Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) aylık olarak yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasına göre geçim sınırları Temmuz’da da yükselmeye devam etti.
- Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2 bin 903 TL,
- Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9 bin 457 TL,
- Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3 bin 546 TL’ye yükseldi.
Açlık sınırı Haziran’da 2 bin 865 TL, geçen yılın aynı dönemde 2 bin 406 TL’ydi. Yoksulluk sınırı Haziran’da 9 bin 331 TL, Temmuz 2020’de 7 bin 838 TL’ydi. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise Haziran’da 3 bin 473 TL, geçen yılın aynı döneminde ise 2 bin 919 TL idi.
Gıda enflasyonunun da arttığını belirten TÜRK-İŞ, gıda harcamalarında Temmuz'da aylık yüzde 1,35, yıllık da yüzde 20,65 artış olduğunu ortaya koydu.
"Sağlıksız ve dengesiz beslenmeye yol açıyor"
Asgari ücretin net olarak 2 bin 825 TL olduğunu hatırlatan Türk-İş raporunda şunlara dikkat çekti:
“Asgari ücret yine açlık sınırının altında kalmaktadır. Asgari ücret ile bir kişinin yaşam maliyeti arasındaki fark bu ay itibariyle 720 TL’dir.
“Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması (mutfak masrafı) geçen aya göre 39 TL, yılbaşına göre 313 TL ve geçen yıla göre 497 TL artmıştır. Yapılması gereken toplam harcama tutarı (aile bütçesi) ise aylık 126 TL, yıllık 1.619 TL tutarında artmıştır.
“Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına ‘insanca geçim için’ yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
“Dar gelirli ailelerin elde ettiği gelirin yeterli ve dengeli beslenme için gerekli harcamaları bile karşılayabilecek düzeyde olmadığı açıktır. Aileler, düşük düzeydeki geliriyle beslenme ve beslenme dışı harcamaları karşılayabilmek için çeşitli malların fiyatlarını da dikkate alarak tüketim malları arasında tercihte bulunmak zorunda kalmaktadır. Çoğu zaman fiyatı yüksek olan gıda maddeleri yerine fiyatı düşük olan gıda maddelerini seçmektedir.
Bu durumda olan aileler, büyük bir olasılıkla beslenme dışı harcamalarının (kira, ulaşım, yakıt, elektrik ve benzerleri) bir kısmını da beslenme harcamalarından kısarak elde edebilmektedir. Sonuçta, gelir düzeyinin düşük ve yetersiz olması, dar gelirli kişi ve ailelerin sağlıksız ve dengesiz beslenme yapmasına yol açmaktadır.”
(HA)