Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları devam etti.
36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM), Arel Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Efe Arık ile Öğr. Gör. U.Ş. ve Kadir Has Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Reyda Ergün'ün beşinci; İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Taner Gören'in ise altıncı duruşmaları görüldü.
Dört davada da kararını açıklayan heyet, akademisyenlerin tamamı için Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'de düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak" suçunu sabit görerek 1'er yıl 3'er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi.
Terörle Mücadele Kanunu 7/2Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
Kararların tamamında hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB)Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231’deki düzenlemede şu ifadeler öne çıkıyor. “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” |
Mahkeme başkanı: Hakan Özer - Üyeler: Merve Akyüz, Sümeyye Nur Özparlak - Savcı: Hasan Adalı.
Akademisyenlerden son savunma
Akademisyenler esasa ilişkin savunmalarında suçlamaları reddederek derhal beraat talebinde bulundu. Avukatları Meriç Eyüboğlu da müvekkillerinin beraat taleplerine ilişkin hukuki gerekçeleri sundu.
TIKLAYIN - Reyda Ergün'ün Esas Hakkında Mütalaaya İlişkin Beyanı
Taner Gören ise savcının "örgüt propagandası yapmak"tan ceza istediği esas hakkında mütalaasına karşı şu ifadelere yer verdi:
“30 yıldır akademisyenim. Aslında emekliliğime bir yıl daha vardı. Fakat bir yıl önce emekli olma gereğini duydum. Nedenini anlayamadığım suçlamalar yüzünden sürekli mahkeme salonlarında aktivite yapmak zorunda kaldığım için emekli oldum. “Hastalarıma en doğru tedavi yaklaşımlarını uygulayarak sağlık hizmeti verirken Haziran 2015’te başlatılan operasyonlar sürecinde yaşananları gördükçe bir hekim ve insan olarak burada ifade edemeyeceğim duygular yaşadım. “Sokağa çıkma yasakları vardı. Şehirdeki operasyonda savaş araçları kullanılıyordu. Buna anlam veremiyordum. Kabullenemiyordum. Önüme gelen bu metin diyordu ki bu sorun barışçıl yollarla çözülsün. Metnin ana teması barıştı. Hislerime tercüman olduğu için imzaladım. “Metni doğrulayan raporlar var. Halkın temiz su ve yiyeceğe ulaşamadığını, elektrik olmadığını söylüyordu bu raporlar. Burada yaşam hakkı ihlaliyle ilgili insanı ürküten rakamlar var. Siviller hayatlarını kaybettiler. “Terörle mücadele yapılıyor ama insanlar hayatlarını kaybediyor. Ben vatandaş olarak buna karşı bir şeyler söyleyebilmeliyim. Siz mesela Eyüp Ergen ismini biliyor musunuz? Bir erkek hemşire, nöbetten eve dönerken kafasına isabet eden kurşunla öldü. “Hipokrat’ın bir aforizması var çok meşhur. ‘Önce zarar verme’ demektedir. Terörle mücadele etmek lazım ama alakasız binaların yıkılabileceğini, sivillerin ölebileceğini öngörmemek mümkün mü? “Bakıyoruz ki en zengin insanlar silah tüccarları. Acaba insanlık olarak kullanılıyor muyuz? Ben bunu düşünmek zorundayım. Descartes biliyorsunuz şöyle söylüyor, ‘düşünüyorum öyleyse varım’. Sacco ve Vanzetti yanlış suçlamalarla yargılanıyorlar ve idam ediliyorlar. Başka bir örnek de Rosenberg’ler meselesi. Türkçesi var okumanızı tavsiye ederim. Casuslukla suçlanıyor ve idam ediliyorlar. Daha sonra suçsuz oldukları ortaya çıkıyor. “Vanzetti’nin son cümlesi: ‘Haklı olduğumdan o kadar eminim ki ikinci kez dünyaya gelsem şu ana kadar yaptıklarımı yine yapmak isterdim.’ Burada ben de o kadar eminim ki bu ceza beni etkilemeyecek. Bu cezayı bir onur belgesi olarak saklamayı düşünüyorum. “Son olarak bir Temel fıkrası anlatayım. Bir felsefe toplantısında Temel diyor ki: ‘Bakın bi sürü şey konuştunuz. Ama şunu unuttunuz. Dünyada 3 çeşit insan vardır: sayı saymasını bilenler ve bilmeyenler.’” |
1'er yıl 3'er ay ertelemeli hapis cezaları
Mahkeme heyeti, ayrıntısını gerekçeli kararda açıklamak üzere, “PKK terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu sabit görerek sanıkların 1 yıl hapisle cezalandırılmalarına, suçun yayın yoluyla işlendiği gerekçesiyle TMK 7/2’nin 2. cümlesi gereğince cezanın yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmalarına; cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri göz önüne alınarak altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmalarına” hükmetti.
Kararların tamamında sanıkların "sabıkasız olması" ve "kişiliği göz önüne alındığında yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkemede kanaat oluştuğu" gerekçesiyle hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 16 Ocak 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 450 oldu. 80 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 3 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 1 akademisyen ise 2 yıl 3 ay; 1 akademisyen 2 yıl 6 ay; 1 akademisyen 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum oldu. HAGB istemeyenlerBugüne kadar 10 akademisyen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmedi. İçlerinden 6'sına 1 yıl 3 ay, 1'ine 1 yıl 6 ay, 1'ine 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Altı kişiden birinin cezası mahkemenin kanaatiyle ertelendi. 2 kişinin kararı henüz açıklanmadı. 3 akademisyene HAGB'ye ilişkin beyanları sorulmadı. Birine 1 yıl 6 ay, birine 1 yıl 3 ay, birine 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi: * Prof. Dr. Büşra Ersanlı - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Ayşe Erzan - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Özdemir Aktan - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Öğr. Gör. Aslı Takanay - Karar açıklanmadı. * Doç. Dr. Esra Arsan - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Mahkeme kanaatiyle 2 yıl denetimle ertelendi. * Prof. Dr. Gülhan Türkay - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Mahkeme kanaatiyle 2 yıl denetimle ertelendi. * Yrd. Doç. Dr. Lütfiye Bozdağ - 1 yıl 6 ay hapis cezası. Cezada indirime gidilmedi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı - 2 yıl 6 ay hapis cezası. HAGB'yi kabul etmediğini açıklamıştı. Yasal imkan bulunmadığından ceza ertelenmedi. HAGB sorulmayanlar* Arş. Gör. Onur Baysal - 28. ACM - 1 yıl 3 ay. HAGB beyanı sorulmadan HAGB'li ceza kararı verildi. * Dr. Yonca Güneş Yücel - 28. ACM - 1 yıl 6 ay. HAGB sorulmadan kabul ettiği ileri sürüldü. 2 yıl denetimle erteleme yapıldı. * Prof. Dr. Gençay Gürsoy - 37. ACM - HAGB hususunda hiç beyanı alınmadı. 2 yıl 3 ay hapis cezası. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor. TIKLAYIN - Akademisyen Yargılamalarının Sayılarla Bir Yılı Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)