* Fotoğraf: AA arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), iş insanı Osman Kavala’yla ilgili mahkeme kararları ve belgelerin istenmesine dair sosyal medyada yapılan yorumlara dair açıklama yaptı.
TIKLAYIN - HSK, Kavala’yı hapiste tutan kararları istedi
HSK Genel Sekreterliği, İstanbul Adalet Komisyonu’na yazdığı “acele” kodlu yazıyla, iş insanı Osman Kavala’nın tutuklanması ve tahliye edilmemesi kararlarının gönderilmesini istedi. Gerekçe olarak, hakimlerin “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesine yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri” gösterildi.
Bu yazının sosyal medyada dolaşıma girmesinin ardından, Kavala’yla ilgili tahliye olabileceği ve tutuklama kararlarının inceleneceği iddiaları öne sürüldü.
HSK ise açıklamasında, bunun her mahkemeyle ilgili yapılan rutin bir işlem olduğunu belirtti.
“Kafa karışıklıkları ve hatalı değerlendirmeler”
HSK’nın yazılı açıklaması şöyle:
“HSK Genel Sekreterliğince terfi çalışmalarında değerlendirilmek için ilgili Adalet Komisyonu başkanlıklarından istenen bilgi yazısının yol açtığı kafa karışıklıklarını ve hatalı değerlendirmeleri gidermek adına açıklama yapma zorunluluğu hasıl olmuştur.
Hakim ve Savcılar (bir yılda üç dönem olmak üzere) her iki yılda bir derece yükselme incelemesi ile birinci sınıfa ayrılma ve birinci sınıf olma incelemesine tabi tutulurlar. Bu incelemelerde nelerin gözönüne alınacağı, hem 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununda hem de bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve ilke kararları ile belirlenerek resmî gazetede ilan edilip kamuoyuna duyurulmuştur.
En son 5.7.2017 tarihinde yayımlanan derece yükselme ve birinci sınıfa ayrılmaya ilişkin ilke kararlarına; Yargı Reformu Takviminde belirlenip açıklanan ilkeler doğrultusunda 4.12.2019 tarihli HSK Genel Kurul kararı ile “Yargı bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı ilkeleri temelinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesince yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri, neden oldukları ihlalin niteliği ve ağırlığı ile ilgililerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa ile teminat altına alınan hakların korunması konusundaki gayretleri dikkate alınarak, üç yıllık çalışmalarının değerlendirilmesi sonucu başarı dereceleri tespit edilir.” hükmü eklenmiştir.
Bu ilke kararı 2020 yılı Nisan ayı terfi çalışmalarından itibaren uygulanmaya başlamıştır. Bu hüküm uyarınca, AİHM tarafından verilen tüm kararlar ilgili yargı yerlerinden istenilmekte, ihlal kararlarına sebep olan tüm belgeler toplanıp terfi kararının nihai sonucunu verecek HSK İkinci Dairesinin gündeminde değerlendirilmektedir. İhlale konu husus ceza davası olabileceği gibi, aile hukukuna ilişkin veya özellikle çokça rastlandığı üzere kadastro uyuşmazlıklarına veya özel hukuk alanına ilişkin olabilmektedir.
Sosyal medyanın gündemini meşgul eden evrak, tek bir olayla ve dosya ile sınırlı olmayıp, genel ve rutin bir terfi mutfak çalışmasının sonucudur ve bu niteliği gereği Yargı Reformu çalışmaları kapsamında 2019 yılında gerçekleşen ilke kararı hükümlerinin bir gereğidir.
Kamuoyundaki bilgi eksikliğinden kaynaklanan hatalı değerlendirmeleri önlemek adına saygı ile duyurulur.” (AS)