Türkiye Barolar Birliği (TBB)Yönetim Kurulu'nun olağanüstü genel kurul çağrılarını üçe karşı altı oy çokluğuyla reddettiği Urfa, Antalya, Ankara, İstanbul, Mersin, Bursa, Aydın ve Van baro başkanları bianet’e konuştular.
Baro başkanları, TBB Yönetim Kurulu’nun hukuku hiçe saydığını ve Feyzioğlu’nun baroları böldüğünü ifade ettiler.
Sekiz baro başkanının açıklamaları şöyle:
TIKLAYIN-11 Barodan TBB'ye Yeniden Genel Kurul Çağrısı
Öncel: Feyzioğlu baroları hedef gösteriyor
Urfa Barosu Abdullah Öncel: "Yasa çok açık, seçimli olmasa dahi olağanüstü genel kurul yapılması gerekiyor. Barolar birliği yönetim kurulu hukuka aykırı davrandı. Ayrıca Metin Feyzioğlu, doğruyu söylemiyor. Van, Dersim, Urfa ve Diyarbakır barolarının çağrısını, Barış Pınarı Harekatı’na verdiği destekten kaynaklandığını söylüyor. Bu doğru değil, 22 Eylül baro başkanları toplantısında henüz bu savaş yoktu ve olağanüstü genel kurul çağrısı bizim cebimizdeydi.
Sayın Feyzioğlu’na eksen kaymasına uğradığını, özellikle insan hakları konusunda tutumunda bir değişiklik olmadığı takdirde baro olarak genel kurul çağrısı yapacağımızı bizzat kendisine ilettim. Kendisi de zaman istedi, Yargı Reformu çıktıktan sonra gerekeni yapacağını söyledi. Şu an dört bölge barosunu hedef gösteriyor. Bu manevrayla aynı zamanda İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Adana, Antalya, Mersin, Aydın barolarını zor durumda bırakmaya çalışıyor. Bir birlik başkanına böylesi ayrıştırıcı, ötekileştirici bir dil yakışmıyor."
TIKLAYIN-Barolar Birliği'nden Olağanüstü Genel Kurul Çağrısına Ret
Durakoğlu: Karar tartışmasız hukuka aykırı
İstanbul Barosu Mehmet Durakoğlu: İstanbul Barosu olarak yönetim kurulumuz ve delegelerimizle yapacağımız toplantı sonrasında tutumuzu açıklayacağız. Fakat TBB yönetim kurulunun olağanüstü genel kurul çağrımızı reddetmesi tartışmasız hukuka aykırıdır.
TIKLAYIN-İstanbul Barosu'ndan Feyzioğlu Hamlesi: Çizgisinde Kayma Var
Balkan: 50 yıllık örgüt kendi hukukunu yok saydı
Antalya Baro Başkanı Polat Balkan: "Antalya Barosu olarak ilk şubat ayında olağanüstü genel kurul çağrısı yaptık. Ardından Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne karşı çıktık. Bir reform olarak sunulamayacağını belirttik. Daha sonra adli yıl açılış süreci tartışmaları gündeme geldi. Yargıya güvenin dip noktaya düşmesi, kuvvetler ayrılığının sona erdiği, savunma örgütlerine ilişkin en ufak bir iyileştirme yapılmadığı gibi birçok nedenle adli yıl açılış törenine de katılmadık.
"Geldiğimiz noktada iki ay önce TBB başkanının ve yönetim kurulunun meşruiyetini ve temsiliyetini kaybettiğini belirterek, seçimli olağanüstü genel kurul çağrısında bulunduk. Fakat bu talebimiz, “Avukatlık Kanunu 115/2 maddesinde yer alan en az 10 baronun yazılı başvurusu olması gerektiği” gerekçesiyle reddedildi.
"Bu kez 12 baro olağanüstü genel kurul talebiyle TBB’ye dilekçelerimizi sunduk. TBB, hukuk tanımayarak, yasa dışı bir biçimde çağrımızı reddetti. 50 yıllık geleneği olan bir hukuk örgütünün kendi yasasını tanımaması yok sayması durumun vahimliğini gösteriyor.
TIKLAYIN-Barolar Birliği'nde Neler Olacak?
Bozkurt: “Çağırır” emredici bir hükümdür
Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt: Avukatlık Kanunu çok net: ‘10 baronun yönetim kurulları yazıyla isterse; TBB yönetim kurulu olağanüstü genel kurula çağırır’ diyor. Kanun en ufak bir takdir hakkı dahi tanımıyor. TBB başkanı aynı zamanda ceza hukuku profesörü, hukuk okuyup yazmayı biliyor. “Çağırır” emredici bir hükümdür. Yani göz göre göre kanunu çiğnediler. Türkiye’de ilk kez kanunu çiğneyen bir barolar birliği görüldü.
“Birlik başkanının yaptığı açıklamalarla tamamen olayı saptırıyor, baroları ve baro başkanlarını hedef gösteriyor. Biz adli yıl açılış törenine katılmasına tepki göstermedik, törenin yargıya ait bir mekanda yapılmasını, yürütmenin başının ev sahipliğinde yapılacak bir adli yıl açılışının, yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına, kuvvetler ayrılığına zarar vereceğini ifade ettik.
“Barış Pınarı Harekatı’na desteği nedeniyle çağrıda bulunduğumuzu söylüyor. Türk Ordusu’nun içinde olduğu hiçbir harekâtla baroların sorunu olamaz. Reform veya mesleki çalışmalarla ilgili hiçbir sorunumuz yok. Bunların hepsi yalan ve kamuoyunu manipüle etmek amaçlı.
TIKLAYIN-Barolar Birliği'nde Genel Kurul İçin Yeterli Sayıya Ulaşıldı
Uçar: Keyfi alınmış bir karar
Van Baro Başkanı Zülküf Uçar: "TBB Yönetim Kurulu’nun çağrımızı reddetmesi Avukatlık Kanunu’na aykırı ve keyfi alınmış bir karardır. TBB böylesi bir karar alabiliyorsa hukuk anlamında ciddi sıkıntılar var demektir. Bu aynı zamanda bizim itirazlarımızın ne denli yerinde olduğunu gösteriyor. Biz uzun süredir olağanüstü genel kurul kararı almayı düşünüyorduk. Feyizoğlu'nun son dönemlerdeki tutumu bizler için son nokta oldu."
Sağkan: Görevi kötüye kullanma suçu işlendi
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan: "TBB Yönetim Kurulu’nun talebimizi reddetmesi tartışma dışı, Avukatlık Kanunu 115/2 çok açık, 10 baro talep ettiği takdirde olağanüstü genel kurulu toplamak zorunda olduğu belirtiliyor. Metin Bey, en üst karar merci olan genel kurulun önünde tartışmaktan kaçıyor. Biz kendisini istifaya davet etmedik, biz eylem ve tavırlarının genel kurul önünde oylanmasına davet ettik. Sayın başkan bundan kaçmıştır, bunun başka bir izahı yok.
İktidardan da alışık olduğumuz muhalif olanların terörize veya kriminalize etme durumunun Metin Bey tarafından da yapıldığını görüyoruz. Fakat biz buna çok rahatlıkla cevap verebiliriz: Biz olağanüstü genel kurul talebinde bulunduğumuzda Barış Pınarı Harekatı yoktu. Bu algı yaratma hareketlerine şaşırmıyoruz.
"Ayrıca 10 baro değil, 11 baro seçimli olağanüstü genel kurul çağrısında bulundu. Belli ki dilekçeleri dahi okumamışlar, hazır şablon bir kararı çıkarmışlar. Yönetim kurulu bu kararla, TCK. 257 maddesinde tanımlanan “görevi kötüye kullanma suçu”nun unsurlarını oluşturmaktadır."
TIKLAYIN-Ankara Barosu TBB'ye Genel Kurul Çağrısı Yaptı
Yeşilboğaz: Hukukçu kimliğini kaybetti
Mersin Barosu Bilgin Yeşilboğaz: "Metin Feyzioğlu bizleri Barış Pınarı Harekatı’na destek verdiği için ona karşıymış gibi göstermeye çalışıyor. Bu Sayın Feyzioğlu’nun en büyük hatası. Bizim olağanüstü genel kurul çağrısı yapmamızın nedeni Feyzioğlu’nun barolara ve meslektaşlarına karşı bu hasmane tutumudur.
"Hukukçu, söylemini, duruşunu ve kimliğini kaybetti, bizi ilgilendiren de budur. Kendisi Barış Pınarı Harekatı’na destek verdi ya da Saray’a gitti, biz bunlarda değil, söylemlerindeyiz. Hukuk kurumunu temsil ediyor, hukukçu duruşu olmalı.
"Ülkede bir güvensizlik ortamı var. Bu güvensizlik ekonomik ve siyasi istikrarsızlığı, toplumsal huzursuzluğu getiriyor. Şu an güvendiğimiz tek ortam var: Hukuk. Bunu söylemesi gerekiyor. Biz hukukçular hukukun dışında bir şey söyleyemeyiz.
"Meslektaşlarımız haksız yere müvekkilleriyle özdeşleştirilerek tutuklandı. Dosyalarında hiçbir şey yok, mesnetsiz iddialar. Feyzioğlu bunlara ilişkin hiçbir şey yapmıyor ve çıkıp daha yargı kararını vermeden 'terör örgütleriyle iltisaklıdırlar, biz onlara müsama göstermeyiz' şeklinde açıklamalarda bulunuyor. Savunma olarak daha yargı kararını vermeden sen bunları söylüyorsan hukukçu bakışından uzaklaşmışsındır, ön yargılarla, ön kabullerle hareket ediyorsun demektir."
TIKLAYIN-TBB'ye İlk Tepki İstifası
Altun: Feyzioğlu kurumu yıpratıyor
Bursa Baro Başkanı Gürkan Altun: "Biz Metin Feyzioğlu’nun kurumu yıprattığını düşündüğümüz için olağanüstü genel kurul çağrısı yaptık. Barolar birliğini oluşturan irade biz olduğumuza göre değiştiren de biz olmalıyız. Yetkide paralellik ilkesi vardır. Feyzioğlu, seçimli olağanüstü gelen kurul talebimiz için ‘yerleşik içtihatlara göre’ diyor, bugüne kadar hiç seçimli olağanüstü genel kurul istenmemiş ki, bunun bir içtihatı olsun. Bütün avukatlar artık bugün TBB’nin bu şekilde yönetilemeyeceğinin farkında." (RT)