Meclis’e sunulan ve Perşembe günü görüşülmeye başlanması beklenen 25 maddelik kanun teklifiyle, olağanüstü hal (OHAL) kanunları kalıcılaşıyor.
Sadece hakkında soruşturma olanların değil, eş ve çocuklarının da telefonları dinlenebilecek, haklarındaki tüm bilgiler savcılıkla paylaşılacak.
Kanun teklifinde, Toplantı ve Gösteri Yasası’ndan, Terörle Mücadele Kanunu’na dek değişiklikler öngörülürken, görevden ihraçlar için Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmasına da gerek kalmayacak.
Değişiklik ile gözaltı süreleri uzatılırken, mahkemenin, tutukluların tahliye taleplerine karar vermesi için tanınan süre de bir aya kadar uzatılıyor.
Değişikliğin sebebi: “Olağan dönemde etkin mücadele”
Tam adı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin genel gerekçesi, 15 Temmuz darbe girişiminin anlatılmasıyla başlıyor.
TIKLAYIN - "18 Temmuz Gecesi OHAL Kalkmış Olacak"
Buradan yola çıkan teklifte, iki yıldır süren süren OHAL’ın artık uzatılmayacağı için bu değişikliklerin gerekli olduğu ifade ediliyor:
“Ülkemizde yaklaşık iki yıldır uygulanan olağanüstü halin uzatılmayacak olması nedeniyle mevcut terör örgütleriyle olağan dönemde hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde etkin mücadele edilebilmesi ve son darbe teşebbüsüne benzer bir müdahale girişiminin yeniden yaşanmaması amacıyla…”
Gerekçede, Anayasal güvence altındaki temel hak ve özgürlüklerin korunmasından da bahsediliyor ancak birçok değişiklik bu amaca aksi yönde hizmet ediyor.
Öngörülen bazı değişiklikler ve getirdikleri şöyle:
Kente giriş de dolaşmak da valinin iznine bağlı
İl İdaresi Kanununda yapılan değişiklikle, uygun görmediği kişilerin kente giriş çıkışını 15 günlüğüne yasaklayabilecek.
Vali ayrıca, “belli saatlerde ve belli yerlerde” vatandaşların dolaşmasını veya toplanmasını kısıtlayabilir, araçların seyrini değiştirebilir.
Araç ve yayaların ne zaman, nerede ve nasıl duracağı, Valilik iznine bırakılmış durumda.
AİHM’de ihlal kararlarının önüne geçiliyor
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye aleyhine verdiği ihlal kararlarının önüne geçmek amacıyla yapılan düzenlemeyle, dostane çözüm veya tek taraflı deklarasyonla sonlandırılan dosyalarda da yeniden yargılama yapılmasının önü açılıyor.
Eylem yasağına “bir saatlik” tolerans
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa göre açık alandaki eylem ve yürüyüşleri “gece vakti” diye tabir edilen, havanın kararmasının ardından düzenlemek yasaktı.
Kanun değişikliğiyle, yürüyüşlerin akşam da yapılabileceği basına yansımış olsa da aslında kanuna sadece, “havanın kararmasıyla dağılacak şekilde” ifadesi ekleniyor. Kanun gerekçesinde de açık havadaki eylemlerin, havanın kararmasının ardından “bir saat içinde kalabalığın dağılması” şartı yer alıyor.
Bu süre ancak mülki amirin izniyle 24.00’e kadar uzatılabiliyor.
Eylemlere “günlük yaşamı zorlaştırmama” şartı
Aynı değişiklik ile, eylemlerin yasaklanmasına bir kolaylık daha sağlanıyor.
Toplantı ve yürüyüşlerle ilgili “genel asayişi bozmamak” şartına ek olarak, kanun maddesine bir de “vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmayacak” ibaresi de ekleniyor.
Muğlak bir ifade olan “günlük yaşamın zorlaşmasına” dair ise kanunda bir tanım ya da açıklama yer almıyor.
MİT’ten “bilgi edinilmeyecek”
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun kapsamı dışına çıkarıldı.
Bu değişikliğin sebebi de “MİT personelinin kimliğini gizli tutmak” olarak açıklandı.
Sıkıyönetim Kanunu kalktı, cezasızlık maddeleri kalıyor
1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu yürürlükten kaldırıldı.
Ancak bu kanun kaldırıldığından, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar da dahil yargılaması izne bağlanan kişilerle ilgili düzenleme, Türk Ceza Kanunu’ndaki maddelere atıf yapılarak devam ettirildi.
Yargılanması izne bağlanan kişiler arasında, general ve amiraller, bakan yardımcıları, valiler ve kaymakamlar ile yüksek yargı üyeleri var.
OHAL’e üç yıllık garanti
Gözaltı süresi, ifade alma işlemi, tutukluluk ve tahliyelerdeki düzenlemeler gibi OHAL uygulamalarıyla paralel düzenlemeler, en az üç yıl süreyle yürürlükte kalacak.
Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) yapılan değişiklik ile en az üç yıl süreyle, başta gözaltı süresi olmak üzere şu değişikliler yapıldı:
Gözaltı süresi, “toplu işlenen suçlarda” 4 gün. Bu süre, iki uzatmayla, 12 gün olabilecek. (Şu anki OHAL uygulamasında bu süre 14 gün. OHAL öncesinde gözaltı süresi en fazla 4 gün olarak uygulanıyordu.)
TIKLAYIN - 1980'den Bu Yana Gözaltı Süreleri
Tablo: Türkiye İnsan Hakları Vakfı
Gözaltı süresinin uzunluğu, İngiltere’de gözaltı süresinin 14 güne dek uzatılabildiği örneği verilerek rasyonelize edildi.
Savcı emrine gerek kalmadı, polise devredildi
Bir kişinin aynı olayla ilgili yeniden ifadesi alınması gerektiğinde, gözaltı işlemi savcı veya savcının emriyle polis tarafından tekrarlanabilecek.
Yürürlükteki kanunla ise bu işlemi polis veya jandarma değil, ancak savcı yapabiliyor.
Bu değişiklik de “soruşturmanın hızlandırılması” gerekçesiyle yapıldı.
Tahliye talebine 30 günlük rötar
Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, tahliye talepleri üç gün içerisinde karar bağlanmak zorunda.
Yapılan değişiklik ile, tahliye talebinin dosya üzerinden incelenmesinin yanı sıra talebin, 30 günlük tutukluluk incelemesi sırasında karara bağlanabilmesinin önü açılıyor.
Yani, tahliye talebine yanıt vermek için mahkemeye 30 gün süre tanındı.
Bilgisayar aramasına yeni yetkili
Bilgisayarlarda arama yapılması, bilgisayarların kopyalanması gibi işlemlerde tek yetkili, hakimdi.
Değişiklik ile, hakim kararı gerekliliği ortadan kaldırılıyor. Bilgisayarların aranması veya “işlem uzun sürdüğünde” el konmasına savcı da karar verebilecek.
Görevine dönenler tazminat isteyemeyecek
KHK ile görevden ihraç edildikten sonra görevine iade edilenlere o süre zarfındaki mali ve sosyal hakları ödenecek.
Ancak iade edilenler, yaşadıkları mağduriyete dair tazminat talebinde bulunamayacak.
İhraç, görevden uzaklaştırma, rütbenin alınması...
Kanun teklifinde, kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması veya ihracı gibi konuları düzenleyen 375 sayılı KHK’ya dört sayfalık “geçici madde” ekleniyor.
Bu madde, kamu görevlilerinin en az üç yıl süreyle ve yetkililerin onayıyla, KHK’ya gerek kalmaksızın ihraç edilebilmesinin önünü açıyor.
Aynı şekilde görevleriyle ilgili uzaklaştırma, rütbenin geri alınması gibi kararlar da KHK’ya gerek kalmaksızın alınabilecek.
Örneğin YÖK personeli Yükseköğretim Kurulunun kararıyla, mahalli idareler personeli, valinin belirlediği kurulun teklifiyle İçişleri Bakanlığı kararıyla, herhangi bir bakanlığın personeli de yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılabilecek.
Hem sizin hem eşinizin pasaportuna iptal
Görevden uzaklaştırılanlar veya görevlerine son verilenlerin yanı sıra haklarında bazı suçlardan soruşturma olanlar veya idari işlem bulunanların pasaportları da iptal edilebilecek.
Pasaport birimine isimleri bildirilen kişilerin eşlerine ait pasaportlar da “genel güvenlik açısından mahzurlu görülürse” İçişleri Bakanlığınca iptal edilebilir.
Eş ve çocukların telefonu dinlenebilecek
Hakkında bazı suçlardan inceleme ve soruşturma yürütülen kişilerin sadece kendilerin değil, eş ve çocuklarının telefonları dinlenebilecek.
Yine eş ve çocuklara dair her türlü her türlü bilgi ve belge, kamu ve özel tüm kurum ve kuruluşlarca “vakit geçirilmeksizin” yargı merciine verilecek.
Oysa Anayasa’nın 38. maddesine göre, “Ceza sorumluluğu şahsîdir.”
TMSF’ye üç yıl daha kayyum yetkisi
OHAL döneminde kayyum olarak yetkilendirilen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, bu görevine en az üç yıl daha devam edecek.
Dolayısıyla varlıklara el konulması da dahil TMSF’nin görevleri, ceza soruşturması veya kovuşturması kesinleşinceye ya da satış veya tasfiye işlemleri tamamlayıncaya kadar uygulanacak. (AS)