Fotoğraf: Eğitim Sen Mardin
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mardin Şubesi, uzaktan eğitim süreci ve okulların durumuna ilişkin açıklama yaptı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde yapılan eylemde açıklamayı Şube Eşbaşkanı Hanım Özgün yaptı.
21 Eylül’de yüz yüze eğitime geçileceğini hatırlatan Özgün, okullarda somut önlemler alınmadığını söyledi. Özgün, Mardin’de öğrencilerin uzaktan eğitime erişimde büyük sorunlar yaşadığını belirtti ve ekledi:
"EBA destek noktaları yetersiz"
“En büyük engeller sürece dahil olunabilecek teknolojik bileşenlerin yetersizliği ve elektrik kesintisi olmuştur. Bu yetersizliklere çözüm bulmak amacıyla kurulan EBA destek odaları sosyoekonomik olarak dezavantajlı bölgelerde değil, şehir merkezinde kurulmuştur.
"EBA destek odaları yaygınlaştırılmalı ve dezavantajlı öğrencilerin yaşadıkları bölgelerde olmalı. Böylelikle uzaktan eğitim sürecine dahil olamayan öğrencilerimiz için bir fırsat yaratılmış olur.
"Anadil sorunu eşitsizliği derinleştiriyor"
“Ayrıca MEB’in anadili Türkçe olmayan çocukların gereksinimlerine yönelik herhangi bir çalışma yapmaması dezavantajlı durumda olan bu çocukların pandemi sürecindeki kırılganlıklarını giderek arttırmıştır.
"Anadili Türkçe olan ve Türkçe olmayan çocuklar arasındaki eşitsizliği şiddetlendirmiştir. MEB’in pandemi sürecinde anadilde eğitimle ilgili hangi düzenlemeyi yaptığı merak konusudur.
"Mülteci öğrencilerle ilgili düzenleme yok"
“Mülteci sayısı en fazla olan Türkiye uzaktan eğitim sürecinde göçmen öğrencilere yönelik herhangi bir düzenleme yapmamıştır. Mardin de çok sayıda göçmene ev sahipliği yapan bir il olmasından dolayı Mardin Milli Eğitim Müdürlüğü'ne göçmen öğrencilerin uzaktan eğitim sürecine dahil olabilmesi açısından önemli sorumluluklar düşmektedir,
"Çocuk işçilik arttı"
“Salgın döneminde son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşan çocuk işçiliği, çocukları tarlada yani işçi oldukları yerlerde ziyaret eden MEB yetkilileri tarafından ön kabulleri oluşturularak en üst düzeyde meşrulaştırılmaktadır. MEB’e, görevi çocukları fiziksel, ruhsal ve sosyal yönlerden etkileyen bu durumu sonlandırma sorumluluğunu tekrar hatırlatmak isteriz.
“Sakarya’da Kürt işçilere yönelik ırkçı saldırı sonrasında Mardin’e geri dönmek zorunda kalan 17 işçiden 8 tanesinin çocuk olması Mardin özelinde çocuk işçiliğinin arttığını kanıtlar niteliktedir.
"Okulda olması ya da uzaktan eğitim sürecine dahil olması gereken çocuklar ucuz iş gücü olmaktan çıkarılmalıdır. Çocuklar yüz yüze eğitimden uzak kaldığı her gün işverenlerin işgücü maliyetini düşüren unsurlara dönüşmektedirler. Bu nedenle iktidarlar çocuk işçiliğini engelleyen yapısal dinamikleri optimize etmelidir.” (RT)