Fotoğraflar: Korcan Uğur - Haluk Kalafat / bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Patates ve soğanın kilosu 2 TL, domates 3, salatalık ve ıspanak 4, patlıcan 4,5 ve biberin kilosu 6 TL. İstanbul'da Taksim'de Gezi Parkı'nın hemen dibine Büyükşehir Belediyesi'nin aracı çekilmiş. Yanında bir çadır. Önünde insanlar kuyrukta.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyonla mücadele için uygulamaya koyduğu Tanzim Satış çözümü bu.
Bir süredir meydanlardan domatesçilere, sarımsakcılara, depocu dediği tüccarlara, haldeki kabzımallara, ürünü taşıyan nakliyecilere üst perdeden bağırıp çağırıyor. "Domatesçilere sesleniyorum; bir mermi kaç lira biliyor musunuz" diyor mesela. Başka bir meydanda haykırıyor "Ülkemizi soğan, patates, sivri biber, salatalık üzerinden ters köşe yapmaya çalışıyorlar".
Çözümü de sunuyor "Aldığımız tedbirlerle bu hamleyi de boşa çıkardık. Tanzim satış yerleri gibi satış yerlerini kurduk".
Erdoğan'ın "gıda terörü" olarak adlandırdığı vaziyet Taksim'deki sebze kuyruğunda da tartışılıyor. Kuyruğa girenlerle, kuyruğu uzaktan izleyenler, etrafta dolaşan habercilere görüş verirken hararetle tartışıyor.
Kuyruktaki bir adam sesleniyor "Ucuza sebze satılmasını bile eleştiriyorlar".
Yanıt gecikmiyor: "Çiftçinin belini büktü bu iktidar. Tarım mı kaldı ülkede?"
Kuyruktan başka ses: "Size kalsa stokçular kazansın hep. CHP zamanında tüp kuyruklarında beklediğimizi unutmuyoruz."
Tanzim Satış'tan hoşnutsuz olan gruptan biri "Seçim yatırımı bunlar" deyiveriyor ve ortalık geriliyor.
Çiftçi-Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu da "Seçim için" diye başlıyor Tanzim Satış meselesini değerlendirirken.
Aysu'nun referansı sağlam; Tarım Kredi Genel Müdürü Fahrettin Poyraz, tanzim satışlara ilişkin, "Fiyatlarda ciddi gevşeme oldu. Bazı marketler patates ve soğanı 2 liradan satmaya başladı" değerlendirmesinde bulundu. Poyraz, tanzim satışta 2.5 aylık planlamalarının olduğunu söyledi. Yani seçimden hemen sonra çadırlar sökülecek; kuyrukta bekleyenler semt pazarlarına yönelecek.
Seçim ve Yeni Hal Yasası
Tarım Kredi Genel Müdürü'nün konuşmasını anımsatıyor Aysu ve devam ediyor:
"Tanzim Satış örgütlenmesini Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla yürütüyorlar. 2 – 2,5 ay sürecektir, seçime kadar yani. Daha fazla değil.
“İki işlev görüyor. Birincisi seçim öncesi fiyatı düşürüyormuş gibi göstererek, 'bakın ben ne kadar dirayetliyim, düşürüyorum fiyatları' demek. Seçime yönelik yani. İkincisi yeni hal yasası geçirmeye çalışıyorlar. Fiyatları düşüreceğiz propagandasıyla halleri özelleştirecekler.”
Hal yasası AKP iktidarının yıllardır gündeminde olan bir mesele. 2010 yılında Abdullah Aysu, o dönem ortaya atılan tasarıyı bianet için değerlendirmişti.
TIKLAYIN - Hal Yasası: Bir Ninni Daha
Ancak 2010'da yürürlüğe giren ve sorunları olan 5957 sayılı Hal Yasası'nın da değiştirilmesi planlanıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Ekim 2018'de "Enflasyonla Topyekûn Mücadele" kapsamında yeni bir yasanın hazırlandığını söylemişti.
Yeni Hal Yasası'nın seçimden sonra Tarım Komisyonu'na gelmesi bekleniyor. Çiftçi-Sen, taslağa üreticiyi sözleşmeli üreticilikle şirketlerin insafına bırakacağı için karşı çıkıyor. Taslağa göre "toptancı hallerini kurma ve işletme iznini Ticaret Bakanlığı verilecek".
Taslaktaki madde şöyle: "Toptancı hallerinin Bakanlığımızca kuruluş izni verilen anonim şirketlerce kurulmasına, pazarlama odaklı ve profesyonel bir anlayışla yönetilmesine ve bu yerlerde özel güvenlik hizmeti sağlanmasına yönelik düzenleme yapılmıştır."
Halen yürürlükte olan 5957 sayılı Hal Yasası'na göre hallerin kurulma iznini ilgili belediyeler veriyor.
Tanzim Satış ürünleri nasıl ucuz olabiliyor?
Aysu, çadırlarda satılan sebzelerin nasıl böyle ucuz satılabildiğini şöyle açıklıyor:
"Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçiden doğrudan alıyor, getirip çadırlarda araçlarda satıyor. Dolayısıyla hale girmiyor bu ürünler. Hal, market zinciri yok. Fiyata etki eden iki kalemden kurtuluyor. Marketlerden daha ucuza satabiliyor.
Taşıma maliyetinin etkisini sorduğumuzda Aysu, çiftçinin üretim yapabilmek için yaptığı harcamanın yüksekliğini özetliyor ardından mazot ve vergi meselesine giriyor ve "Tanzim Satış noktalarında sattıkları ürünlerde vergi yükü de yok" diyor.
“Gübre yüzde yüzelli artmış. Mazotta dışa bağımlısın. Fiyatları aşağı çekme şansın yok ki… Araya aracıları koyuyorsun, nakliyat var, mazot pahalı. Ürünün tüketiciye ulaşana kadar her ara durakta devlet olarak vergi alıyorsun. Sonra fiyatları yükseltiyorlar diye herkesi suçluyorsun."
Tanzim Satış çadırlarından herkes istediği kadar alamıyor sebzeyi tabii. Kişi başına patates, soğanı 5 kilo alabiliyorsun mesela, domatesi 3, salatalığı 2, biber ve patlıcanı 1 kilo. Çadırdan alıp iki adım ötede daha pahalıya satabilirsiniz aldıklarınızı.
Keza birazdan en yakın markete girip fiyatlara baktığımızda her kalem ürünü iki ya da iki buçuk katı fiyata satıldığını görüyoruz. Mesela patlıcan 10,99 TL'ye satılıyor.
Biraz dolaşıyoruz. En ucuz patates, soğanın fiyatı 3,45. Ancak pek yenesi bir hali yok 3,45'lik patates soğanın. Bazı marketlerde manav kısmı çok fakir, Tanzim Satış'ın etkisi mi bilinmez.
TIKLAYIN - TANSA'nın Doğuşu ve Amacı
Marketlerin bir kısmı indirim yapmış. Tanzim Satış Çadırı'nın dışındaki "Enflasyonla topyekûn mücadele" sloganı bu marketlerde de kullanılıyor.
Belli ki marketler ve manavlar Tanzim Satış meselesi bitip piyasanın eski ritmine kavuşmasını bekliyor.
Abdullah Aysu da zaten "Sürdürülebilir değil" diyor ve soruyor: "85 milyon nüfus var, 50-55 çadır kurmuşsun. Bu çadırlarla mı doyuracaksın bu nüfusu?" (HK)