Konya’da Mehmet Altun’un katlettiği Dedeoğulları ailesinin Avukatı Abdurrahman Karabulut, dosyaya bakan hakim, savcı, il emniyet müdürü ve polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
‘Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından işlem yapılmasını isteyen Avukat Karabulut, sosyal medya hesabından konuyla ilgili şu paylaşımı yaptı:
“Konya'daki katliam ile ilgili, ‘Yaşam hakkının ihlali’ gerekçesi ile, kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma suçu işlediklerinden, hakim ve savcılar için HSK'ya, il emniyet müdürlüğü ve polisler hakkında ise savcılığa suç duyurusunda bulunduk.
“Dedeoğulları ailesinin savunma grubu avukatları olarak bundan sonraki süreçte de tüm sorumluların cezalandırılması için gerekli tüm başvuruları yapmaya devam edeceğiz.”
Dedeoğulları ailesinin savunma grubu avukatları olarak bundan sonraki süreçte de tüm sorumluların cezalandırılması için gerekli tüm başvuruları yapmaya devam edeceğiz.
— Abdurrahman Karabulut (@avkrblt) September 1, 2021
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe veren Karabulut şu isimlerden şikayetçi oldu:
- Konya İl Emniyet Müdürü,
- Meram İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı,
- Meram İlçe Emniyet Müdürü,
- Lalebahçe Polis Merkezi Amirliği’nden Sorumlu İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı,
- Lalebahçe Polis Merkezi Amiri ve burada çalışan personel,
- Dosyanın Cumhuriyet Savcısı,
- Konya 5. Sulh Ceza Hakimi
- Konya 3. Sulh Ceza Hakimi
Karabulut, dilekçesinde suç duyurusunun sebepleri ve gerekçeleri sıralandı. Dedeoğulları ailesinin daha önce de saldırıya uğradığı ve açılan bir soruşturmanın da olduğunun hatırlatan Karabulut, Emniyet Müdürlüğü personelinin ailenin lehine bir koruma tedbiri almadığına dikkat çekti.
Aileye koruma verilmedi
Karabulut dilekçede şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimleri tarafından, olayın failleri ödüllendirilircesine serbest bırakılmıştır. Cumhuriyet Savcısı hiçbir talebimizi dikkate almamış, şüphelilerin tutuklanmasına ya da maktullerin korunmasına yönelik işlem yapmamıştır.
“Halbuki kanunen emniyet personelinin ve Cumhuriyet Savcısının, maktullerin korunmasına yönelik bir yükümlülüklerinin olduğu açıktır. Kasıtlı bir şekilde meydana gelen bu ihmal zinciri neticesinde, 30 Temmuz 2021’de Ayşe Keleş'in erkek kardeşi ve diğer şüphelilerin akrabası olan Mehmet Altun, maktullerin evine gelmiş ve vahim bir şekilde tüm maktulleri öldürmüştür.
“Mehmet Altun bu eylemini, akrabası olan şahısların azmettirmesi ile gerçekleştirmiştir. Eğer emniyet görevlileri ve Cumhuriyet Savcısı gerekli koruma tedbirlerini alsa idi, ya da Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimleri keyfi bir şekilde şahıslar serbest bırakmasa idi, bu cinayet olayı gerçekleşmeyecekti.”
Görevi kötüye kullanma suçu
Koruma talepli başvurularına karşı gerekli önlemlerin alınmadığı ifade eden Karabulut görevi kötüye kullanma suçlamasına dair şu tespitlerde bulundu:
“İlgili mevzuat gereğince, emniyet ve savcılığın koruma tedbiri alma konusunda icrai bir yükümlülüğü bulunmaktadır. Bahse konu makamlar, icrai yükümlülüklerini yerine getirmemiş, bunun sonucu olarak maktuller silahlı saldırı sonucu vefat etmiştir.
“Mezkur makamlar da icra yükümlülüğünü ihlal etmişler, bunun sonucunda failler serbest kalmış ve neticeten maktullerin öldürülmesine iştirak etmişlerdir. Bu suretle, kamu görevlisi olan şüpheliler ‘Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi’ suçunu işlemişlerdir.
“Olay kapsamında şüpheliler, maktullerin korunmasına yönelik görevlerini yapmayarak ve tutuklanması gereken kişileri serbest bırakarak görevlerinin gereklerine aykırı davranmış, bunun sonucu olarak maktullerin ölümüne ve dolayısıyla mağduriyetine sebep olmuş, neticeten görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir.”
Kamu davası açılmasını istedi
Dilekçesinde etnik kökene dayalı katliamlarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarına yer veren Karabulut "Kamu görevlileri hakkında müsnet suçlardan soruşturma işlemlerinin yürütülmesini, yapılacak soruşturma neticesinde, şüpheliler hakkında üzerlerine atılı suçlardan kamu davası açılmasını talep ederiz" dedi.
Ne olmuştu?
Konya'nın Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde yaşayan Dedeoğulları ailesi 30 Temmuz'da kendi evlerinde silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırgan yedi kişiyi öldürdü ve evi ateşe verip kaçmıştı.
Olay yerine ihbar üzerine giden polis, Yaşar Dedeoğlu, Barış Dedeoğlu, Serpil Dedeoğlu, Serap Dedeoğlu, İpek Dedeoğlu, Metin Dedeoğlu ve Sibel Dedeoğlu'nun cansız bedenlerini bulmuştu.
24 yıldır yaşayan aynı mahallede yaşayan Dedeoğulları ailesi 12 Mayıs'ta yaklaşık 60 kişilik ırkçı bir grubun saldırısına maruz kalmıştı.
Saldırıyı "Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız" tehditleriyle düzenleyen grup, yedi kişilik aileyi ağır yaralamıştı. Saldırının ardından tutuklanan yedi kişiden beşi tahliye edilmişti.
(DD/ HA)