Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG), hazırladığı ‘Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu’na göre 2020’de en az 79 gazeteci gözaltına alındı, 24 gazeteci tutuklandı, 19 gazeteci saldırıya uğradı, 43 gazeteci 150 yıl 15 gün hapis, ile 56 bin 310 TL para cezasına çarptırıldı.
Diyarbakır Yenişehir’deki dernek binasında hazırladıkları raporu kamuoyuna duyuran DGF Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, 2020’yi siyasal, toplumsal ve ekonomik olarak büyük krizlerle geride bıraktıklarını söyleyerek, geçtiğimiz yılı ‘problemler yumağı’ olarak nitelendirdi.
2020’de de sorunların çözümü yerine basın emekçilerinin susturulmak istendiğini söyleyen Müftüoğlu, gazetecilere yönelik baskıların sistematik hale getirildiğini ifade etti.
"Dünya basın özgürlüğü sıralamasına bakmak yeterli"
Raporda yer alan gözaltı, tutuklama, soruşturma, dava, hapis cezası, erişim engeli, ekran karartma gibi hak ihlallerini sıralayan Müftüoğlu özetle şöyle konuştu:
“Geride bıraktığımız yılda gazeteciler neredeyse her gün bu ve benzeri baskı türleriyle yüz yüze bırakıldı. İktidarın oluşturduğu havuza girmeyen, ötekilerin sesini duyurmaya çalışan, doğru ve cesur habercilik ilkesiyle hareket eden basın emekçileri hedef tahtasına oturtuldu.
“Hedef basın emekçileri olsa da amaç halkın gözünü ve kulağını kapatmaktır. Toplumun görmesini ve duymasını engellemektir. Bugünkü iktidar sahiplerinin kendi basınını oluşturmasının temel nedeni de budur. Halk, iktidar dışında bir şey görmesin, duymasın isteniyor. Bu nedenle tek tip bir gazetecilik modeli yaratılmak için her yol deneniyor. İktidar basın özgürlüğü değil, kendi propagandasını yapan, gazeteci kimliği taşısa da bir partili gibi hareket eden çalışanlar istiyor.
“İktidar kanadı ‘En özgür basın bizde’ söylemini ağzından düşürmese de yaşananlar tam tersi bir durumu ortaya koyuyor. Bunu biz değil önümüzdeki tablo söylüyor. Bu tabloyu görmek için de kapatılan basın kurumlarına, tutuklu gazetecilere, basın emekçilerinin karşılaştığı zorluklara ve Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü sıralamasına bakmak yeterlidir. Basın özgürlüğü söylemlerle değil ifade özgürlüğü, haber yapma hakkı ve halkın haber alma hakkına saygı duymakla sağlanabilir.”
"Kürt gazeteciler daha fazla sıkıntı yaşıyor"
Kürt gazetecilere ayrı bir başlık açılması gerektiğini belirten Müftüoğlu,konuşmasını “Zira Türkiye’de Kürtler her alanda olduğu gibi basın ve medya alanında da ciddi sıkıntılar yaşamakta, Kürt gazeteciler üzerindeki baskı ve zor katmerleşmektedir. Van’da 5 gazeteci arkadaşımızın tutuklanması örneğinde olduğu gibi, Kürt gazeteciler çalıştıkları alanlarda pek çok engelle karşılaşabilmektedir” şeklinde sürdürdü.
Müftüoğlu, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında son sıralarda, en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülkeler arasında ise en ön sıralarda olduğunu ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:
“Cezaevine konulmayan gazetecilerin de özgürlüklerini tam anlamıyla yaşayabildiklerini söyleyemeyiz. Basın emekçileri dışarıda olsa bile bir tutukluluk hali ile karşı karşıya bırakıldı. Farklı yollarla mesleklerini icra etmeleri engellendi. Gazetecilerin büyük zamanı adliye koridorların da beklemek veya yaptıkları haberlerle ilgili emniyette ifade vermekle geçti.”
"Özgürlükten bahsetmek mümkün değil"
Sansür ve yayın engelleri üzerine de konuşan Müftüoğlu, bu durumun olağan bir hal aldığını sözlerine ekledi. Müftüoğlu “Yüzlerce internet sitesi yayınladıkları içerikler nedeniyle sansüre ve kapatmaya maruz kalıyor. İktidar beğenmediği haber içeriklerini yayından kaldırabiliyor. Binlerce sosyal medya hesabı, ilgili kuruluşlara uygulanan baskılar sonucu kapatılarak sansürleniyor. Sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan yüzlerce kişi soruşturma, dava ve cezalandırmalara maruz kalıyor” diye konuştu.
Müftüoğlu sözlerini “Gazeteci, temel ilkeler çerçevesinde her türlü haberi yapabilmeli, toplum da yaşananları tüm yönleriyle doğru bir şekilde görebilmeli, okuyabilmelidir. Bunun için basının üzerindeki baskılara son verilmeli, gazetecilik nefessiz bırakılmaktan vazgeçilmelidir. Çünkü basının özgür olmadığı bir yerde toplumun özgürlüğünden ve demokrasiden bahsetmek mümkün değildir” diyerek noktaladı.
Sansür ve baskının boyutu
DFG Eşbaşkanı Serdar Altan ise 2020 yılında yaşanılan hak ihlallerini şu şekilde sıraladı:
- Gözaltına alınan aazeteciler: 79
- Tutuklanan gazeteciler: 24
- Saldırıya uğrayan gazeteciler: 19
- Kötü muamele, tehdit ve ajanlık dayatması: 17
- Haber takibi engellenen gazeteciler: 12 olay
- Hakkında soruşturma açılan gazeteciler: 54
- Hakkında dava açılan gazeteciler: 53
- Cezalandırılan gazeteciler: 43 kişiye 150 yıl 15 gün hapis, 56.310 TL para cezası
- Yargılaması devam eden gazeteciler: 231 dosya, 539 gazeteci
- İlan reklam cezası verilen gazeteler: 8
- RTÜK cezaları: 43
- İnternet erişim engeli: 1960 haber, 145 internet sitesi
- İşine son verilen gazeteciler: 6
- Tutuklu gazeteci sayısı (04 Ocak 2021 itibariyle): 90
(HA)