* Haber ve Fotoğraf: ANKA Haber Ajansı
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Ankara'da farklı sivil toplum kuruluşları ve derneklere mensup yaklaşık 250 kişi, Altındağ ilçesindeki Ulus Meydanı'nda bir araya gelerek sokak hayvanları için eylem yaptı.
Beyaz önlük giyip köpek maskesi takan bazı hayvanseverler; “Suç olan dövüştürmek, beslemek değil”, “Gel bir barınak gezelim”, “Üretip satan insan, cezayı çeken benim” ve “Katliam yasasına hayır” yazılı dövizler taşıdı.
Hayvanseverler, sokak köpeklerinin belediye ve zabıta personelince işkenceyle toplanmasını da canlandırdı.
Hayvan hakları aktivistleri, 14 Ocak'ta sona eren “yasaklı ırk” olarak belirlenen 6 köpek cinsinin kayıt altına alınma süresinin uzatılması için ve yasal olmayan yollarla hayvanların toplanması ile ilgili yetkililere seslendi.
Özkan: 1200 belediyede barınak yok
Eylemde konuşan Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Başkanı Haydar Özkan, şunları söyledi:
“Bin 389 belediyeden bin 200'ünde barınak yok. Olanlarsa hayvanların açlık ve hastalık içinde can verdikleri ölüm kampı. Kısırlaştırma, tedavi yok. Şu anda bakımevi olmayan belediyeler, binlerce hayvan topluyor. 300-400 hayvanlık kapasitesi olan belediyelerse on binlerce köpek topluyor. Nereye gidiyor bu hayvanlar?
“Yasaklı tabir edilen pitbull, dogo gibi ırklar için de bu yeni çıkarılan 7332 sayılı kanunda da gerekli alt yapı hazırlanmadı, gerçekçi ve çözüme yönelik maddeler yer almadı. Bu ırk sahiplerine kayıt ve kısırlaştırma için son tarih olarak verilen 14 Ocak mutlaka uzatılmalı.
“Çünkü bu pitbull, dogo gibi 6 ırkın sahipleri, kısırlaşmayacak kadar küçük olanlar ile yaşlı olup narkoz alamayacakları kısırlaştıramamanın çaresizliği ile hayvanları sokaklara terk etmeye başladılar.”
Talepler: Süreyi uzatın
Özkan, hayvanseverlerin acil çözüm taleplerini şöyle sıraladı:
- Yasaklı ırkların ‘sahipleri ve belediyelerce’ sokağa atılmaması için kayıt ve kısırlaştırma tarihi uzatılmalı.
- Fırsatçı belediyelerin vahşi toplamalarının acilen durdurulmalı.
- Kanun yapıcı bürokratların ve siyasilerin, gönüllü STK’lar ve veteriner hekimler odaları ile bir araya gelerek, hem hayvanlarımızın ve hayvan sahiplerinin hakkının korunup güvenliğinin sağlanacağı yeni bir düzenleme yapılmalı.
- Her belediyenin kendi kısırlaştırma ve bakımevini kendi sınırları içinde kurması, etik ve tıbbi koşullarda yoğun kısırlaştırma seferberliği başlatması sağlanmalı.
- Üretimin kesinlikle kontrol altına alınması için gerekli alt yapı ve mevzuatın oluşturulmasıdır. Petshop ve internet üzerinden canlı hayvan satışı kesinlikle yasaklanmalı.
Coşkun: Katliam yaşanıyor
Açıklamada söz alan hayvansever Zeynep Coşkun, yasaklı ırklarla ilgili sürenin uzatılması gerektiğini dile getirerek, “Barınaklarda katliam yaşanıyor. Hatta orası bir cezaevi” dedi.
Coşkun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Biz Müslümansak eğer onlar sessiz kullar. İlk önce onun bu hakları savunması gerekir. Bize destek olsun onların hakkını versin” diye seslendi.
Erdem: Tehlikeli ırk diye bir şey yok
Hayvansever Murat Erdem de düzenlemenin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Yasaklı ırk olarak adlandırılan ırkların esasında insanlara bir zararının olmadığı, bunların sahiplerinin problemli olan insanlar olduğu, bu hayvanların sahiplerine zimmetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar tehlikeli ırk diye adlandırılıyor ama esasen nasıl silah ruhsatlanıyorsa bir insan üzerine bu köpeklerin de sahiplerine tescillenmesi, onların da bu yaşananlardan sorumlu tutulmasını talep ediyoruz. ‘Yasaklı ırk’ diye bir şey yok. Esas problemli olan bunları yetiştirenler, bunları bu amaç için üretenler. Satışının yasal olmadığı halde buna göz yumulması.”
“Hayvanlar ölüyor”
Hayvansever Elvin Gönülyılmaz, insanların hayvanlarını sokağa atmak zorunda kaldığını dile getirerek, “Hayvanlar sokakta ölüyor. Bunlar daha fazla çoğalacak ve daha fazla tehlike büyüyecek” dedi.
Hayvansever Mehmet Albayrak ise hayvan sahiplerine eğitim verilmesi gerektiğini söyleyerek, “Hayvan sizin verdiğiniz eğitimle vahşileşiyor ya da evcilleşiyor. O yüzden hayvanların cezalandırılması saçma” dedi.
Albayrak, ırkların kayıt altına alınmasının saçma olduğunu ileri sürerek, “Vahşi bir hayvan diye bir şey yok. İnsanların bilinçlendirirsek bir sorun olmaz” diye konuştu.
Genelge ve sonrası
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 7/12/2021 tarihinde yayımladığı genelgeyle Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully ırk köpekler tehlike arz eden hayvanlar olarak belirlenmiş, 1 ay içerisinde bu hayvanların sahiplerince kısırlaştırılıp kaydettirilmesi, yasaklara aykırılık halinde ise hayvanlara el konularak bakımevine götürülmesine yönelik düzenlemeye gidilmişti.
Bu genelgeden yaklaşık iki hafta sonra Antep’te 4 yaşında bir çocuk köpek saldırısında yaralandı. Bu olay üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır” sözleriyle sokaktaki hayvanları hedef aldı.
24 saat geçmeden belediyelerin hayvanları sokaklardan işkenceyle topladığı görüntüler sosyal medyada yayılmaya başladı. Bazı hayvanlar dövülerek, bazıları bayıltılarak nereye götürüldükleri bilgisi verilmeden belediye ekiplerince alındı.
TIKLAYIN - "Hayvanlar toplanmıyor, sokakta hayvan katliamı yaşanıyor"
Erdoğan’ın açıklamaları bir gün sonra, 27 Aralık günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın genelgesiyle de tescillendi. Bakanlık, valiliklere gönderdiği genelgeyle, Pitbull başta olmak üzere altı cins köpeğin sahipsiz sokaklarda bulunmaması, sokak hayvanlarının da "rehabilite olmadıkça" alındıkları ortamlara bırakılmamasını istedi.
El konulan köpekler, belediyelerin geçici hayvan bakımevine götürülecek ve sahiplerine hayvan başına 14 bin 982 TL idari para cezası verilecek.
Bu tarihe kadar kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan köpekler ise kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamayacak, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamayacak.
(TP)
Haber içi fotoğraflar: Twitter