Erdoğan | "LGBT denilen olay bizim kitabımızda yok"

Fotoğraf: 2021 Onur Haftası yasaklarında Ankara

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte İstanbul'da Kadın Emeği Zirvesi'ne katıldı.

Erdoğan, AKP Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı'nın illerde "iş arayan ya da iş kurmak isteyen girişimci kadınlara" hükümet desteklerinin anlatıldığı "Kadın Emeği Türkiye'nin İstikbali" programları kapsamındaki son toplantıda konuştu.

"Kadın girişimcilere toplam
2 milyar TL kefalet"

Erdoğan konuyla ilgili olarak "Yeterli teminata sahip olmayan ama kredibilitesi yüksek firmalarımıza en az yüzde 75 oranında Hazine destekli kefalet sağlıyoruz. Elbette kadınlarımızı da unutmadık. Bu kapsamda kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerimize de 2 milyar liralık kefalet paketi tahsis ettik[lerini]" anlattı. 

"En güçlü kadın kolları bizimki"

Erdoğan, AKP'li kadınlara, "[...] Türkiye'nin siyasi hareketleri içerisinde kadın kolları bizim gibi güçlü olan bir parti yok. Gerek ana kademesiyle gerek kadın kollarıyla gerek gençlik kollarıyla en güçlü parti biziz. Nasıl oldu bu? [TBMM'de kadın milletvekili oranında] Yüzde 17,4'e AK Parti iktidarlarıyla geldik." dedi ve muhalefete yöneldi. "Konuşuyorlar. Peki, sorun şimdi bu muhalefete, 'Sizin kadın milletvekili sayınız kaç? Kadın üyeniz ne kadar?' Göreceksiniz ki hepsi patır patır dökülüyor."

Başörtüsü için anayasa
değişikliği, "samimiyet" ölçüsü

Erdoğan geçmişte Türkiye'de kadınların "sözde modernlik, ilericilik ve çağdaşlık iddiasıyla kadınları inançlarından, kıyafetlerinden, esasen de doğrudan doğruya cinsiyetlerinden dolayı dışlayan bir zihniyetin bu ülkede nobranlıklarına şahit olduklarını" anlattı. "Okullara, iş yerlerine, kamu binalarına sokulmayan kadınların gözyaşları bile bu tek parti artığı faşistlerin yüreğini yumuşatmaya yetmemişti" dedi.

Başörtüsü konusunda CHP'nin  "bir gece yarısı videosuyla yeniden gündeme getirdiği" kanun teklifinin yol açtığı "tartışma vesilesiyle gördük ki birileri hâlâ o karanlık dönemin özlemiyle yanıp tutuş[tuğunu]" iddia etti ve "Şimdi Meclis'teki komisyon ve genel kurul süreçlerini bekliyoruz. Kimlerin kadın haklarının istismarcısı olduğu, kimlerin de kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte bir kez daha belli olacaktır." dedi. 

Kız çocuklarının istismarı
"münferit hadise"

Erdoğan konuşmasında kendi iktidarlarında "çocuk gelin sorununun" çözüldüğünü ve "Türkiye['nin], çocukların daha büyük felaketlerin kucağına itildiği bir başka tehditle karşı karşıya" olduğunu iddia etti.

Kendilerinin, "biz hiç bir zaman kız evladımızın fiziki ve ruhi olgunluğa erişmeden, hukuki olarak reşit hâle gelmeden evlendirilmesini tasvip etmedik, tasvip etmiyoruz. Zaten kendi aile hayatımızda da hamdolsun bunun bir örneği yok. Öyle davrandık." diyerek siyasi rakiplerine yönelik göndermede bulundu ve ekledi: "Özellikle hele hele çocuk yaşta cinsel istismar ne İslami ne insani olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir."

Erdoğan "gündeme gelen hadise" diyerek kodladığı Hiranur Vakfı Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel'in kız çocuğunu 6 yaşında iken bir müridiyle "evlendirmesi"ne de değindi. Bunun "münferit bir hadise" olduğunu ileri sürdü. Benzer cemaat ve tarikat vakıflarındaki "çocuk hakları ihlali", "çocuklara yönelik taciz ve tecavüz" iddialarını TBMM'ye taşıyan muhalefet partilerini "Meclis kürsüsünden gönüllü kuruluşlarımızı alenen tehdit edenler", "vakıf ve derneklerimize alçakça iftira atanlar" olarak niteledi. 

İktidarın "en başından itibaren tüm kurumlarımız[la] gerekli takipleri yap[tığını], gereken süreçleri hassasiyetle işlet[ttiğini]" iddia etti. 

Muhalefete "Kandil" göndermesi

AKP Genel Başkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na söz getirerek kız çocukları bağlamında "Git de şu Diyarbakır Annelerine geçmiş olsun de." diye çağrıda bulundu. "Diyemez, dediği anda seçim ortağını ne yapar, kaybeder. Bunu biliyor. Hatta Meclis kürsüsünden devamlı bir malum partiden milletvekili 'Biz olmasaydık siz şu anda parlamentoda olmayacaktınız' diye onlara meydan okuyor. Niye? Çünkü Kandil'den sinyali alıyor. Kandil'dekiler ne diyor? SayınKılıçdaroğlu'na methiyeler diziyor. Onların methiyesiyle yürüyorsun. Ankara'dan İstanbul'a onlarla beraber yürüdün. Önce sen oradaki bütün hasarı bir gider, ondan sonra konuş."

LGBT reddiyesi 

Erdoğan konuşmasının sonunda sözü anayasa değişikliği teklifinin ikinci maddesinde örtük olarak, LGBTİ'yi Rusya ve Macaristan'dakiler gibi toplum ve "aile" dışına atmayı hedefleyen düzenlemenin gerisindeki anlayışı açık ifadelerle dile getirdi.

"Açık konuşacağım" diyerek söze giren Erdoğan, "LGBT denilen olay, bizim kitabımızda yok. Fakat CHP'nin kitabında var mı? Var. Diğer yavru muhalefetin kitabında var mı? Var. Onlarla beraber yürüyorlar mı? Yürüyorlar. Bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yok" diye konuştu.

(AEK)