* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
2021 yılında Manavgat'ta çıkan yangınların biyoçeşitliliğe etkilerini analiz eden yeni bir çalışma, mega yangınlarda 56 memeli türü dahil birçok türün yaşam alanının zarar gördüğünü ortaya çıkardı.
Araştırmaya göre en çok tür çeşitliliği barındıran alanlar, en yüksek şiddette yandı. Zarar gören türler arasında Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesi'nde 'tehdide yakın' ve 'hassas' olarak sınıflandırılanlar da bulunuyor.
Araştırmada ayrıca, yanan toplam alanın yaklaşık yüzde 15'inin en yüksek derecede, yarısının ise orta derecenin farklı seviyelerinde zarar gördüğü belirlendi. Yükseltisi fazla olan alanlarda yüksek tür çeşitliliği bulunduğu, bu çeşitliliğin kentsel alana yaklaştıkça azaldığı tespit edildi. Öte yandan tür çeşitliliği gösteren bu alanların, aynı zamanda en yüksek şiddette yanmaya maruz kaldığı da araştırmanın sonuçları arasında.
Türkiye ormanları tehdit altında
Hava sıcaklıklarındaki artış ve yağışların azalması, ölü örtü tabakasının ve yanıcı materyallerin neminin düşmesine sebep oluyor.
Sonuç olarak tutuşma sıcaklıkları ve süresi de azalıyor. İklim değişikliğiyle birlikte yaşanan uzun süreli kuraklıklar, sıklaşan sıcak hava dalgaları, artan sıcaklıklar ve şiddetlenen yaz kuraklıkları, yangınların daha da şiddetli olmasına ve geniş alanları etkilemesine, yani 'mega' orman yangınlarına dönüşmesine neden oluyor. Bu konuda Türkiye, özellikle risk altında.
Yüksek şiddette yanan alanlar kırmızı renkte gösteriliyor; yanma şiddeti azalırken renk turuncudan sarıya doğru değişiyor (Araştırmadan).
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) 2014 yılında yayınlanan 5. Değerlendirme Raporu'na göre Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzası, iklim değişikliğinin olumsuzluklarından en fazla etkilenecek bölgeler arasında yer alıyor. Tam da bu nedenle, son yıllardaki orman yangınlarının önemli, hatta mega boyutlara ulaşması, ciddi bir endişe kaynağı.
TIKLAYIN - "Orman yangınları kaçınılmaz, mesele onu yönetmekte"
Hassas türlerin yaşam alanları zarar gördü
Araştırmaya göre, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan Ağaç yarasası (Nyctalus leisleri) türünün yaşam alanının neredeyse yarısı, yanan alanların içerisinde kaldı. Benzer şekilde, yalnızca Türkiye'de ve genellikle Akdeniz Bölgesi'nde bulunan ve Anadolu'yu eşsiz kılan küçük memeli türlerinden biri olan Kaya yediuyuru'nun (Dryomis laniger) yaşam alanı da önemli ölçüde zarar gördü.
Ancak Manavgat yangınından etkilenenler arasında geniş habitat alanına sahip türler de bulunuyor. Bunlar arasında mısır meyve yarasası (Rousettus aegyptiacus), Anadolu serotin yarasası (Eptesicus anatolicus) ve beyaz şeritli yarasa (Pipistrellus kuhlii) gibi türler sayılabilir.
Önlem almak şart
2021 yangınlarını söndürmede yaşanan zorlukların tekrarlanmaması için, söndürme amacıyla yapılacak uçak, helikopter, akıllı yangın söndürme mühimmatları gibi tüm geliştirmelerin artırılması gerekiyor.
Ormanlarda yaşayan türlerin yangın anında kullanabilmeleri için kaçış koridorlarının oluşturulması, yaban hayvanlarının yangın sonrası davranışlarının gözlenmesi ve istilacı türlerin çoğalmalarının önüne geçilmesi, ormanları geleceğe miras bırakabilmek için gerekli.
Yangın anında değil, öncesindeki yardım çağrıları, işbirliği ve samimiyet, dünyada bizim dışımızdaki canlıların evlerini, bizim ise gezegenimizin en büyük karasal karbon yutaklarını korumanın en değerli yolu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi'nde Araştırmacı, Su Politikaları Derneği & Hidropolitik Akademi'de ise Akademi Sorumlusu ve Uzman olarak görev yapan Dr. Fulya Aydın-Kandemir tarafından kaleme alınan bu yazı, kısaltılarak İklim Masası ve bianet iş birliği ile yayımlanmıştır. İklim Masası, iklim kriziyle ilgili güvenilir bilgileri kamuoyunda yaygınlaştırmayı hedefleyen bir haber servisidir. Yazarları, haberleştirdikleri konularda uzmanlığı bulunan bilim insanlarından oluşur. |
TIKLAYIN - Türkiye, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı avantaja çevirebilir
TIKLAYIN - İklim krizinin Türkiye'nin tarımsal üretimine etkileri
(TY)