Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Kürtçe yayımlanan Azadiya Welat gazetesi yazı işleri müdürü Mehdi Tanrıkulu, yargılandığı bir basın davasında ifadesini Kürtçe vermek isteyince tutuklandı.
Gazetenin 23 Ocak 2010 tarihli sayısında çıkan bir haberde PKK örgütünün hapisteki lideri Abdullah Öcalan için "Kürt Halk Önderi" sıfatı kullanıldığı ve "Kürt Özgürlük Hareketi" kavramı ile PKK'yi kast edildiği gerekçesiyle Tanrıkulu, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla yargılanmaya devam etti.
"Türkçe biliyorsunuz, Kürtçe savunma yapamazsınız"
Tanrıkulu'nun savcılıkça bu kavramlarından dolayı 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2 maddesi uyarınca iki kez toplam 2 ile 10 yıl arasında cezalandırılmasının istendiği duruşmaya, tutuksuz yargılanan Tanrıkulu ile avukatı Servet Özen katıldı.
Yapılan kimlik tespitinin ardından Tanrıkulu, mahkeme heyetine Kürtçe savunma yapmak istediğini bildirdi. Mahkeme heyetiyse, Tanrıkulu'nun Türkçe bildiğinden dolayı Kürtçe savunma yapamayacağını kaydetti.
Susma hakkını kullanmakmış!
Tanrıkulu'nun avukatı Özen de müvekkilinin "Kürtçe savunma yapacağım" talebini haklı bulduğunu mahkeme heyetine illetti. Duruşma savcısı, Tanrıkulu'nun Türkçe bildiğini ve talebinin reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, bunun üzerine, Türkçe savunma yapılmasına karar verdi ve Türkçe savunma yapmasını istedi.
Tanrıkulu ise, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası Lozan Antlaşması'na göre Kürtçe savunma yapma hakkı olduğunu belirterek, savunmasını Kürtçe yapmakta ısrar etti. Kürtçe savunmada ısrar eden Tanrıkulu'ya mahkeme heyeti, Kürtçe savunma ısrarından vazgeçmemesi durumunda mahkemenin sanığın savunma hakkından vazgeçtiği ve susma hakkını kullandığı yönünde hükme varacağını bildirdi.
Mahkeme Kürtçeye izin vermedi; tutukladı
Avukat Özen müvekkilinin isteminin susma hakkını kullanma kapsamında değerlendiremeyeceğini ifade ederek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) göre müvekkilinin Kürtçe savunma yapma hakkının olduğunu kaydetti. Mahkeme, üzerine atılı suçlar sorulan Tanrıkulu'nun Kürtçe cevap vermesine izin vermedi.
İddia makamının mütalaasının ardından Tanrıkulu'dan tekrar mütalaa hakkında savunması istendi. Tanrıkulu mütalaaya karşı savunmasına bir kez daha Kürtçe konuşarak başladı.
Mahkeme heyeti de, Tanrıkulu'nun savunma yapmasına izin vermeyerek, tutuklama kararı verdi. Yargılama 20 Mayıs'a bırakıldı.
TGDP: Gazete kıskaç altına alındı
Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP), gazete üzerindeki baskıların yoğunlaştırıldığına; gazetenin kıskaç altına alındığına dikkat çekerek dayanışma çağrısında bulundu.
Yayını iki ay süreyle durdurulan gazetenin tutuklu eski yazı işleri müdürü Vedat Kurşun üç yıl hapse mahkum edilmişti. Son olarak da gazete dağıtımcısı Metin Alataş şüpheli bir şekilde Adana'da ağaca asılı halde ölü bulunmuştu. (EÖ)