İnsan Hakları Derneği (İHD) Avukatların Üzerindeki Yargı Baskısı raporunu dün açıkladı.
Özellikle toplumsal sorunlarla ilgilenen ve mağdurların yanında yer alarak savunuculuk faaliyeti yapan avukatların tamamını insan hakları savunucusu olarak değerlendiren İHD, “raporda, Fetullah Gülen örgütü soruşturmaları kapsamında mesleki faaliyetleri nedeni ile tutuklu bulunan avukatların durumuna şimdilik yeterli bilgi alınamadığı için yer verilmemiştir” notunu düştü.
Raporun amacı, “OHAL ortamında etkisi daha da artan yargı baskısının hak savunucusu avukatlar üzerindeki etkisini göstermek ve bu alandaki soruna dikkat çekmek” olarak ifade edildi.
“Cezasızlık politikasına son verilmeli”
Rapordaki öneriler şöyle sıralandı:
* Türkiye’de mesleki faaliyetleri, savunmanlık ve insan hakları faaliyetlerinden dolayı soruşturma ve kovuşturmaya maruz kalan ve tutuklu yargılanan tüm avukatlar serbest bırakmalıve talepler .
* Avukatların yargılanmasına neden olan veya avukatları tehditler ve baskılar ile yıldırmaya çalışan aktörler etkili soruşturma yöntemleriyle tespit edilmeli ve etkili bir şekilde kovuşturulmalı, Türkiye’deki cezasızlık politikasına son verilmeli.
* Kolluk (polis, jandarma ve istihbarat) ve yargı içerisinde örgütsel faaliyet kapsamında açılan soruşturma ve davaların tamamı yeniden ele alınmalı, kurulan komplolar açığa çıkarılmalı.
* Avukatlar hakkında soruşturma ve davalar başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere uluslararası toplum tarafından izlenerek görünür hale getirilmeli, Baroların kapasitesinin güçlendirilmesine katkı sunulmalı.
* Hukukun üstünlüğü ilkesine uygun bir yargı yapılanması gerçekleştirilmeli, Türkiye’de adalete olan güven yeniden tesis edilmeli, özel yetkili ve görevli ağır ceza mahkemeleri ve savcılıkları kapatılmalı.
* Türkiye’nin en önemli sorunu, terör tanımının subjektif olmasıdır. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak terör suçlarını yeniden tanımlamalı, bunun dışındaki suçları terör suçları olarak nitelendirmekten vazgeçmeli. Türkiye’de şiddete başvuran ile başvurmayan arasında ayrım yapılmalı ve ceza mevzuatı buna göre yeniden düzenlenmeli.
* Türkiye’de, başta savunma hakkı olmak üzere herkesin ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma ve gösteri hakkı ile örgütlenme özgürlüğü hakkı uluslararası sözleşmelerdeki güvenceye kavuşturulmalı.
* En kısa zamanda, BM Yargıçların ve Avukatların Bağımsızlığı Özel Rapörtörü, BM İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü, Terörle Mücadelede İnsan Haklarının Korunması ve Desteklenmesi Özel Raportörü, Kanaat ve İfade Özgürlüğünün Geliştirilmesi ve Korunması Özel Raportörü ve Azınlık Konuları Bağımsız Uzmanı’nın Türkiye ziyaretleri mümkün kılınmalı ve raporlarında belirtecekleri hususlarda gerekli düzenlemeler yapılmalı.
* OHAL kaldırılmalı ve meşruiyeti olmayan KHK’lar iptal edilerek mağdur edilenlerin mağduriyeti giderilmeli.
* Avukatlık mesleğinin yargının kurucu unsuru olduğu gerçeğinden hareketle savunma hakkının kısıtlanmasını içeren mevzuat değiştirilmeli, avukatlık mesleği yasal güvencelere kavuşturulmalı.
* Türkiye’de ifade özgürlüğünün yasaklanması ve cezalandırılması nedeniyle çok büyük bir mağduriyet oluştuğundan temel düzenlemeler yapılıncaya kadar basın ve yayın yoluyla işlenmiş suç ve cezaların ertelenerek iptal edilmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması konusunda acil yasal düzenleme yapılmalı.
Dernekler kapatıldı, avukatlar tutuklu
Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), OHAL kapsamındaki 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 22 Kasım 2016’da kapatılan 375 dernek ve 9 basın yayın kuruluşu arasında.
ÇHD’nin İstanbul ve Ankara şubeleri ile Halkın Hukuk Bürosundan olan 14 avukat da, avukatlıklarını yaptıkları Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın duruşmasından bir gün önce tutuklanmıştı.
Avukatlar Didem Baydar, Şükriye Erden, Ayşegül Çağatay, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Zehra Özdemir, Yağmur Ereren, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten, Aycan Çiçek, Naciye Demir, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz 21 Eylül’den beri tutuklu. Avukat Ahmet Mandacı da 10 gün sonra tutuklandı. Ayrıca bir de stajyer avukat tutuklu.
25 Ekim’de de Ezilenlerin Hukuk Bürosundan (EHB) avukatlar Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar da takip ettikleri Suruç davasının duruşması öncesinde tutuklandı.
ÇHD Genel Başkanı, Soma davası avukatlarından Selçuk Kozağaçlı 13 Kasım’da tutuklandı.
Son olarak da Halkın Hukuk Bürosu’nun İstanbul’daki binasına 18 Aralık 2017’de polis baskını düzenlendi, gözaltına alınan avukat Yaprak Türkmen tutuklandı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi eski başkanı avukat Taner Kılıç halen İzmir Aliağa Şakran cezaevinde tutuklu. İHD yöneticilerinden avukatlar Halil İbrahim Vargün ve Olcay Öztürk de tutuklu avukatlar arasında. (AS)
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.