Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, hapishanede gazete ve dergilere ulaşamayan mahpusların başvurusunu değerlendirdi ve Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Mahkemenin kararında, gazete ve dergilerin mahpuslara verilmemesinde, “kişisel durumlarının değil, terör mahkumu olmaları ve yüksek güvenlikli infaz kurumlarında tutulmaları gibi kategorik nedenlerin etkili olduğu” ifade edildi.
AYM ayrıca, aynı yayının ülkedeki “tüm ceza infaz kurumlarında aynı statüde bulunan tutuklu ve hükümlülere verilip verilmemesine ilişkin değerlendirmelerin son derece değişken olduğunu” belirtti.
“Keyfiyeti engelleyecek mekanizma yok”
2016/12936 numaralı, “Recep Bekik ve Diğerleri” başlıklı kararda, keyfiyeti engelleyecek bir sistem olmadığı görüşü de yer aldı:
“Süreli yayınların ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülere teslim edilip edilmemesinde keyfiliği engelleyecek, aynı hukuki durumda bulunanlara aynı uygulamanın yapılmasını sağlayacak, açık, yol gösterici ve istikrarlı idari uygulamaları garanti edecek bir mekanizmanın bulunmadığı kanaatine ulaşmıştır.”
Ayrıca, gazete ve dergilerin cezaevine kabulü sırasında, Anayasa Mahkemesince ortaya konulan kriterleri karşılayan tutarlı değerlendirme yapılmadığı ifade edildi.
“Sistemde yapısal bir sorun bulunuyor”
Mahkeme, daha önce verilen birçok ihlal kararının da uygulamada dikkate alınmadığının altını çizdi:
“Anayasa Mahkemesince bugüne kadar aynı konuda çok sayıda ihlal kararı verilmiş olmasına karşın bu nitelikteki müdahaleler ve bunlara karşı yapılan bireysel başvurular devam ediyor.
“Süreli yayınların ceza infaz kurumlarına kabul edilmesine ilişkin mevcut sistemde uygulamadan kaynaklanan bir yapısal sorun bulunduğu görülüyor.
“Süreli yayınların yeknesak, hakkaniyete uygun ve Anayasa Mahkemesinin öngördüğü kriterleri karşılayan bir yöntemle mahpuslara tesliminin sağlanması için etkin bir düzen kurulmadığı takdirde söz konusu yapısal sorunun devam edeceği ve bunun Anayasa'nın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğünün devamlı ihlali anlamına geleceği açıktır.”
Mahkeme bu gerekçelerle, ifade özgürlüğünün ihlaline hükmetti.
Ne olmuştu?
Yüksek güvenlikli hapishanelerde bulunan mahpusların satın aldıkları dergi ve gazete gibi yayınların çeşitli nüshaları, infaz kurumu eğitim kurullarının aldıkları kararlar uyarınca kendilerine teslim edilmedi.
Başvurular, şu hapishanelerdeki mahpuslarca yapıldı:
Tekirdağ 1 ve 2 No.lu, Sincan 2 No.lu, Ankara 2 No.lu, Bolu ve Edime F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kuramları ile Eskişehir H Tipi, Kırklareli E Tipi, Bafra T Tipi, Balıkesir L Tipi, İzmir 3 No.lu T Tipi, Bingöl M Tipi, Kayseri 2 No.lu T Tipi, Burdur E Tipi, Silivri 9 No.lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumlan ve Elazığ 2 No.lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu.
Başvuru yapmalarının sebebi, “ücretini ödeyerek abone oldukları ya da satın aldıkları dergi ve gazete gibi süreli yayınların çeşitli nüshalarının, infaz kurumu eğitim kurullarının aldıkları kararlar uyarınca kendilerine teslim edilmemesiydi”.
Teslim edilmeyen yayınlar da şöyle:
Özgürlükçü Demokrasi, Demokrasi, Demokratik Ulus, Yeni Demokratik Ulus, Serxwebun, Özgür Gündem, Özgür Halk, AzadiyaWelat, Diz Çökmeyenlerin Gazetesi ve Atılım isimli gazeteler ile Jineoloji isimli derginin 2014 ve 2018 yılları arasına yayımlanmış bazı nüshaları.
Bu yayınlar hakkında verilmiş bir toplatma ya da elkoyma kararı da bulunmuyordu.
İnfaz kurumu eğitim kurullarınca alınan yasaklama kararlarda, “yayınlarda terör örgütü ve liderlerini öven ve terör örgütü propagandası teşkil eden içerikler bulunduğu, dolayısıyla ceza infaz kurumunun güvenliği ile mahkûmun ıslahı amaçlarının gerçekleştirilmesine engel olacağı” değerlendirmesi yer alıyordu.
İnfaz hakimlikleri, bu kararlara karşı yapılan şikayetleri reddetti, ret kararlarına karşı yapılan itirazlar da ağır ceza mahkemelerince kabul edilmedi.
Mahpuslar da farklı tarihlerde AYM’ye başvurdu. AYM birçok farklı başvuru hakkında ortak değerlendirme yaparak tek bir karar verdi. (AS)
* Anayasa Mahkemesinin kararının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.