Haberin İngilizcesi için tıklayın
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, firari sanıklar yönünden devam eden davanın 8 Eylül'deki duruşması öncesi, IŞİD'li Ahmet Güneş'e ait dijital materyallerin yedi yıl sonra dava dosyasına girdiğini açıkladı.
Katliamın firari sanıklarından olan Güneş'e ait dijital materyallerde, Türkiyeli IŞİD militanlarının askeri eğitim videoları ve PKK'li olduğu öne sürülen bir kişinin, Güneş ve IŞİD'in "Antep emiri" Yunus Durmaz'ın da aralarında bulunduğu kişiler tarafından infaz edilmesine ilişkin görüntüler yer alıyor.
Ahmet Güneş, bu infaz ve eğitim görüntülerine rağmen 2014'te serbest bırakılmış ve başta 10 Ekim Ankara Katliamı olmak üzere, IŞİD'in Türkiye'de düzenlediği birçok saldırının hazırlığında rol oynamıştı.
Av. Sarıoğlu: Sıradan bir örgüt üyesi gibi sunuldu
bianet'e konuşan 10 Ekim Ankara Katliamı Davası avukatlarından Eylem Sarıoğlu, Güneş'e ait dijitallerin bir kısmının fotoğraf olarak dava dosyalarında yer aldığını ancak video görüntülerinin de dosyaya girmesinin önemli olduğunu belirtti.
"Biz [dijital materyalleri] yıllardır isteye isteye yeni kazandırabildik dosyamıza" diyen Av. Sarıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ve bu görüntüler Ahmet Güneş'in 'sıradan bir örgüt üyesi' olmadığını göstermiş oldu. Biz, Ahmet Güneş'in 'sıradan bir örgüt üyesi' olmadığını belirtsek de dosyanın başından itibaren böyleymiş gibi sunuldu. İddianamede de bu şekilde yer aldı. Güneş, başından itibaren IŞİD'in Antep örgütlenmesinde yer almış, yer yer sorumluluk almış ve bu katliamların hazırlanmasında, kişilerin örgütlenmesinde ve yetiştirilmesinde, özellikle Antep'ten çok ciddi katılımların olduğu dönemlerde bunun sorumluluğunu da almış bir kişi olduğunu gelen belgelerden gördük."
Görüntüler 2014'ten beri devletin elinde
Ahmet Güneş'in 2012'den itibaren devletin takibinde olduğunu, 2014'te 'tesadüfen' yakalandığını, aynı yıl serbest bırakıldığını ve bu tarihten sonra kayıplara karıştığını hatırlatan Av. Sarıoğlu, "Güneş'e ait dijital materyaller, 2014'te Mustafa Delibaşlar ve Ökkeş Durmaz'la beraber yakalandığında ele geçirilmişti. Bu durum o kadar vahim ki bizim açımızdan. Biz aslında yedi yıldır bunu konuştuk ve tartışmaya çalıştık. Bu insanlarla ilgili bu kadar çok kayıt varken, bu insanların örgüt ilişkisi bu kadar açıkken ve hatta örgütte yönetici konumundayken nasıl bu kadar rahat faaliyetlerini sürdürdüler diye baştan beri de sorduk" diye konuştu.
Kamu görevlilerinin sorumluluğu
Av. Sarıoğlu, Güneş'in bu görüntülere rağmen 2014'te serbest bırakılması ve yaşananlarda kamu görevlilerinin sorumluluğuna ilişkin şunları söyledi:
"Devletin kurumları bu kişilerin serbest bırakılmasını istedi. 2012'den 2014'e kadar bunları takip edip hiçbir işlem yapmayan savcının da Emniyet'in de mahkemenin de burada bir kamu sorumluluğu var. İlk günden itibaren bunu söylüyoruz. 8 Eylül'deki duruşmada da bunları çok ayrıntılı bir şekilde ifade edeceğiz. Biliyorsunuz tekrar heyet değişti, belki aynı şeyleri benzer biçimlerde de olsa tekrar tekrar anlatacağız. Biz sonuna kadar tüm gerçekler açığa çıkana kadar bu davayı takip edeceğiz. Ve bu hususta tüm kamuoyunun da desteğini bekliyoruz."
Ahmet Güneş kronolojisi2012: Emniyet takibe başladı Antep Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı terör ve istihbarat birimleri 2012 yılında o dönem El-Kaide olarak bilinen, ancak daha sonra IŞİD'e yöneldiği belirlenen yapı içerisinde yer alan kişileri takibe aldı. Polis, aralarında Yunus Durmaz, Ahmet Güneş, Talha Güneş, Nusret Yılmaz, Abdulmutallip Polat ve Erman Ekici'nin de bulunduğu 19 kişinin telefonlarını dinlemeye aldı, fiziki olarak takibe başladı. 2012 yılının ortasında başlayan ve 2014 yılının ilk aylarına kadar süren fiziki ve teknik takip sırasında söz konusu kişiler adım adım izlendi, her anları fotoğraflandı. İki yıl süren takip sırasında elde edilen bilgiler ve fotoğraflara rağmen IŞİD'lilere dokunulmadı. 25 Mart 2014: 'Tesadüfen' yakalandı Antep'te polis ekipleri rutin yol kontrolü sırasında Urfa yönünden gelen bir otomobilden yol kenarındaki çalılıklara malzeme atıldığını fark etti. Sürücü Mustafa Delibaşlar ile otomobildeki Ökkeş Durmaz ve Ahmet Güneş gözaltına alınırken çalılıklarda araçtan attıkları harddisk, flash bellek ve hafıza kartı bulundu. Bunların içinde Türkiyeli 11 IŞİD militanın, Suriye'deki örgüt kampında gerçekleştirdikleri askeri eğitimlere ilişkin görüntüler, infaz videosu, ayrıca Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hazırlanan ve üzerinde "Hizmete Özel" ibareleri bulunan çok sayıda doküman yer alıyordu. 27 Mart 2014: Tutuklandı Ahmet Güneş, Ökkeş Durmaz ve Mustafa Delibaşlar yakalandıktan iki gün sonra tutuklandı ve "silahlı terör örgütüne üyelik" suçlamasıyla haklarında Antep 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme ayrıca, infaz görüntüleri üzerinden Ahmet Güneş hakkında savcılığa "kasten öldürme" suçundan ayrı bir dava açılması için suç duyurusunda bulundu. 30 Ekim 2014: Tahliye edildi Ahmet Güneş, Ökkeş Durmaz ve Mustafa Delibaşlar'ın yargılandığı davanın dördüncü duruşmasında mahkeme, savunmalarının alınması, delil karartma şüphelerinin bulunmaması gerekçeleriyle sanıkları tahliye etti. İlerleyen dönemde tahliye kararında MİT'ten gelen yazının etkili olduğu ve bu yazıda söz konusu kişilerin "IŞİD'le ilgilerinin olmadığı" yönünde ifadeler bulunduğu ortaya çıktı. 23 Ocak 2015: "Kasten öldürme"den iddianame Antep Cumhuriyet Başsavcılığı, infaz görüntüleri üzerinden Ahmet Güneş hakkında iddianame hazırladı. Ancak 30 Ocak 2015'te Antep 5. Ağır Ceza Mahkemesi "Soruşturma dosyasının incelenmesinde şüpheli hakkında Suriye adli makamlarınca verilmiş bir karar bulunup bulunmadığının usulünce ilgili mercilerden sorulmadığı, bu eksiklik giderilmeden düzenlenen iddianamenin CMK 170. Maddesine aykırı olduğu kanaatine varılmakla iddianamenin iadesine" karar verdi. 12 Şubat 2015'te ise Cumhuriyet Savcısı Cenk Akın Aksakal, mahkemenin bu kararına itiraz etti. Ancak mahkeme, "İtiraz yasal süresinde yapılmadı" diyerek 18 Şubat 2015'te bir kez daha iddianameyi reddetti. Bunun üzerine savcı, aynı iddianameyi yeniden düzenleyerek 6 Mart 2015'te mahkemeye gönderdi. 6 Mart 2015: Dava açıldı İddianamenin kabul edilmesinin ardından Ahmet Güneş hakkında "kasten öldürme" suçundan ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Ancak 30 Ekim 2014'te tahliye edilen Güneş çoktan kayıplara karışmıştı. 22 Ekim 2015: "Örgüt üyeliği"nden hapis cezası Ahmet Güneş, Ökkeş Durmaz ve Mustafa Delibaşlar'ı tahliye eden Antep 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim 2015'teki Ankara Katliamı'ndan 12 gün sonra, 22 Ekim 2015'te karara vardı. Mahkeme, Ahmet Güneş'e "terör örgütü üyeliği"nden 7 yıl 6 ay ceza verdi. Sanığa iyi hal indirimi uygulayan mahkeme, cezayı 6 yıl 3 aya indirdi. 10 Ekim Katliamı'nın sanıklarından Mustafa Delibaşlar ile Ökkeş Durmaz ise beraat etti. 2017: Patlayıcı malzemelerde parmak izi çıktı Hatay'da bombalı intihar saldırısı hazırlığındaki 2'si Türkiyeli, 3'ü Suriyeli olmak üzere 5 IŞİD'linin polis ve MİT'in ortak operasyonu sonucu yakalandığı 24 Haziran 2017'de basına yansıdı. Bunlardan ikisinin üzerinde bomba yeleği bulunduğu belirtildi. Yakalanan 5 IŞİD'linin de aralarında bulunduğu, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 10 sanıklı dosyada, bu bomba yeleklerinin üzerinde Ahmet Güneş ve 10 Ekim davasının bir diğer firari sanığı Ömer Deniz Dündar'ın parmak izlerinin bulunduğu ortaya çıktı. |
(VC)