Haberin İngilizcesi için tıklayın
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'nin paylaştığı 7 Eylül 2019 tarihli son uydu görüntüleri, Ilısu Barajı için su tutma işlemine devam edildiğini gösteriyor.
Twitter açıklamasında, "Endemik birçok tür ve soyu tükenme riski altındaki birçok canlı yok oluyor" denildi ve "Baraj göleti bu hızla büyümeye devam ederse Hasankeyf ve tüm Dicle Vadisi kısa bir sürede sular altında kalacak" açıklaması yapıldı.
TIKLAYIN - "Hasankeyf'i Kurtarmak Hayal Değil, Referandum Yapılabilir"
Hasankeyf Koordinasyonu'nun, Batman Hasankeyf'te yapılan baraja ilişkin 3 Eylül'de kamuoyuyla paylaştığı "Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı Projesi Eleştiri Raporu"na göre bölgede şunlar olacak:
"199 köy ve Hasankeyf sular altında kalacak"
- Ilısu Projesi kaplaması planlanan coğrafya itibariyle öylesine devasa bir projedir ki, gerçekleşmesi durumunda Batman, Siirt, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak illerinde toplam 199 köy ve Hasankeyf ilçesini tamamen veya kısmen su altında bırakacaktır. DSİ'nin rakamlarına göre ise 199 köyden 85'inin tamamen su altında kalması söz konusu. 200 yerleşim yerinde 55 bin kadar insan evini ve/veya topraklarını kaybedecek, bunlardan 15 bininin göç etmesi gerekecektir.
"Üreteciler tüketici konumuna düşecek"
- Kentlere göç olursa göç edenleri çok sayıda sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlar bekleyecek. Kırsal alanda üretici konumda olanlar şimdi kentlerde tüketici konuma düşecekler.
- Şehirlere gelenler genelde çiftçi oldukları için bu mesleki konumlarından dolayı iş bulamayacaklar, bulurlarsa da en düşük gelirli ağır işlerde çalışacaklar.
- Kente gelişin en büyük faturasını kadınlar ödeyecek. Kırsal alanda kadın üretimde yer alırken bu durum kentte ortadan kalkacak. Kenti tanımayan kadınların dört duvar arasına kapanma ihtimali çok yüksek.
Kültürel etkiler: Tarih kaybolacak
- Ilısu Barajı'nın planlandığı Yukarı Dicle Vadisi uygarlık tarihi açısından son derece önemlidir. Yukarı Mezopotamya olarak bilinen bu bölge son yılların kazı ve araştırmalarına göre, insanlık tarihinde ilk yerleşim yerlerinin oluştuğu coğrafyanın önemli bir parçasıdır. Başka deyimle neolitik devrimin geliştiği "Verimli Hilal"in kritik bir alanıdır.
- Bugüne kadar Ilısu bölgesinde sadece 20 sit alanında kazı yapıldı; yani arkeolojik sit alanların ezici çoğu araştırılmadan gölün altında kalacak ve tahribata uğrayacak. Eğer Ilısu baraj gölü doldurulursa, tahmin edemediğimiz ve/veya hiç bilmediğimiz arkeolojik veriler, buluntular, sitler gün ışığına çıkarılmadan tahribata uğrayıp kaybolacaktır.
Ekolojik etkiler: Sular zehirlenecek
- Ilısu Projesi faaliyete geçerse doğaya vereceği zararlar büyük bir coğrafyada çok ciddi boyutta olacaktır. Ilısu Projesi'nin oluşturacağı 313 kilometrekare büyüklüğündeki baraj gölü ile 136 km'si Dicle Nehri'nin kendisi olmak üzere 400 km boyunca akarsu suni bir göle çevrilecektir.
- Dicle Üniversitesi'nin yaptığı çalışmalara göre Diyarbakır ve Batman illeri kısmındaki Dicle Nehri'nde balık türü sayısı 40'ken, tahminen üç-beşe düşmesi beklenmekte.
- Yine çok önemli bir sorun ve tehlike, oluşması planlanan baraj gölünün su kalitesinde beklenen düşüş. Ötrofikasyon adı verilen bu durum, biyolojik ve kimyasal maddeler nedeniyle atık sularda oksijenin azalmasıyla baraj gölündeki canlıların yok olması.
- Ilısu Barajı'nın diğer birçok baraj gibi en önemli sorunlarından biri, ekonomik ömrünün en fazla 50-60 yıl olması. 50 yıllık enerji için 12 bin yıllık tarih, milyonlarca yıl içinde oluşan Dicle Nehri yok edilir mi?
(PT)