Öğrenciler kapısı kilitlenen kampüse girdi: "Kayyımlar gidecek"

*Fotoğraflar: Boğaziçi öğrencileri

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Boğaziçi Üniversitesi'nin atanmış rektörü Melih Bulu'ya ve beraberindeki atanmışlara karşı direniş Güney Kampüs'te devam ediyor. 

Boğaziçililer, dün (31 Mayıs) çadır kurup nöbet tutmak isteyen öğrencilerin, polis ve güvenlik görevlilerince kampüsten çıkarılmasına karşı bugün de kampüse gitti. Ancak güvenlik görevlileri; öğrencilerin, mezunların ve bazı akademisyenlerin kampüse girişini engelledi.

Geçtiğimiz gün takılan yeni demir kapılar bugün öğrencilerin ve akademisyenlerin üzerine kapatıldı. ÖGB polisle iş birliği yapıyor, geçişe izin vermiyor. pic.twitter.com/qQpeQEvy6f

— Boğaziçi Dayanışması (@boundayanisma) June 1, 2021

Okulun kapısına kilit

Boğaziçi Direnişi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Özel güvenlik arkadaşlarımıza yumruklarla saldırdı. Polisler tarafından gözaltına alınan arkadaşlarımız serbet bırakıldı. Okulun kapsına kilit vuruldu. Öğrenciler içeri alınmıyor" denildi.

Özel güvenlik arkadaşlarımıza yumruklarla saldırdı. Polisler tarafından gözaltına alınan arkadaşlarımız serbet bırakıldı. Okulun kapsına kilit vuruldu. Öğrenciler içeri alınmıyor. pic.twitter.com/5BwBuSI1Cc

— Boğaziçi Direnişi (@budirenisi) June 1, 2021

TIKLAYIN - Boğaziçilier: Bulunduğun gemi batıyor Naci İnci!

TIKLAYIN - Prof. Dr. Naci İnci kendisini müdür olarak atadı

TIKLAYIN - Üç göreve atanan İnci, Erçin'in dersini onaylamadı

TIKLAYIN - "İstifayı düşünmüyorum" diyen Bulu, Soylu'ya teşekkür etti

Akademisyenler Güney Kapı'da

Üstün Ergüder Meydanı'nda nöbet tutan akademisyenler de kilit vurulan Güney Kapı önüne geldi. Güvenlik ve polis, protestoların ardından kapıları açtı. Ardından öğrenciler "Kayyımlar gidecek, biz kalacağız", "İşbirlikçi güvenlik istemiyoruz" sloganlarıyla kampüse girdi.

Direnerek kapıları açtırdık. Kampüsümüze girdik.
KAYYUMLAR GİDECEK, BİZ KALACAĞIZ! pic.twitter.com/BtmJZchQq2

— Boğaziçi Direnişi (@budirenisi) June 1, 2021

100. nöbet

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, her işgünü olduğu gibi bugün (1 Haziran) öğlen de "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" diyerek 100. kez arkalarını rektörlük binasına döndüler ve "100. Nöbet" açıklamalarını okudular.

2021-06-01 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti No. 100 ve Açıklaması - 22. Hafta/149.Gün (3/4) from Can Candan on Vimeo.

"Sizlere halen basının ve mezunlarımızın alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin sivil polis ve kameralarla denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz" diyen akademisyenler, şöyle devam etti:

"Sırtımızı döndüklerimize soralım: Kurumuna sahip çıkan üniversite bileşenlerine yaptıklarınız ve yapacaklarınızla Boğaziçi'ni arzuladığınız gibi bir 'artık bilim' merkezi, bir 'girişimci fabrikası' haline getirebileceğinize gerçekten inanıyor musunuz?

"Keyfi ve anlamsız hamlelerle okulun en sevilen hoca ve derslerine set çekebilecek misiniz? Emekli ve/veya sözleşmeli hocalarımızı, hak ettikleri komik ödemelerden ya da belgelerine koyacağınız imzalardan mahrum bırakarak Boğaziçi'nden vazgeçirebileceğinizi mi sanıyorsunuz?

"Gerekirse bin gün burada oluruz"

"Bu dönem ders vermiyorlar diye kampüse aldırtmadığınız ve parçası oldukları projelerde çalışmalarını zorlaştırdığınız yarı zamanlı hocalarımız, ancak yarı açık hapishanelerde görülecek yeni kampüs girişlerinden yılıp çekilecekler mi sanıyorsunuz?

"Kampüse alınmayan mezunlarımız ve adli kovuşturmalar ve/veya kurumsal disiplin soruşturmalarıyla bunaltılan öğrencilerimiz kameralar, sivil polisler ve özel güvenlik karşısında 'Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz' demeyi yavaşça bırakacaklar mı sanıyorsunuz?

"Bunun mümkün olmadığını anlamak için yüz değil, tek nöbet yetmeliydi. Fakat, zararı yok! Boğaziçi'nin bileşenleri olarak gerekirse bininci nöbette de burada oluruz. Bunu anlamak için gerekirse bin fırsatınız daha olur.

"Şimdilik her hafta söylediklerimizi şu andaki yüzüncü nöbetimizin sonunda da tekrar edelim: Üniversitemizde tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörleri seçimle göreve gelmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerimiz bir an önce görevlerine atanmalıdır.

"Yüzüncü nöbetimizi bitirirken her zamanki talebimizi de unutmayalım: Bir kez daha, yüzüncü defa, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez'in, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne atanmış Selami Kuran ve görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu'nun istifasını talep ediyoruz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!"

(DŞ)