirdiğini ifade eden Sönmez gazetecilerin haklarını sonuna kadar savunması gerektiğini belirterek “Ben bu inançla mahkemeye başvurdum ve beklediğim gibi mahkeme lehime sonuçlandı. Basın kartı bizim emeğimizle hak ettiğimiz bir şey. Kimsenin bunu iptal etme haddine, hukukuna sahip değildir. Bu tür haksızlığa uğramış herkesin bunu yapması lazım. Bu kararı emsal göstererek hakkını savunması lazım.” dedi.
Önderoğlu: Bu ayrımcı pratik son bulmalı
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da “Dar bir güvenlik ve ideolojik bakış altında, sürekli basın kartı sahibi de olsa eleştirel gazetecileri medya alanından dışlanmak için her yola girişiliyor” dedi ve kartları verilmeyen Aydın Engin ve Kazım Güleçyüz gibi gazetecileri hatırlattı.
Önderoğlu “Ankara İdare Mahkemesi kararı, sadece gazetecilik meslek örgütlerinin tutumunu haklı çıkarır nitelikte kalmayıp idarenin, çeşitli prosedürlere sığınılarak gazetecilerin kartsız bırakılmasının amaçladığını da gösteriyor. Sürekli basın kartı kayıp bir gazeteciye, kartını yenileme başvurusu yapıldığında sanki kart için ilk kez başvuru yapıyormuş gibi muamele yaparsanız herkes iyi niyetinizden şüphe duyar elbette. Umarız ki, Sönmez'den sonra, diğer gazetecilerin de açtığı davalarla bu haklar teslim edilir ve İletişim Başkanlığı'nın bu ayrımcı pratiğini son bulur.” ifadelerini kullandı.
Başkanlık Sönmez'in başvurusunu dikkate almadı
32 yıldır sürekli basın kartı sahibi olan Sönmez, kartını kaybettikten sonra Kasım 2019’da İletişim Başkanlığına başvurdu.
Sürekli basın kartı bir daha kendisine verilmeyen Sönmez Temmuz 2020’de İletişim Başkanlığına yeniden başvuru yaparak kartını istedi. Ancak Kasım 2019’daki başvuru sebebiyle İletişim başkanlığı ikinci başvuruyu kabul etmedi.
İletişim Başkanlığı Sönmez’e "İlgilinin basın kartı başvurusu değerlendirme aşamasında olup değerlendirme süreci tamamlandığında kendisine bilgi verilecektir” şeklinde cevap verdi.
İdare Mahkemesine dava açan Sönmez, başvurusunun ‘kayıp kart başvurusu’ olduğunu, bu noktada İletişim Başkanlığının herhangi bir değerlendirme yapma yetkisinin bulunmadığını, kendisinin bekletilmesinin gerekçesiz olduğunu, İletişim Başkanlığının hukuka ve mevzuata aykırı davrandığını belirtti.
"Devlet güven duygusunu zedelememeli"
Davayı görüşen mahkeme, kararında ‘Basın Kartı Yönetmeliğine’ atıf yaptı, ‘hukuk devleti’ ve ‘hukuk güvenliği ilkesini’ hatırlattı.
Mahkeme bu ilkeler için “Hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar” dedi.
Mahkeme “Kanunlara ve istikrar kazanmış idari uygulamalara güvenerek hayatını yönlendiren, hukuki iş ve işlemlere girişen bireyin bu ve istikrar kazanmış idari uygulamalara devam edileceği yolunda oluşan haklı beklentisinin mümkün olduğunca korunması hukuki güvenlik ilkesinin gereğidir” dedi.
Mahkeme kararında ‘belirlilik ve hukuki güvenlik’ ilkelerinin idarenin keyfi hareket etmesini engellediğini de belirtti.
Mahkeme masraflarını da Başkanlık ödeyecek
Mustafa Sönmez’in başvurusuna cevap vermeyen İletişim Başkanlığını haksız bularak adalet, hakkaniyet, kazanılmış hakların korunması ilkesini zedelediğine karar verdi. Mahkeme ayrıca İletişim Başkanlığının hareketinin ‘hem bireylerin tüm eylem ve işlemlerde devlete güven duyabilmesi ilkesini ifade eden hukuki güvenlik ilkesiyle, hem de idarenin yaptığı iş ve eylemlerde makul süre içerisinde hareket ederek bireylerin mağduriyetini engelleme işlevi olan hukuki belirlilik, tutarlılık ilkesiyle’ uyarlık bulunmadığı kanaatine vardı.
Mahkeme İletişim Başkanlığının Mustafa Sönmez’e kartını vermesine hükmederek, mahkeme masraflarının davalı kuruluş tarafından ödenmesine hükmetti.
(HA)