Düşük yoğunluklu savaş en acımasız şekli ile yaşamın her alanını sardığından Batman da tarihinin en hareketli dönemlerini yaşıyordu. Bu hareketliliğe paralel olarak gazetecilik mesleğine Cengiz Altun ile birlikte aynı dönemde Batman'da farklı kurumlarda başladık.
Cengiz, Ülke gazetesinin muhabiri ben de hem Hürriyet gazetesi bölge muhabiri hem de Batman'daki bir gazetede köşe yazarı ve muhabir olarak çalışıyordum
O dönemde Batman'da basın alanında çalışanların sayısı 20 civarındaydı. OHAL'in en zor dönemlerinde gazetecilik, bölgede can güvenliği açısından zorlu bir meslekti. Hele hele Cengiz Altun gibi muhalif gazetecilik yapanların kefenleri sürekli ceplerindeydi.
Cengiz de bu gerçeğin farkındaydı. Buna rağmen hiç bir zaman cesur gazeteciliğinden ödün vermedi, yaptığı haberler bölgede sürdürülen kirli savaşın karanlıktaki tezgâhlarını ortaya çıkarma yönündeydi. Bu sebeple sürekli baskı ve tehditler alıyordu. Sıkça gözaltına alınıyor ağır işkenceler görüyordu.
Öldürülmeden önceki son gözaltısında Ülke gazetesinin tüm muhabir ve çalışanları gözaltına alınmıştı. Dışarıda bilgi alınacak pek kimse kalmamıştı. Gözaltı işlemiyle ilgili haber için ailesi ile görüştük. Biz bilgi almaya çalışırken aile de bizden çocukları hakkında bilgi edinmemizi istedi.
OHAL dönemindeki gözaltı şartları dünyanın en ağır ve zor şartlarıydı. Gözaltına alınan zanlılar neredeyse devletin bütün güvenlik ve istihbarat birimlerinden geçirilirdi, bazen gözaltıların bir ayı bile aştığı olurdu.
Bu süreçte Batman'daki gözetim yerlerinde "Ağır koşullara dayanamayarak intihar etti" deyip cenazeleri ailelerine verilen veya "Biz almadık" deyip bir daha hakkında haber alınmayanlar da oluyordu. Bu yüzden gözaltına alınanların aileleri de, dışarıda haklı olarak daha çok endişeleniyordu.
O dönemde bir kaç meslektaş, ailenin isteğini yerine getirmek için emniyette tanıdığımız bir amire Cengiz'in ne zaman mahkemeye çıkarılacağını sorduk. Hiç beklemedik bir şekilde sertçe "Nereden tanıyorsunuz, neden soruyorsunuz ?" diye cevaplayınca biz de gözaltına alınma korkusu yaşadık. Amire meslektaşımız hakkında haber yapmadan önce durumunu teyit etmek istediğimizi anlattık.
Cengiz bu görüşmenin ertesi günü serbest bırakıldı. Geçmiş olsun ziyaretine gittiğimizde bize çok ağır işkence gördüğünü, sorgucuların bizi tanıyıp tanımadığını kendisine sorduklarında "Evet" deyince tavırlarının iyileştiğini anlattı.
Cengiz kendisine en çok soğuk su sıkıldığını ve hala üşüdüğünü söyleyip, gazete bürosundaki ısıtıcıya sırtını vererek bizimle ayakta sohbet etmişti. Bu ziyaret kendisi ile son görüşmemiz oldu. Sonra bir sabah vakti evden gazete bürosuna giderken uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
Cengiz, Haci Şirin Camii önündeki kaldırımda vurulduktan sonra son nefesini verene kadar orada bekletilmiş. Sonrasında da babasının çalıştığı hastaneye cansız bedeni götürülmüş.
Babası silahlı saldırı haberini alınca çok telaşlanmış. Çünkü oğlunun sürekli takip ve tehdit edildiğini biliyordu, oğluna sürekli "Dikkat et" diyordu. Ama bu uyarılar Cengiz'i yaşatmaya yetmedi.
Cengiz'in ölümü biz meslektaşlarını da çok üzdü. Ertesi gün Batman tarihine geçecek bir cenaze töreni düzenlendi Cengiz için. Sağlık Mahallesi'ndeki camiden alınan cenaze, gazete bürosunun önüne getirildiğinde on binler cenaze kortejine eşlik ediyordu.
Tabii biz meslektaşları da bu anı ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekiyorduk. Hayatımda ilk kez bir haberde 36'lık beş makara fotoğraf çektim ve bu fotoğrafları filmleri ile birlikte ailesine verdim.
Cengiz'in ölümünden sonra birçoğumuzun ailesi, mesleği bırakmamız için baskı yaptı. Cengiz'den sonra yazı yazmak her açıdan zordu, ölümünden sonra kaleme aldığım duygusal yazı, köşe yazdığım yerel gazete tarafından ağır olarak görüldüğünden düzeltme yapmam için iade edildi.
Ben de "Ya bu şekilde yayınlanır ya da bir daha yazmam" dedim. Yazım sansürlenmiş halde basılınca ben de yazılarıma ara verdim. OHAL'in zor koşullarında Cengiz hayatından olurken ben de, mesleğime ara vermek zorunda kalarak kalemimden oldum. (EG/BA)
* Recep Kavuş, hak savunucusu, gazeteci
* Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık dizisindeki diğer yazılar için tıklayınız.