Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Akademik Kurulu, fakülte öğretim üyelerinin hedef gösterilmesine ve “Bu suça ortak olmayacağız” metni nedeniyle dava ve soruşturma açılmasına karşı açıklama yayınladı.
Kurul, bildiriye imza atmanın akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirtti.
Öğretim üyelerine dönük disiplin soruşturmaları ceza yargılamalarını kabul edilemez bulduklarını belirtti, hedef gösterilen öğretim üyelerinin yanında olduğunu söyledi.
“Hedef gösterilen öğretim üyelerinin yanındayız”
Kurul’un açıklaması şöyle:
“Kamuoyuna ve Üniversite Yönetimine
"Yüksek Öğretim Kurumlarında Akademik Kurulların Oluşturulması ve Bilimsel Denetim Yönetmeliği’nin 7. Maddesi akademik çalışmaların verimli yürütülebilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını öngörmüştür. Öğretim elemanlarının akademik özgürlük ve bilimsel özerklik içinde çalışabilmeleri, araştırma ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin verimliliğinin sağlanmasının temel koşuludur. Bunu göz önünde tutarak toplantı esas ve usullerine uygun biçimde 25 Ocak 2016 tarihinde toplanan A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Akademik Kurulu aşağıdaki açıklamayı yapmayı uygun görülmüştür:
“Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi geçmişten günümüze araştırma ve eğitim faaliyetlerinde akademik özgürlük ve bilimsel özerklik ilkelerini temel alan bir kurumdur. Bu Fakültede görev yapan bilim insanları güçlü siyasi tazyikler ve kendini dayatan kanaatler karşısında düşüncenin mutlak açıklığına, bilimin yalnızca kendi kurallarına göre yargılanabileceğine, hakikat dışında da hiçbir şeye boyun eğmeyeceği gerçeğine bağlıdır.
“Bir süredir bazı basın organları tarafından Fakültemizin öğretim üyeleri türlü şekillerde ve sistematik olarak hedef gösterilmekte, ders içerikleri, kürsüde söyledikleri ve sınav soruları çarpıtılarak hedef alınmaktadır. Akademik Kurul olarak kamuoyuna duyurmak istiyoruz ki, bu şekilde hedef gösterilen öğretim üyelerimizin yanındayız!
“Bildiriye imza atmak akademik özgürlük kapsamında”
“Düşünce, kanaat ve ifade özgürlüğü Fakültemizin savunduğu, öğrettiği temel bir insan hakkıdır. Fakültemizden birçok öğretim üyesi son günlerde çok tartışılan Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atmıştır.
“Söz konusu metne imza atmanın akademik özgürlük ve gerek iç hukuk gerekse uluslararası hukuk tarafından korunan ifade özgürlüğü kapsamında olduğu görüşündeyiz.
“Soruşturmalar kabul edilemez”
“Öğretim üyelerimizin gerek derslerde ve sınavlarda ele aldıkları konuların ve sordukları soruların, gerekse barış temalı bir bildiriye imza atmalarının idari ve adli makamlar tarafından disiplin soruşturması ve ceza yargılamasına konu edilmesini kabul edilemez buluyoruz.
“En zor koşullarda dahi öğrencilerinin ve hocalarının ifade özgürlüğünü sonuna dek savunmuş bir kurum olarak, mesleğimizin haysiyetine ve akademinin değerlerine, görevimiz ve halkımıza olan borcumuz olarak sahip çıkıyoruz.” (BK)