Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
Bugün dört ayrı mahkemede altı akademisyenin duruşmaları görüldü:
25. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM): Sabancı Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayşe Gül Altınay'ın ikinci duruşması.
24. ACM: Boğaziçi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Aylin Ünaldı'nın üçüncü duruşması.
26. ACM: Bilgi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Sezai Ozan Zeybek'in ikinci duruşması.
37. ACM: İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Naz Çavuşoğlu, Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve Arş. Gör. Can Soylu'nun üçüncü duruşmaları.
2 akademisyene ceza
37. ACM'de duruşması görülen akademisyenlerden Çavuşoğlu ve Soylu'ya Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'de düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak" suçu sabit görülerek 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Terörle Mücadele Kanunu 7/2Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
İki kararda da hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB)Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231’deki düzenlemede şu ifadeler öne çıkıyor. “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” |
Süre talepleri reddedildi
Soylu'nun duruşmasında sağlık sorunları nedeniyle süre isteyen avukat Meriç Eyüboğlu'nun talebi reddedildi. Çavuşoğlu'nun duruşmasında Eyüboğlu süre talebini yinelemedi. "Tarafsızlığını yitirdiği" gerekçesiyle heyetin reddini istedi.
Naz Çavuşoğlu ise HAGB konusunda fikir bildirmek için süre istedi. 37. ACM heyeti hem süre talebini, hem heyetin reddi talebini reddetti.
Avukat Eyüboğlu, heyetin reddinin reddi kararına itiraz edeceğini mahkemenin bu aşamada karar vermesinin Ceza Muhakemeleri Kanunu'na (CMK) aykırı olduğunu söyledi. Ancak heyet, CMK'da böyle bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle talebi reddederek kararını açıkladı.
Bir ek savunma bir birleştirme kararı
25. ACM heyeti Ayşe Gül Altınay'a hakkında "örgüte yardım" suçunun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu (TCK) 314/2, TMK 5/2 ve TCK 220/7 maddelerinin uygulanması ihtimaline binaen" ek savunma süresi verdi.
TCK 220/7 Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek olan ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir. TCK 314/2 TCK madde 220/7’ye göre suçlanan kişiye verilecek cezayı kapsayan maddedir. Buna göre, örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. TMK 5/1 Bu maddeye göre, yukarıda tanımlanan suçtan ceza alan kişiye verilen ceza yarıda bir oranında arttırılır. |
24. ACM heyeti, Aylin Ünaldı'nın dosyasını da kendi mahkemesi bünyesinde görülen diğer akademisyen dosyalarıyla birleştirdi.
Duruşmalardan ayrıntılar şöyle:
25. ACM
Mahkeme başkanı: Selami Yılmaz - Üyeler: Beyhan Acar, Yıldız Sezgin - Savcı: Mehmet İlker Durmaz.
Duruşmada hazır bulunan Ayşe Gül Altınay savunmasını sundu.
TIKLAYIN - Ayşe Gül Altınay’ın Beyanı
Mahkeme başkanı Altınay’a bazı sorular yöneltti:
Mahkeme başkanı (MB): Devlet gitmiş şiddet uygulamış gibi konuşuyorsun. Orada ne olduğunu biliyor musun?
Altınay: Bana yöneltilen suçlamalar karşısında yeterince kapsamlı savunma yaptım.
MB: Bildirinin kaynağı kimdi? Tamamını okudun mu?
Altınay: Bilmiyorum. Tamamını okudum.
MB: İngilizce metni imzaladın mı? Öyle bi metin gördün mü?
Altınay: Hayır.
Ek savunma
Sorgunun ardından mahkeme başkanı Altınay’a “atılı suçun örgüte yardım suçuna dönüşme ihtimaline binaen” ek savunma hakkı ve süresi olduğunu söyledi.
Altınay ve avukatı Fikret İlkiz süre talep etti. Savcı, esas hakkında mütalaasını hazırlamak için dosyanın tarafına tevdiini istedi.
Heyet, sanık ve müdafine “örgüte yardım suçunun oluşma ihtimaline binaen” ek savunmalarını bildirmek için gelecek celseye kadar süre verdi. Esas hakkındaki mütalaasını bildirmesi için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 26 Mart 2019’da.
24. ACM
Mahkeme başkanı: Yusuf Yılmaz - Üyeler: Ramazan Balcı, Çağlayan Özbay - Savcı: Halil İbrahim Kuş.
Aylin Ünaldı savunmasını yaptı.
TIKLAYIN - Aylin Ünaldı’nın Beyanı
Ardından avukatı Metin Sezgin, dosyaların birleştirilmesi ve Türk Ceza Kanunu (TCK) 301. maddesi uyarınca yargılamaya devam edilmesi için Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni istenmesini talep etti.
Birleştirme kararı
Heyet, dosyayı kendi mahkemesi içindeki diğer akademisyen dosyalarıyla birleştirdi.
Bir sonraki duruşma 25 Nisan 2019’da.
26. ACM
Mahkeme başkanı: Kemal Selçuk - Üyeler: Eda Gerdan, Recep Kurt - Savcı: Hakan Özer.
Sezai Ozan Zeybek savunmasında, “İmzaladığımız metnin suç içerdiğini düşünmüyorum. Suçun kapsamının genişletilmesinin uzun vadede topluma zarar vereceğini düşünüyorum. Buradaki amaç bizi susturmak ve düşünce özgürlüğünü kısıtlamak” diye konuştu ve beraatini istedi.
Avukatı Benan Molu ayrıntılı savunmalarını esas hakkında mütalaadan sonra yapacaklarını söyleyerek bu aşamada derhal beraat talebi olduğunu ifade etti. Müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti.
Vareste talebi kabul edildi
Savcı, avukatın vareste talebinin reddini ve esas hakkında mütalaasını hazırlamak için dosyanın tarafına tevdiini istedi.
Heyet, “eksiklik bulunmadığından” esas hakkında mütalaasını bildirmesi için dosyanın iddia makamına gönderilmesine ve sanık müdafinin kabulü ile sanığın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 28 Şubat 2019’da.
37. ACM
Mahkeme başkanı: Akın Gürlek - Üyeler: Erol Güngör, Ferhat Şahin - Savcı: Can Tümer Keriş.
1. duruşma
Mahkeme başkanı Can Soylu’ya bir önceki celsede esas hakkında mütalaanın açıklandığını hatırlatarak “Kararı açıklayacağız. Son savunmanı yapacak mısın” diye sordu. Soylu, derhal beraatini istedi.
Avukat Meriç Eyüboğlu, hasta olduğunu belirterek son savunmasını yapmak için süre talep etti.
Savcı, süre talebinin reddini istedi. Heyet “Bir önceki celsede son savunma için kesin süre verildiği” gerekçesiyle süre talebini reddetti.
Başkan: Bir sürü dosya var
Ardından esasa karşı savunma yapan Eyüboğlu, akademisyen yargılamalarında mahkemelerde çıkan farklı kararlara değindi. Mahkeme başkanı, Eyüboğlu’nun sözlerini tutanağa eksik aktardı. Eyüboğlu, “Aceleniz var ama mahkemeniz ilk kez karar vericek ve ben ilk kez son savunma yapıyorum” dedi. Başkan “Acelemiz var tabii. Bir sürü dosya var avukat hanım” diye konuştu.
Savunmasına devam eden Eyüboğlu, bildiri yayınlanmadan önce ve sonra hazırlanan ulusal ve uluslararası raporları sundu. “Bu raporlar metnin var olan gerçekliği gösterdiğini gösterir” dedi. Mahkeme başkanı avukatın döylediklerini özetlerken savunmayı tutanağa yine eksik geçirdi.
1 yıl 3 ay
Eyüboğlu, “Süre talebimizin kabul edilmediğini, söylediklerimizin tutanağa tam olarak geçirilmediğini ve SEGBİS’in açılmadığının da tutanağa geçirilmesini istiyoruz” dedi. Başkan söylenenleri tutanağa geçirdikten sonra karar için ara verdi.
Heyet kararında, "sanığın TMK 7/2'den suçunun sabit görülerek aynı maddenin 1. cümlesi gereğince suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, katın ağırlığı ve yoğunluğu dikkate alınarak 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, suçu basın ve yayın yoluyla işlemesi nedeniyle aynı maddenin 2. cümlesi gereğince cezanın ikide bir oranında arttırılmasına, yargılama sıraındaki davranışları nedeniyle altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına" karar verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.
2. duruşma
Esas hakkında mütalaaya karşı son savunmasını yapan Naz Çavuşoğlu, “Kalıcı bir barışın yaratılması amacıyla” bildiriyi imzaladığını söyledi. Mahkeme başkanı HAGB isteyip istemediğini sordu. Çavuşoğlu “Beyanda bulunmak için avukatımla görüşmek için süre istiyorum” dedi.
Heyet, “Son celsede sanığa son savunmasını yapmak için kesin süre verildiği, HAGB’nin yine son celsede ayrıntılı anlatıldığı” gerekçeleriyle talebin “yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu” yönünde karar verdi ve sanığın süre talebini reddetti. Avukatıyla görüşen Çavuşoğlu HAGB'yi kabul etti.
Heyetin reddi talebi
Mahkeme başkanı avukat Eyüboğlu’nun Soylu’nun duruşmasındaki beyanlarını tutanağa geçirmek istedi. Eyüboğlu diğer duruşmada süre talebini rahatsızlığı nedeniyle istediğini ancak reddedildiği için bu duruşmada yinelemeyeceğini söyledi. Ardından heyetin reddi talebinde bulundu:
“Biraz önce benzer bir dosyada bir başka müvekkilim için karar açıkladığınızdan heyetin reddini talep ediyorum. Tarafsızlık ilkesi ihlal edilmiştir. Mahkemece verilecek karar bellidir. Tarafsız ve objektif olma kriteri ihlal edilmiştir. Bu nedenle heyetin reddini talep ediyoruz.”
Heyetin reddinin reddi
Savcı avukatın talebinin geri çevrilmesini istedi.
Heyet de “yargılamayı uzatmak amacıyla yapıldığı” gerekçesiyle heyetin reddi istemini oy birliğiyle geri çevirdi ve Eyüboğlu’na son savunmasını sordu.
Eyüboğlu, “Heyetin reddi talebimizin reddine yetkili mercide yedi günlük süre içinde itiraz edeceğiz. Kanuna göre karar verilmesi için bu itirazın sonucunun beklenmesini talep ediyoruz” dedi.
İtiraz beklenmeden karar
Heyet, ara kararında “hakimin reddi isteminin geri çevrilmesi durumunda merci tarafından karar verilinceye kadar bir işlem yapılamayacağına dair kanunun sistematik düzenlenmesinde bir hükmün bulunmadığı” gerekçesiyle itiraz işleminin yargılamayı durdurmayacağına karar vererek talebi reddetti.
Tekrar söz alan Eyüboğlu, “Mahkemeniz tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) maddelerinin yanlış yorumlandığını düşünüyoruz. Hakimin reddi halinde acil işler dışında yapılan işler durur. Talebimiz itirazın beklenmesidir. Bu nedenle başka bir son savunma yapmayacağız” diye konuştu.
Heyet Soylu’nun duruşmasındaki gerekçelerini tekrarlayarak Çavuşoğlu’na 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.
3. duruşma
TIKLAYIN - Prof. Dr. Gençay Gürsoy'a 1 Yıl 15 Ay Hapis Cezası
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 11 Aralık itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 426 oldu. 41 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; akademisyen ise 1 yıl 15 ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel, Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gülhan Türkay'ın cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in ve Ersanlı'nın cezalarının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi. Türkay'ın gerekçesinde ise "sanığın talep etmediği" ifade edildi. Ancak heyet, Türkay'ı 2 yıl denetime tabii tutarak cezasını erteledi. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor. TIKLAYIN - Akademisyen Yargılamalarının Sayılarla Bir Yılı Birleştirme kararları 35. ACM, 33. ACM, 30. ACM, Mustafa Çakar başkanlığındaki 29. ACM ve 24. ACM'de akademisyen dosyaları birleştirildi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)