Haberin İngilizcesi için tıklayın
bianet.org'un da dahil olduğu 136 adresin erişiminin engellenmesine karar verilmesine uluslararası basın kuruluşlarından da tepki geldi.
RSF: Bu keyfi ve acımasız karar bozulmalı
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF): “RSF erişime engellenmek üzere olan Türk partner kuruluşu, haber ve bilgi sitesi bianet’in karşı karşıya kaldığı zulmü kayıtsız ve şartsız bir şekilde kınıyor. RSF Türk yetkililerin bu keyfi ve acımasız kararı bozması gerektiğini ifade ediyor.
“Herhangi bir içeriğe atıf yok”
bianet’in Türkçe versiyonu, Ankara’daki bir “sulh mahkemesi” tarafından verilen 16 Temmuz tarihli mahkeme kararıyla erişim engeli getirilen onlarca internet sitesi ve sosyal medya hesabından biri.
Söz konusu karar, “milli güvenliği tehdit ettiklerini” söylüyor, fakat herhangi bir açıklama yapmadan veya herhangi bir içeriğe atıfta bulunmadan sadece bir polis soruşturmasından bahsediyor. bianet’in yanı sıra sol görüşlü Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) da aralarında olduğu diğer medya organları da bu kararın hedefinde.
“bianet barış gazeteciliğini savunuyor”
Konu hakkında konuşan RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, “bianet’i milli güvenliğe tehdit olarak tanımlamak saçmalığın en üst noktası” diyor ve ekliyor, “Site, kurulduğu ilk günden bu yana barış gazeteciliğini savunuyor. En üst düzeyde verilen son sözlerle çelişen bu keyfi sansür uygulamasını şiddetle kınıyor, yetkilileri bu acımasız kararı vakit kaybetmeden geri almaya çağırıyoruz.”
“Erdoğan tamamen engelleme olmayacak” demişti
Mayıs ayının sonunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, meclise sunulan bir dizi reform sayesinde tek bir içerik sebebiyle bir internet sitesine erişimin tamamen engellenmesinin artık mümkün olmayacağını söylemişti.
Kürt sorunu, ifade özgürlüğü, kadına şiddet ve LGBTİ hakları gibi en hassas konularda uzmanlaşan bianet, kurulduğu 1997 yılından bu yana insan hakları gazeteciliği konusunda öncülük etmiştir.
“bianet eğitim merkezini hayata geçirdi”
bianet’in yaptığı yayınlar arasında RSF’den Erol Önderoğlu’nun Türkiye’de medyanın karşı karşıya kaldığı zulüm üzerine hazırladığı üç aylık raporlar da var.
bianet ayrıca ülke çapında en iyi gazetecilik uygulamalarını desteklemek için bir eğitim merkezini de hayata geçirdi.
“2014 yılında hükümetin yargıyı dizginleme çabalarının bir parçası olarak oluşturulan “sulh mahkemeleri”, başvuru olanaklarının sınırlı olduğu yeterince desteklenmeyen kararlar verdiği için Avrupa Konseyi tarafından da eleştirilmiştir.
“200 bin yazısının hepsine erişim yasağı”
bianet daha önce erişim engeli getirilmiş iki haberiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesine iki başarılı başvuruda bulunmuş, Aralık 2018 ve Nisan 2019’da verilen iki karar da bianet’in lehine olmuştur. Fakat bu sefer tüm siteye erişim engeli getirildi.
Bu, son 22 senede sitede yayınlanan yaklaşık 200 bin yazının hepsine erişimin engellenmesi demek.
Türkiye’de medyanın halihazırda endişe verici durumu Temmuz 2016’da gerçekleştirilen başarısız darbe girişiminden sonra daha da kritik bir hal aldı. Pek çok medya organı hiçbir etkili başvuru yolu olmaksızın doğrudan kapatıldı. Toplu davaların görüldüğü Türkiye’de rekor sayıda profesyonel gazeteci de hapiste bulunuyor.
RSF’nin 2019 Dünya İfade Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 157. sırada yer alıyor."
Uluslarası Af Örgütü: Sansürün derinleştiğine işaret
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyalar Sorumlusu Milena Buyum: Türkiye’de basın özgürlüğü hakkını hedef alan ve ciddi biçimde zedeleyen doğrudan saldırıların sonuncusu olan bu skandal karar, devletin halihazırda uyguladığı kısıtlayıcı sansürün daha da derinleştiğine işaret ediyor.
“Ankara’daki mahkeme tek bir kararla, bunun neden gerekli ya da orantılı bir karar olduğuna ilişkin herhangi bir gerekçe sunmadan yüzlerce internet adresine erişimi engelledi. Medyaya yönelik baskının sürdüğü dönem boyunca insan hakları ihlallerini korkusuzca haberleştirmeye devam eden bianet de bu kararın hedef aldığı internet adresleri arasında yer aldı.
“Söz konusu karar bozulmalı ve Türk yetkililer her geçen gün sayısı daha da azalan bağımsız sesler üzerindeki bunaltıcı baskısına son vermelidir.”
IPI: Kararın iptali için çağrıda bulunuyoruz
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI): Mahkeme kararının iptali için Türk yetkililerine çağrıda bulunuyoruz. Bu engelleme kararı, ülkede uzun süredir baskı altında tutulan basın özgürlüğü ve defalarca ihlal edilen tarafsız bilgiye erişim hakkının yetkililerce bir kez daha çiğnenmesi demektir.