Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Birliği'nin (AB) yürütme organı olan Avrupa Komisyonu 2020 Genişleme Paketi kapsamında hazırladığı Türkiye Raporu'nda Ekim 2019'da Hürriyet gazetesinde yaşanan işten çıkarmalara yer verdi.
Türkiye'nin göç ve iltica politikasında ilerleme kaydettiğini, raporda hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükler alanlarında ise gerilediğini belirten Avrupa Komisyonu 43'ü Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi 45 çalışan işten çıkarmasıyla ilgili 126 sayfalık raporun 37. sayfasında şu yorumu yaptı:
Gazetecilerin temsiliyeti gazeteci meslek örgütleriyle hükümete yakın sendika arasında bölünmüş durumda. Türkiye’de gazetecilik, ücretlerin düşük olduğu, yargı tacizi riskinin yüksek olduğu ve iş güvencesinin bulunmadığı güvencesiz bir meslek.
Çalışma şartları, sendikal haklar ve iş mevzuatının uygulanmasındaki yetersizlikler, basın kartı alma konusundaki zorluklar ve keyfi akreditasyonlar başlıca kaygı verici konular olmayı sürdürüyor.
Araştırmacı gazeteciliğin karşı karşıya kaldığı editöryel baskı, otosansür ve yargı tacizi, söz konusu özellikle siyaseten hassas konular olduğunda, bir norm haline gelmiş durumda. Ekim 2019’da Hürriyet gazetesi 43’ü sendikal faaliyetleri sebebiyle olmak üzere 45 gazeteciyi tazminatsız işten çıkarttı.
Tuna: Sendikal faaliyet nedeniyle işten çıkartıldığımızı teyitledi
Avrupa Komisyonu’nun bu değerlendirmesini bianet’e yorumlayan TGS İstanbul Şube Başkanı ve Hürriyet’te işten çıkartılanlar arasında bulunan Banu Tuna “Türkiye’de yaşayan gazetecilerin durumunu Avrupa Komisyonu’ndan okumak yürek burkucu olmakla birlikte hak mücadelemiz açısından son derece önemli” dedi.
Tuna, sendikal faaliyetleri nedeniyle tazminatsız olarak işten çıkartıldıklarının Avrupa Komisyonu'nca da teyitlendiğini söyledi.
İşten çıkartılan bir grubun işe iade davası bir grubunsa alacak davası açtığını belirten Tuna “Sendikal taleplerimiz vardı ve bu talepler Avrupa Komisyonu tarafından da görüldü dedi.
Raporun açılan davalarda ellerini güçlendirdiğini aktaran Tuna, her iki davada da birer duruşma görüldükten sonra pandemi nedeniyle dosyalarda bir gelişme olmadığını ama yarın (8 Ekim) işe iade davasının ikici duruşmasının Bakırköy Adliyesi’nde görüleceğini ifade etti.
Tazminatlarının ödenmeden işten çıkarıldıklarını hatırlatan Tuna “Komisyonun raporunda bizimle ilgili bölümü mahkemeye sunacağız. Fakat taktir yine de mahkeme başkanının olacak” diye konuştu.
Hürriyet’teki işten çıkarmaların son 10 yıllık süre içerinde bilinirliği en yüksek gazeteci meselelerinden birisi olduğunu ifade ederek “Gazeteci yargılamalarını işin içine katmadan söylüyorum. Gazetecilerin emek mücadelesi bakımından Hürriyet davası son zamanların en bilinen mücadelesi haline geldi. Türkiye şartlarında bir meseleyi uzun süre gündemde tutmak mümkün değil. Ama herkes bizim hak mücadelemizi biliyor” diye ekledi.
Tuna son olarak “Keşke artık iyiye doğru değişiklikler görmeye başlasak. Bütün basın ve çalışanları zor durumda. Kürt basını iki kat zor durumda. Artık iyi şeylere ihtiyacımız var” dedi.
Raporda son dönemdeki tahliyelere karşın 120 gazetecinin hapiste olduğu ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın geçen yıl 715 basın kartını iptal ettiği de belirtildi.
Ne olmuştu
Hürriyet dahil Doğan Holding'e ait gazeteler, televizyonlar ve DHA geçen yıl Demirören Holding'e satılmış, geçtiğimiz Ekim ayında da gazetede çalışan 50'ye yakın muhabir ve editör, gazete tarihinde bir ilk olarak 'eve gönderilen tebligat yoluyla' işten çıkarılmıştı.
TIKLAYIN - Hürriyet'te Eve Tebligatla İşten Çıkarmalar
TIKLAYIN - Hürriyet'ten Çıkarılan Gazeteciler: Sendikalı Olduğumuz İçin Atıldık
TIKLAYIN - Hürriyet'ten Çıkarılan Gazeteciler: Biz 45'likler Haklarımızı İstiyoruz
TIKLAYIN - Hürriyet'te 4. İstifa: Yapılanları Hazmetmek Zor
TIKLAYIN - Hürriyet Editörü Yazdı: Eş Zamanlı "İşletmesel" Tebligat Saldırısı
(HA)