Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalar sürüyor.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 118’inci duruşmada dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, İstanbul Jandarma istihbarat görevlileri Ecevit Emir ve Emre Cingöz, Trabzon İstihbarat Şube Müdür yardımcısı Ercan Demir ile şube görevlisi Ergün Yorulmaz savunma yaptı.
Daha önce bugün dilenmesi kararlaştırılan İstanbul Jandarma istihbarat görevlisi Hacı Şefik Şimşek, Trabzon istihbarat şube müdürü Faruk Sarı ve şube görevlisi Gazi Günay’ın 11 Ocak Pazartesi günü yapılacak duruşmada dinlenmesine karar verildi.
Mahkeme, 6 Ocak’ta görülen duruşmada dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileri Veysal Şahin ile Volkan Şahin’in tutuklanmasına karar vermişti. Bugün görülen duruşmada da aynı şubede astsubay olarak görev yapan Okan Şimşek’in cinayetten önceden haberi olduğu gerekçesiyle tutuklanmasına karar verildi.
Poyraz: Görev ihmal terör suçu değildir
Duruşmada ilk olarak esas hakkındaki mütalaada cinayetinin gerçekleşmesinin beklemek ve cinayetin engellenmesi için herhangi bir işlem yapmamakla suçlanan Ali Poyraz savunma yaptı. FETÖ üyeliğinden tutuklu olan Poyraz duruşmaya SEGBİS aracılığı ile katıldı.
Poyraz savunmasında şöyle konuştu:
“Örgüt üyeliğinden cezam var ama kesinleşmedi. Bilgisayarcıyım ve 20 yıl teknik bürolarda çalıştım. Kısa bir süre C Şubede çalışırken bu menfur cinayet işlendi. Hrant Dink’i ben bilmiyordum. Şubede yeniydim. Arkadaşlara sordum ve öğrendim. Malum istihbarat raporu ben dairede çalışmaya başlamadan 8 ay öncedir.
“Afaki tabirlerle bir masumu suçlamak doğru değil. O rapor geldiğinde ben görevde değilim. 2007’de alınan ifadelerimde masumluğum anlaşılmıştı, yıllar sonra tekrar sanık oldum. Menfur eylem olduğunda C Şube Müdürlüğü Başkanı’nın sorumluluğu yok benim mi var? Trabzon ve İstanbul’da sorumlu mevkide olanlar da örgüt üyeliğinden suçlanmamış ben suçlanıyorum.
"Görev ihmal terör suçu değildir. Benim bu suçu işlediğime dair somut bir delil öne sürülmüş değil. Suçun Yargıtay kararlarında tarif edilen maddi koşulları da oluşmamıştır. Şüphe sanık yararına değerlendirilir ilkesi var. Suçun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatı gerekir. İhtimalle cezalandırma yasaya uygun değildir. Suç kastı da aranmalıdır.
“Bylock kullandığım iddia ediliyor ama Yargıtay örgüt üyeliği için bunun yeterli olmadığı ve yan delillerle desteklenmesini şart koşuyor. Program kullanıcı listesinde adım yazılmış ama giriş şifrem yok. Örgüt üyeliğine işaret eden herhangi bir görüşme içeriği de yok. Bu şekilde mahkumiyet hükmü kurulamaz.
“Ceza muhakemesinde usul esas kadar önemlidir. 4 yıldır avukatımı görmedim. Müdavim çekilmiş ve başkası atanmış. Avukatsız savunma yapmak durumunda kaldım. Yeni atanan müdafi ne savunma yapacak ben de merak ediyorum.”
Mahkeme başkanı Akın Gürlek Ali Poyraz’ın savunması devam ederken “Süreniz bitti, son cümlenizi alalım” diye uyardı. Ali Poyraz örgüt üyeliğini reddederek savunmasını sürdürünce Gürlek “Siz zaten örgüt üyeliğinden başka mahkemede ceza almışsınız. Onu da dikkate alacağız. Son cümlenizi alalım, avukatınıza söz vereceğiz” dedi ve Poyraz’ın sözünü keserek avukatına söz verdi. Ali Poyraz’ın avukatı müvekkilinin beraatını istedi.
Emir: Afaki bilgilerle suçlanıyorum
Poyraz’ın ardından Ecevit Emir savunma yaptı. Cinayet anında olay mahallinde olmakla suçlanan Emir savunmasında “Telefon kayıtları ve kamera kayıtlarında olay mahallinde olmadığını söylüyor. Raporlarda bir kesinlik yok. Yıllarca istihbarat birimlerinde çalıştım. Uzun yıllar terör bölgesinde çalıştım. Maddi sıkıntılar ve mağduriyet yaşadım. Örgüt üyesi olmadığım yaşadıklarımdan bellidir. Mükafatımı da cezalandırılarak aldım. Çocuklarımdan 6 sene ayrı kaldım. Çok sıkıntılar çektim. Boyun eğmedim. Ben bunlardan olsam bunları çekmezdim. Net delille değil afaki bilgilerle suçlanıyorum. Beraatımı istiyorum” dedi.
Ardından söz alan avukatı ise “HTS kayıtlarında tespit edilen görüşmelerin içeriği ve nereden arandığı belli. Ben dosyayı yeni aldım, inceledim somut bir delil bulamadım. Müvekkilimin beraatını istiyorum” dedi.
Uzun: F4 raporu benden gizlendi.
Emir’in ardından F4 gizli haber raporlarını inceleme gereği duymayan ve bu nedenle görevini kötüye kullanmakla suçlanan Sabri Uzun Savunma yaptı. Uzun savunmasında “Cinayetten 7,5 yıl sonra ilk ifadem alındı. İfadem alınırken F4 raporu benden gizlendi. Aslında yargıdan gizleniyordu. Muhittin Zenit’in telefonu yasa dışı yöntemle dinlenmiş. Dink cinayetiyle ilgili bilgileri örgüt üyeleri gizlemeye çalıştı. İstanbul İstihbarat Müdürünü İstanbul’u terk etmesi için tehdit ediyorlar. Ben burada aslında gönüllü sanığım” dedi.
Uzun’un ardından konuşan avukatı: “Müvekkil cinayetin işlendiği tarihte görevde değildi. İddianamede öyle yazılmış. Görevi ihmal iddiaları ise varsayıma dayanıyor. İstihbarat Daire Başkanının arşiv kaydını bilmesi ve aklında tutması mümkün değildir” diye konuştu ve “Kendisine sunulmayan bir rapor görevi ihmale gerekçe gösterilemez. Ne raporlar geldi bakayım demesi beklenemez. Bu denetçilerin görevidir. Daire başkanı alt kademelerde ne oluyor orada diye araştıramaz. Zaten çok yoğun bir tempoda çalışır” dedi.
Cingöz: Görüntülerdeki ben değilim
Daha sonra esas hakkındaki mütalaada cinayet mahallinde olmakla suçlanan Emre Cingöz savunma yaptı. Cingöz “Ben olay sırasında orada değildim. Görüntülerdeki ben değilim. O saatte İstiklal caddesi mis sokakta PKK ile ilgili bir görevdeydim. Cinayet öncesi Ogün Samast’ı takip etmedim. Kamera görüntüleri İstanbul jandarma personeline ait değil. Ben olay yerinde hiç bulunmadım. FETÖ üyesi değilim. Mesleğimden erken ayrılmama neden olan zaten bu örgüttür. Yıpratıldım ve istifa ettim. Bu elim cinayetle ilgim yok. Hrant Dink’in adını dahi bilmiyordum. Beraatımı istiyorum” diye konuştu.
Ergün Yorulmaz ve Ercan Demir’in savunmalarının ardından mahkeme heyeti duruşmayı bitirdi. Hacı Şefik Şimşek, Faruk Sarı ve Gazi Günay’ın 11 Ocak’ta dinlenmesine hükmetti.
Mahkeme cinayetten önceden haberi olduğu ve bunu sakladığı gerekçesiyle Okan Şimşek’in tutuklanmasına karar verdi.
Kaynak: Bülent Aydın / Twitter
(HA)