Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Prof. Dr. Hale Bolak Boratav'ın Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
Sayın başkan, sayın mahkeme heyeti,
Yargılamayı gerektirecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum.
Ben İstanbul Bilgi Üniverssitesi'nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak 20. yılımı bitirdim. Sosyal Psikoloji doktora derecemi ABD'de Kaliforniya Üniversitesi'nde tamamladım.
Aynı üniversitede dersler verdim, 5 yıl başka bir üniversitede Psikoloji Fakültesi dekanlığı yaptım. Sosyal bilimler alanındaki endeksli dergilerde birçok bilimsel çalışmam yayınlandı.
Toplumsal barış sosyal psikologların da önemli bir çalışma alanıdır. Bildiriyi tamamiyle barışçıl bir nedenle, akademisyenlerin de barış istediklerini dile getirmesinin önemli olduğunu düşündüğüm için imzaladım. Metnin şiddete övgü ve çağrı içerdiğini düşünmedim.
Ayrıca, bir psikolog olarak, benimsediğim meslek etiği “yararlı olmak ve zarar vermemek” ilkesidir.
Bu ilke doğrultusunda şiddetsizlik ve barış/huzur ortamı talebimizi, içinde yalşadığımız topluma karşı mesleki ve bilimsel sorumluluğumuzun gereği olarak görmekteyim.
Uzun süreli ve şiddetli çatışmaların toplumun birçok kesiminde, ve özellikle de olayların ortasında kalan bireyler üzerinde psikolojik travmaya yol açtığını biliyoruz.
Bu metni, bunları düşünerek imzaladım.
Şiddete de teröre de karşı çıkmak bir aydınının sorumluluğudur. Ayrıca, bir toplum bilimci olarak, eleştirel düşüncenin gerekli ve sağlıklı olduğuna inanıyorum.
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu bildiriye kendi irademle ve hiçbir baskı altında kalmadan attığım imzamın ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Son olarak da, siyasal iktidardan, barış ortamına yönelik çalışmaları gerçekleştirmesi ve insanların birlikte huzurla yaşayabilmelerini olanaklı kılması talebinde bulunmaya ve bu talebi ifade etmeye bir vatandaş olarak hakkım olduğunu düşündüm.
Yasaların vatandaşların siyasal iktidarı eleştirmesine olanak verdiğine inanıyorum. (HBB/TP)