*Fotoğraf: Ozan Acıdere
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Boğaziçi Üniversitesi'nin atanmış rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'nun yardımcısı Prof. Dr. Naci İnci, Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nün "Film Çalışmaları Programı" kapsamında 2013 yılından beri yarı zamanlı olarak film dersleri veren avukat ve akademisyen Feyzi Erçin'in yaz okulundaki dersini onaylamadı.
Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, yazılı olarak gerekçeyi istedi. Ancak bölüme herhangi bir yazılı belge gönderilmedi. Elektronik Bilgi Belge Yönetim Sistemi (EBYS) sistemi üzerinden fakülte dekanına gönderilen ret notunda, gerekçe olarak Erçin'in 2020-2021'in birinci döneminde verdiği iki dersin not ortalamaları gösterildi.
Not, Fizik Bölümü'nden iki öğrencisi tutukluyken rektör yardımcılığını kabul eden ve daha sonra hem Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne (SBE) hem de Fen Bilimleri Enstitüsü'ne (FBE) vekaleten müdür atanan Naci İnci'nin imzasını taşıyor.
TIKLAYIN - "İki öğrenciniz tutukluyken hiç utanmadınız mı?"
TIKLAYIN - Melih Bulu'dan sonra "demokrasi": Her göreve Naci İnci!
TIKLAYIN - Prof. Dr. Naci İnci kendisini müdür olarak atadı
Naci İnci'nin "kanaati"İnci'nin imzaladığı notta, okulda sekiz yıldır çalışan Erçin hakkında şöyle deniliyor: "Feyzi Erçin isimli kişinin öğrencilere verdiği harf notlandırmasında sorun görünmektedir. Ya adaletli olarak notlandırma yapılmıyor ya da ders içeriği üç kredilik ders yükünü yansıtmıyor. "Boğaziçi Üniversitesi standartlarına uygun ders verilmediği kanaati hasıl olmuştur. Bu nedenle bu kişinin kurumumuzun eğitim ve öğretim kalitesini olumsuz yönde etkilediği değerlendirilmiştir. Bu nedenle, kurumumuzda ders vermesi uygun değildir." | |
Akademisyenler tepkili
Akademisyenler, kaanate dayalı bu kararı ve Erçin'den "Feyzi Erçin isimli kişi" diye söz edilmesini "yakışıksız, akademik terbiye ve asgari nezaketten yoksun bir davranış olmanın ötesinde, akademik özgürlük ve özerkliğe açık bir saldırı" olarak nitelendirdi.
Akademisyenler ayrıca, İnci'nin ilgili hiçbir kurul, komisyon ve Senato üyeleriyle konuşmadan kendi kanaatiyle kendi başına karar verdiğine ve bu kararın hiçbir geçerliliği olmadığına dikkat çekti.
TIKLAYIN - "Gençler dünyanın seyrini değiştirmek istiyor"
TIKLAYIN - "Özgürlük olmazsa üniversite üniversite olmaktan çıkar"
"Bölümlerin iradesi hiçe sayıldı"
Bulu'nun atandığı gün olan 2 Ocak'tan bu yana üniversite senatosundan geçmemiş keyfi kararların yürürlüğe konduğunu ifade eden akademisyenler, bazı hocaların sözleşmeleri imzalanmadan ders vermek zorunda kaldığını, ders ücretlerinin sözleşmeleri imzalanmadığı için yatırılmadığını da açıkladılar.
Boğaziçi Üniversitesi geleneğinde kuralların gelişigüzel bir şekilde, bölümlerin iradesi hiçe sayılarak konulmadığını da belirten akademisyenler, atanmış yönetimin, Boğaziçi Üniversitesi'ne telafisi zor zararlar verdiğine vurgu yaptılar.
"Her bireyin her eylemi politik"Feyzi Erçin, bianet'in "Boğaziçililer anlatıyor" serisinin konuklarındandı. Erçin, gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilere avukat olarak da destek vermişti. TIKLAYIN - Boğaziçi protestolarında biber gazı, plastik mermi ve gözaltı TIKLAYIN - Öğrenciler, mezunlar ve akademisyenler Güney Kampüs'te Boğaziçililerin serbest bırakılmasından sonra Güney Kampüs'te "Feyzi Hoca sen bizim her şeyimizsin" sloganlarıyla karşılanan Erçin, Boğaziçi mücadelesini şöyle anlatmıştı: "Her bireyin her eylemi politik. Her kararımız, her okuduğumuz kitap, her çekilen film... Hepsi politik. Bunun aksine bir şey gibi anlaşılmasın; ama benim üniversite dönemimde -1988 ila 1993 yılları arasında, darbe sonrasında biraz olsun ifade imkanının başladığı o dönemde- siyasi görüş odaklı protestolar vardı halen. "Şu anda öğrencilerin temel meseleleri; ifade özgürlüklerinin elinden alınması, gelecek kaygılarının artması, giderek kötüleşen ekonomik koşullarda yaşamaları. Onlar, gelecek imkânlarını genişletip bu dünyayı değiştirmek istiyor bence. O yüzden bugünkülerin daha demokratik ve geleceğe dayalı protestolar olduğunu görüyorum. "Birçok yerde birçok lider otoriter biçimde yönetiyor ülkelerini. Birçok ülke savaş veya savaş benzeri bir tehdidi rahatlıkla yapıyor başka ülkelere. Ekonomi ve salgından bahsetmeye bile gerek yok. "Bu çerçevede 20-22 yaşında biri olduğunuzu düşündüğünüz zaman, önceki kuşaklar elinizden geleceğinizi almış oluyor. Dolayısıyla o geleceği kendilerine tekrar almak için dünyanın seyrini değiştirmek istiyorlar. Bu bende hayranlık uyandırıyor. Zaten Boğaziçi'nin en güzel özelliklerinden biri, çok farklı etnik kökenlerde ve cinsel kimliklerde insanların bir arada olması. Bu protestolarda da bunu gördük." | |
(DŞ)