Fotoğraf: Sabri Yıldırım / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
COVİD-19 pandemisinin ekonomi üzerindeki etkilerinin hızlı bir şekilde hissedilmesiyle birlikte Mart 2020’de devreye sokulan kısa çalışma ödeneği uygulaması dün (31 Mart) itibariyle son buldu.
İşyerindeki çalışma sürelerinin geçici olarak azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen ya da durdurulması hallerinde çalışılmayan süreler için işçiye yapılan ödeme kısa çalışma ödeneğini ifade ediyordu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk son ödemelerin 5 Nisan’da hesaplara yatırılacağını açıkladı.
Kısa çalışma ödeneğinin sonra ermesinin ardından işveren çalışanını ya normal çalışmaya geçirecek ya da ücretsiz izne çıkaracak. İşçi ücretsiz izne ayrılması durumunda sefalet ücreti olarak tanımlanan 1324 liralık ücretsiz izin ödeneğini almaya mahkum bırakılacak. Hem işveren hem işçi mağdur olacak.
Çünkü İŞKUR’un verilerine pandemi döneminde 3,7 milyondan fazla çalışana, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 27,7 milyar TL kısa çalışma ödemesi yapıldı.
Erdoğan 29 Mart’taki Kabine Toplantısının ardından yaptığı açıklamada kısa çalışma ödeneği yerine normalleşme desteğinin geleceğini söyledi. Erdoğan’ın açıklamasına göre Nisan ve Mayıs aylarında normalleşme ve ücretsiz izin uygulaması kapsamında sigorta priminden yararlanamayan lokanta ve kafe çalışanlarının prim yükü üstlenilecek, kişi başı 1500 TL nakdi yardım yapılacak. Esnafın tekrardan kapanmaya zorlandığı yeni dönemle birlikte kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılması tepkiyle karşılandı.
"Bu ücretsiz izin dayatmasıdır"
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “Kısa çalışma ödeneği bir can suyuydu” diyerek İşsizlik Sigortası Fonu’nda halen 98,2 milyar TL kaynak bulunduğunu fonun mevcut kaynağıyla en az bir yıl daha Kısa çalışma ödeneği uygulamasına devam edilebileceğini söyledi. “Sorun siyasal ve sınıfsal tercihlerde” diyen Çerkezoğlu “Son verilmesi gereken KÇÖ değil ücretsiz izin dayatmasıdır” dedi ve ödeneğin son bulmasıyla işçilere ücretsiz izin dayatması yapılacağını ifade etti.
Ekonomist ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota “Kasasında 94 Milyar TL bulunan işsizlik fonunun, işçilere ayda 3 milyar TL daha eksik ödemesi için kısa çalışma ödeneği uzatılmazken; mevduat ve fonlarda stopaj indirimi 2 ay uzatılarak buna yakın miktar bu yıl 245 Milyar TL açık verecek bütçeden karşılanacak. Tercih çok net” eleştirisi yaptı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu “Kısa çalışma ödeneği 31 Mart’ta son buluyor. Firmalarımız normal çalışma düzenine geçinceye kadar kısa çalışma ödeneğinin sürdürülmesine ihtiyaç var” dedi.
"Politikalar iktidarın zihniyetinin dışavurumudur"
Vergi uzmanı Ozan Bingöl “Bugün uzatılan; faiz gelirlerine uygulanan stopaj desteği. Bugün uzatılmayan; çalışanın desteği Kısa çalışma ödeneği. Politikalar iktidarın zihniyetinin dışavurumudur” diyerek eleştirisini gündeme getirdi.
Ekonomi yazarı Uğur Gürses “Kısa çalışma ödeneği alan 1.3 milyon kişinin (Şubat verisi) büyük bölümü Nisan'a muhtemelen 'ücretsiz izinli' olarak giriyor. 'Ücretsiz izinli' 751 bin kişiye eklenecekler. Toplamda yaklaşık 2 milyon kişi 1420 TL ücretle geçinmeye itiliyor” diye yazdı.
Sendika uzmanı Alpaslan Savaş ise soL Haber’deki yazısında “AKP, kısa çalışma ödeneğini uygularken de kaldırırken de patronları kolladı” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak “Salgında vaka sayısının şu ana kadarki en yüksek seviyeye ulaştı. Kısıtlamalar artırılırken kısa çalışma ödeneği uzatılmadı. Kısa çalışmadan yararlanan 1,3 milyon vatandaşımızın hali ne olacak? Bu insanlar ne yiyip ne içecek?” diye sordu.
"Fatura yine halka"
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke “Tek kalemde yandaşın milyarca liralık vergi borcunu silen, her sene bütçeden garantili projelere milyarca lira akıtan tek adam rejimi faturayı yine halka kesti. Kısa Çalışma Ödeneği'nin sona ermesi yüz binlerce insanın işini, gelirini tehdit ediyor” dedi ve kısa çalışma ödeneğinin uzatılması çağrısı yaptı.
HDP’li Vekil Serpil Kemalbay da Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’a çağrı yaparak “Pandemi sürerken, hatta yaygınlaşırken ‘Kısa Çalışma Ödeneği’ uygulaması son vermek cinayettir. Tam tersine KÇÖ ek desteklerle sürdürülmeli. Güvenceli güvencesiz tüm emekçilere yönelik doğrudan destekler artırılmalı” dedi.
(HA)