* Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
AB ile yürütülen "Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Ortak Projesi" kapsamında düzenlenen "Yedinci Yılında Bireysel Başvuru Sisteminin Değerlendirilmesi" toplantısının kapanış konferansı İstanbul’da yapıldı.
Toplantıya Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürü Christos Giakoumopoulos'un katıldı.
Toplantıdaki konuşmasında, bireysel başvurunun getirilişinin iki temel amacı olduğunu belirten Başkan Arslan, bireysel başvurunun Türkiye hukuk sisteminde temel hakların korunması standardını yükseltmek ve Türkiye'de insan hakkı ihlali iddialarının ulusal sınırlar içinde ele alınarak ulusal yargı mercileri tarafından çözümlenmesini, ulusal sınırlar dışına bu iddiaların mümkün olduğu kadar taşınmamasının hedeflendiğini ifade etti.
Arslan, AYM’nin önünde bugün itibariyle 47 bin bireysel başvurunun olduğunu belirterek 2012'den bu yana 244 binin üzerinde bireysel başvuru yapıldığını, mahkemenin bunlardan 197 binini sonuçlandırdığını ifade etti.
TIKLAYIN - AYM'ye 7 Senede 233 Bin Başvuru Yapıldı
“AYM zor şartlarda zor kararlar verdi”
Arslan toplantıda şöyle konuştu:
“Birincisi, ilkesel olarak gerçekten AYM, bireysel başvuru sistemini etkili bir şekilde uygulamak suretiyle Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerin standardını yükseltmiştir. AYM 7 yıl önce bugün 23 Eylül 2012'de uygulamaya geçen bireysel başvuruda çok önemli, çığır açan kararlar verdi ve çok zor kararlar verdi, zor şartlarda zor kararlar verdi.
“Yaşama hakkından ifade özgürlüğüne kadar hemen her alanda bir taraftan binlerce insanın hak ihlali iddialarını karara bağladı ve ihlal tespiti yaptı, diğer taraftan da bu kararları vermek suretiyle ülkedeki temel hak ve özgürlüklere ilişkin birçok hukuki meseleyi çözüme kavuşturdu.
“AİHM’deki başvuru sayısı yarı yarıya azaldı”
“Anayasa koyucunun amacı hak ihlali iddialarının ülke sınırı içerisinde ele alınmak suretiyle uluslararası yargı organlarının önüne hak ihlali iddialarının taşınmamasıydı.
“7 yıl sonra geldiğimiz noktada bu pratik hedefin önemli ölçüde gerçekleştiğini görebiliyoruz. 2012 yılında bireysel başvuru henüz başlamadan AİHM’nin önünde 16 bin 900 başvuru vardı. Türkiye’den yapılan 16 bin 900 başvuru vardı. Bugün baktığımızda bu başvuru sayısı 8 bin 800. Bunun yaklaşık yarısının da 15 Temmuz 2016 sonrası yapılan başvurular olduğunu ifade ettiler.
“Türk Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun kabulüyle anayasa koyucunun pratik amacı da önemli ölçüde gerçekleşmiş oldu ve AİHM'ye Türkiye’den yapılan başvuru sayısı da ihlal sayısı da önemli ölçüde azaldı.
“47 bin başvuru dosyası var”
“Bu 7 yıllık süre hiç kolay geçmedi. Bireysel başvurunun hazırlık aşamaları dahil başlangıcına şahit oldum. Bugün hala bireysel başvuruyla uğraşıyoruz. Gerçekten hiç kolay geçmedi. Hiçbir ülkenin bireysel başvuruyu benimseyen hiçbir ülkenin Anayasa Mahkemesinin görmediği kadar ağır iş yükü ile karşılaştık.
“Başlangıçta iş yükümüz çok ağır değildi. 4 bin, 5 bin, 10 bin civarında derdest başvurularla gidiyorduk. Fakat bunun böyle olmayacağını biz tahmin ediyorduk. Bugün geldiğimiz noktada gerçekten yine dünyada hiçbir Anayasa Mahkemesinin karşılaşmadığı bir iş yüküyle karşı karşıyayız. Şu anda derdest 47 bin bireysel başvuru var Anayasa Mahkemesinin önünde.
“AİHM'ye 47 ülkeden toplam yapılan başvuru sayısının 62 bin olduğunu düşünürsek 47 bin bireysel başvurunun Türk Anayasa Mahkemesi açısından ne büyük bir yük getirdiğini daha rahat anlayabiliriz.” (TP)