Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yargı reformu paketlerinin ilki bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştı.
Kanun değişikliğiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenen “Basit yargılama usulü” başlıklı 251. Madde, asliye ceza mahkemelerine “yargılamayı dilekçeler üzerinden yürütme yetkisi” tanıyor.
Avukat Güçlü Sevimli bianet’e yaptığı değerlendirmede bu değişikliği, “yargılama faaliyeti yapılmadan kişi hakkında ceza cihetine gidileceği” şeklinde yorumladı.
Avukat Sevimli, “Değişikliğin yargılamaları hızlandırma amacı taşıdığı söyleniyor ancak bu şekilde yargılama faaliyeti tamamen ortadan kalmış oluyor” diye konuştu.
Ayrıca, “sosyal medya davaları” veya 2011 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlamasıyla açılan davalar gibi muhaliflerin yargılandığı birçok davanın asliye ceza mahkemelerinde görüldüğüne dikkat çekti.
“Basit Yargılama” nasıl uygulanacak?
Asliye ceza mahkemesi, kendisine sunulan iddianameyi kabul edip kovuşturma sürecini başlattığında, “adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda” yargılamanın bu usule göre yürütülmesine karar verebilecek.
Savunma yazılı verilecek
Mahkeme buna karar verdiği takdirde iddianame, sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ edilerek beyan ve savunmalarını onbeş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği de belirtilir.
Yargılama da yine bu şekilde, yazılı belgeler üzerinden yürüyecek. Sanık kamuya açık bir duruşmada savunmasını sözlü olarak sunamayacak, mahkemenin sorularını cevaplama şansını elde edemeyecek.
Mütalaa almaksızın karar
Bu 15 günlük sürenin sonunda mahkeme, savcı mütalaası veya sanığın mütalaa karşısındaki son sözünü almadan ve duruşma açmaksızın direkt karara hükmetme yetkisine sahip. Karar, yine taraflara yazılı olarak tebliğ edilecek.
Yani duruşma yapılmaksızın biten yargılamada, mahkeme iki yıla kadar hapis cezası verebilir ya da istediği miktarda para cezası verebilir. Hapis cezasını başka yaptırımlara çevirebilir, erteleyebilir, hükmün açıklanmasını geri bırakabilir ya da bırakmayabilir.
Ceza dörtte bir indirilecek
Mahkumiyet kararı verildiği takdirde ceza dörtte bir oranında indirilir.
Mahkemece, kısa süreli hapis cezası diğer yaptırımlara çevrilebilir, hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
“Muhaliflerin yargılandığı birçok dava bu mahkemelerde”
Avukat Güçlü Sevimli konuyla ilgili bianet’e yaptığı değerlendirmede uygulamanın pratikte nasıl işleyeceğinin önümüzdeki dönemde görüleceğini ancak yargılama faaliyeti gerçekleşmeden ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi:
“Bu uygulamayla yargılama faaliyeti ortadan kalkmış oluyor. Yine yargı paketindeki ‘ceza pazarlığı’ uygulamasıyla düşünüldüğünde yargılama yapılmaksızın ceza verilmesinin önü açılmış olacak.
“Asliye ceza mahkemelerindeki suçların ciddi olmadığı düşünülebilir ama ‘sosyal medya davaları’ veya 2011 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlamasıyla açılan davalar gibi muhaliflerin yargılandığı birçok dava bu mahkemelerde görülüyor. Uygulama, bu davaları bir an önce cezayla bitirme amacı taşıyor gibi görünüyor.
“Buradaki gerçek amaç yargılamaları hızlandırmak veya çabuk yargılama yapmak değil, bazı suçlar açısından yargılama yapmaksızın ceza vermek. Oysa ceza hukukunun amacı şekli değil maddi gerçeği araştırıp ortaya çıkarmaktır, maddi gerçeğin araştırılması ilkesi bu şekildeki yargılamalarla ortadan kalkar. Bu sebeple de uygulama hukuka aykırı.
“Hükümet dosyalar birikmesin, mahkemelere yansıyan dosya olmasın mantığıyla yola çıkıyor ancak bu şekilde adalet tesis edilemez. Maddi gerçek ortaya çıkarılmaksızın dosyalar kapatılacak. İş hukukundaki arabuluculuk uygulamasında da aynı mantık hakimdi. O sistemin de işlemediğini gördük.” (AS)