Fotoğraf: Tarım-Sen videosundan kayıt
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İzmir'de Bayburt Grup'a bağlı Agrobay Seracılık'tan Tarım-Sen'de sendikalaştıkları için işten çıkarılan 30'u aşkın işçi Bergama'daki Agrobay serası önünde sürdürdükleri direnişin 17. gününde tartaklanarak gözaltına alındı.
Çoğu kadın olan tarım işçilerinin birinci talebi tazminatlarını, ve ödenmemiş ücretlerini almak, ve sendikalı oldukları için çıkarıldıkları işlerine iade edilmek.
İşçiler bugün öğlenden sonra başlattıkları oturma eylemi sırasında "yüz kızartıcı suç işledikleri" gerekçesiyle işten çıkartılmalarını protesto ederken "günlerdir konuşacak muhatap aradıklarını" söylediler.
Video:Tarım-Sen
Jandarma ve polis gözaltına aldı
İşverenin çağrısına uyarak geldikleri şirketin önünde direnen işçileri "kapının önünü boşaltmazsanız sizi göz altına alacağız" diyerek tehdit eden Jandarma ve polis güçleri, işçilerin direnişi bırakmaması üzerine 39 işçiyi darp ederek ve sürükleyerek gözaltı araçlarına götürdüler.
İşçiler ve desteklemek üzere işyeri önüne gelen yakınları ve yöredeki emek ve demokrasi güçleri temsilcileri gözaltı uygulamasını "Agrobay işçisi yalnız değildir", "Agrobay işin hakkını ver", "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla protesto ettiler.
Evrensel gazetesinin haberine göre Jandarma ve polis Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz, Maden Sen Genel Başkanı Gökay Çakır, Maden-Sen Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, Tarım Orman-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Taymak ve kadın işçiler Beyhan Karabulut, Filiz Çetinkaya, Ayten Yavuz, Gülfer Koçoğlu, Gül Fatma Yıldırım, Ayşe Çimen, Şirin Yıldırım'ı yerlerde sürükleyerek gözaltı araçlarına götürdü.
Operasyon sırasında fenalık geçiren kadın işçilerin çocukları ve torunları da yakınlarının gözaltına alınmasına gözyaşları içinde tepki gösterdi.
Operasyon sırasında Agrobay iş yeri hekimi fenalık geçiren işçilere müdahaleden kaçındı. Kadınlara tıbbi yardım 20 dakika sonra gelen Acil Servis ambulansıyla sağlandı.
Sendika ne diyor?
Tarım-Sen, olay öncesinde işverenin işçilerin alacağı olmadığı ve kimsenin işten çıkarılmadığı "Tobamovirüs önlemleri sebebiyle işçilere ücretsiz izin" verildiği gerekçelerini yalanlayan bildirisinde işyerindeki gelişmelerle ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştı:
Sağlık gerekçesi komiktir: "Yasa tanımazlara hatırlatalım. Ücretsiz izin işçinin onayı olmadan tek taraflı verilemez. İşçiler ücretsiz izne çıkmak istemediklerini ya tazminatlarını alıp çıkmak ya da ücretli olarak çalışmak istediklerini söylediğinde, zorla baskıyla 'Hayır ücretsiz izne çıkacaksınız' diyen yönetim, 'Tazminatını vermem' diyen yönetim şimdi 'ince' dillerle durumu manipüle etmektedir. Kadın işçileri 80°'de, klorların içinde, ölümüne ve bir dönem sigortasız çalıştıran Agrobay'ın sağlık vurgusu komiktir. İşçilerin sağlığını hiçe sayanlar virüs önlemini ancak kârları düştüğü için alır, halkın sağlığını önemsedikleri için değil."
Sorunun kaynağı işverendir: "Sendika üyelik çalışması yapan 2 mühendisin işten atılması işçilerin sabrını taşıran son damla olmuştur. Yine hukuk tanımazlara anlatalım. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı Anayasa ve diğer uluslararası antlaşmalar ile güvence altına alınmış bir temel haktır. Her vatandaş hiçbir izin alınmadan, eylemin anlam ifade ettiği yerde toplantı gösteri yürüyüşü yapma, düşünce ifade özgürlüğünü gerçekleştirme hakkına sahiptir. İşçilerin tepesine çöreklenip, çöp gibi kapının önüne koyup sonra da sessizlik telkin eden yönetim sorunun esas kaynadığıdır, provakatif eylemi kendileri yapmıştır."
Saygın bir uzlaşma: "Agrobay yönetimi, sendikamızı ve işçileri hedef göstermeyi bırakıp derhal işçilerin yasal hakkı olan tazminat ve içeride kalan tüm alacaklarını ödemeli, işten çıkış kodlarını işsizlik maaşı alacak şekilde düzenlemelidir. Diyalog yolu ile işçilerin taleplerinin çözümü için kapımız Agrobay yönetimine açıktır. Aksi takdirde sendikamız işçileri aşağılayıp haklarına çökmek isteyen her yaklaşımda fiili, meşru, hukuki yolları sonuna kadar kullanmaktadır, kullanacaktır. 'Ya saygın bir uzlaşma, ya da tavizsiz direniş!' son sözümüz budur."
(AEK)