Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 100 baz puan düşürdü ve yüzde 13'ten yüzde 12'ye indirdi.
Kararın ardındna dolar/TL rekor tazeledi. Günün ilk yarısında 18,36 seviyesinde seyreden dolar/TL kuru Merkez Bankası'nın faiz indirmesi sonasında 18,41'i görerek yeni rekor seviyeyi test etti.
Faiz indirimine ilişkin bir duyuru yapan Merkez Bankası, jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğü belirtti.
Küresel büyüme tahminlerinin de aşağı yönlü olarak güncellenmeye devam ettiğini söyleyerek, resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmesi yaptı.
“Türkiye'nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir." dedi.
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği vurguladı. Duyuruda şöyle devam etti:
"Gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar.
“Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir."
"Liralaşma stratejisi"
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan adımlarla birlikte küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağının öngördüğünü de aktardı.
Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergelerin, azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğini gösterdiği belirtilen duyuruda, şunlar kaydedildi:
"Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir.
“Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB'nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir."
Faiz ve enflasyon ilişkisi
Faiz, enflasyon ve döviz kurları birbirinden bağımsız değil, arasında yakın bir ilişki var. Bir noktadaki dengesizlik diğerlerini etkiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı verilere göre Ağustos'ta aylık enflasyon yüzde 1,46'ya, yıllık enflasyon ise yüzde 80,21'e ulaştı. TÜİK'le birlikte bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) verilerine göre ise enflasyonda aylık artış yüzde 5,86 olurken, 12 aylık enflasyon yüzde 181,37 olarak kayda geçti.
Hükümet ve Merkez Bankası uygulayacağı politikalarla bunlar arasında bir denge kurulmaya çalışılıyor. Merkez Bankası’nın piyasadaki para arzını yönetebilmek için sahip olduğu en etkili araçsa politika faizi. Politika faizi ise şimdilik yüzde 12 seviyesinde.
Faiz oranlarının düzeyi, bireylerin ve kurumların kaynaklarını tasarrufa ya da harcamaya yöneltmesinde belirleyici.
Genel kabul gören ekonomi teorisinde, faiz oranlarının düşük tutulmasının enflasyon yaratacağı ve enflasyonun arttığı bir dönemde de fiyat artışlarını dizginlemek için faiz artırımına gidilmesi gerektiği görüşü bulunuyor.
Daha detaylı bilgi için Mahfi Eğilmez’in “Enflasyon ile Faiz İlişkisi” yazısını okuyabilirsiniz.
Merkez Bankası’nın faiz seyriMurat Çetinkaya’nın 6 Temmuz 2019’da görevden alınıp yerine Murat Uysal’ın atandığı dönem
Murat Uysal’ın 7 Kasım 2020’de görevden alınıp yerine Naci Ağbal’ın atandığı dönem
Naci Ağbal’ın 20 Mart 2021’de görevden alınıp Şahap Kavcıoğlu’nun getirildiği dönem
*Boşluk aylarda faiz sabit. |
TIKLAYIN - "Bir kişinin inadıyla ekonomi yönetilemez"
TIKLAYIN - "AKP kendinden sonraki hükümete bir enkaz bırakabilir"
(HA)