15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul’daki Tuzla Orhanlı Gişeleri’nde bulunan Hava Harp Okulu öğrencilerinin yargılandıkları davada mahkeme kararını açıkladı.
63 sanıktan dört öğrenciye ve iki komutana ağırlaştırılmış müebbet hapis verilirken, geri kalan öğrencilere müebbet hapis cezası verildi.
“22 aydır süren tatbikatın bitmesini talep ediyorum”
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada kurulan İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Mayıs’ta görülen karar duruşmasına 63 sanık ve avukatları katıldı. Kararın açıklanmasından önce öğrencilerden son sözleri alındı.
Son sözlerinde ailelerine ve sevdiklerine selam söyleyen öğrenciler beraatlarını talep ettiler, suçsuz olduklarını yinelediler.
Öğrencilerden C.U. mahkeme heyetinden “yukarıdan aldıkları emire göre değil vicdanlarına göre karar vermelerini” istedi. Tutuklu öğrencilerden S.U. da “Biz 22 ay önce tatbikat var denilerek çıkarıldık. 22 aydır süren bu tatbikatın bitmesini talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyetinde şu isimler yer alıyordu: Başkan: Ersin Özaslan, Üye: Serkan Yoğurtçu, Muhsin Onay.
Ne olmuştu? |
15 Temmuz 2016’da darbe girişiminin olduğu gün Yalova’da kampta olan öğrenciler, Binbaşı Ferhat Günay’ın emriyle iki ayrı otobüse bindirilip Sabiha Gökçen Havaalanına doğru yola çıktıklarında Orhanlı gişelerinde trafiğe takılıp araçtan inmek zorunda kalmışlardı. Polisin ve sivillerin bulunduğu bölgede çıkan çatışmada dört kişi öldü, 33 kişi yaralandı. Olay sırasında polise teslim olan Hava Harp Okulu öğrencileri 22 aydır tutuklu yargılanıyordu. Savcı Orhan Uzun mütalaasında, 65 sanıktan 63’ünün “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmiş, araç kullanan iki sözleşmeli erin ise beraatını istemişti. |
“İntikam sistemi adalet sistemi ile güvenceye alındı”
Duruşmada tutuklu bulunan öğrencilere karardan önce son sözlerini söylemeleri için zaman verildi.
22 aydır tutuklu yargılanan M.I. Bizim suçsuzluğumuzu gören ve korkmadan yazan gazetelere çok teşekkür ederim” diyerek söze başladı. 28 Şubat’ta da erlerin ve ast rütbeli askerlerin var olduğunu, onlar ne kadar suçsuzsa kendilerinin de o kadar suçsuz olduğunu belirtti. “Görüyoruz ki intikam sistemi adalet sistemiyle güvence altına alınmıştır” dedi.
“Kader de gülecekmiş ne zaman?”
Hava Harp Okulu öğrencisi R.K. konuşmasına “Çok sevdiğim bir şarkının sözleriyle başlamak istiyorum: Kader de gülecekmiş ne zaman ne zaman? O yar da beni sevecekmiş ne zaman ne zaman. Mutlu olacakmışım ne zaman ne zaman? Kim bilir güzelim ne zaman” diyerek başladı.
“Bir buçuk aydır son sözümü yazmak için uğraşıyorum. İddia makamına bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Öteki dünyada kendisine sorulduğunda son sözünün ne olacağını şimdiden yazmaya başlasın” ifadelerini kullandı.
“Son bir kez babamı görmek istiyorum”
Bir başka öğrenci Silivri’deyken babasının hastanede ölmek üzere olduğunu öğrendiğini, ancak kendisini görmesi için verilen iznin son anda iptal edildiğini söyledi, “Tahliyeme veya beraatime karar verilmezse son bir kez onu görmek istiyorum” dedi.
“20 yaşlarında gencecik insanlar…”
Tutuklu Hava Harp Okulu öğrencilerinden B.C.: “O gece herhangi bir suça karışmadım. Aynı şekilde diğer arkadaşlarımın da bir suçu yok. Benim burada gördüğüm tek şey 20 yaşlarında gencecik insanlar. Bu insanlar dışarıda ne yapılır, nasıl yaşanır bunu bile unuttular burada” dedi.
“Tarih bunu unutmayacaktır”
B.G. ise yaptığı konuşmada: “Var olan bir şeyin ispatı var olmayan bir şeyin ispatından daha kolaydır. Suçsuzluğumu kanıtlamak için uğraştım. Tarih gerçekleri ortaya çıkaracaktır” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden B.O ise: “İnsanlar unutkan varlıklardır. Acılarını, kızgınlıklarını her şeyi unuturlar. Ancak tarih bunu unutmayacaktır. Göz göre göre bu olaylara izin verenleri hatırlayacaktır. ‘Tamam ama ben tek başımayım, ne yapabilirim?’ diyenleri de hatırlayacaktır” ifadelerini kullandı.
“İki yıldır bir karabasanın içindeyim”
Hava Harp Okulu öğrencisi G.K. ise açıklamasında: “İki yıldır bir karabasanın içindeyim. Bizi bu karabasandan uyandıracak kişi sizlersiniz. Her gün düşünüyorum ‘ne yapsaydım bugün burada olmazdım?’ diye. Ben o otobüse bindikten sonra ne olursa olsun buraya gelecektim. Benim burada olmamam için tek yol o gün ölmemdi” dedi.
“Talimatlarla değil vicdanınızla karar verin”
Tutuklu öğrencilerden C.U. “Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk müebbet aldığında, 10 yıl sonra sağlık sebeplerinden serbest bırakılacak. Buradaki öğrenciler 10 yıl sonra henüz 30 yaşına girmiş olacak. 28 Şubat darbecileri de ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor. Bizim burada olmamızı aklım almıyor. Umarım bir yerlerden aldığınız talimatlarla değil vicdanınızla karar verirsiniz” açıklamasında bulundu.
Bir başka tutuklu öğrenci B.D. ise: “Bizler masumuz ve özgürlük bizim hakkımız. Hakkımızı vermenizi talep ediyorum. 19 Mayıs’ı bırakın da dışarıda kutlayalım” dedi.
“Bizden suçlu yaratılmaya çalışılıyor”
Tutuklu yargılanan Hava Harp Okulu öğrencisi A.S.: “Bir Düşman Yaratmak kitabında olduğu gibi bizden mahkemede bir suçlu yaratılmaya çalışılıyor” dedi.
Öğrenciler müebbet hapis cezası aldılar
Öğrencilerin sözlerini tamamlamasının ardından mahkeme karar için ara verdi. 11:30’da kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuklu yargılanan öğrencilerin hepsine “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan TCK 309/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası verildi.
H.D. ve C.Ö hakkında ise “görevleri gereği ellerinde bulunan araç ve gereçleri bu suçların işlenmesinde kullandıkları” ve “Yalçın Aran’a yönelik kasten öldürme eyleminde bulundukları”, gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.
Kararın açıklanmasından sonra öğrenci yakınlarından tepkiler geldi. Fenalaşan kişilere sağlık ekipleri müdahalede bulundu.
Öğrenciler cezaevine götürülecek araçlara bindirilmeden önce yakınlarının öğrencileri yol üzerinde görme talepleri jandarmalar tarafından reddedilince iki taraf arasında kısa süreli tartışmalar yaşandı. (EÜ/AS)