Fotoğraf: 2015'te Berlin'deki Sağlık ve Sosyal İşler Dairesi önünde sıra bekleyen mülteciler/ © rtr
AB İltica Ajansı Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Avrupa'da uluslararası koruma başvurusunda bulunan insan sayısının, yedi yıldan bu yana görülmedik ölçüde yükseldiğini söyledi.
Ajans, Avrupa'ya sığınan insan sayısının bir milyonu aştığı 2015'ten bu yana geçtiğimiz Ağustos'ta ilk kez bu ölçüde yükselen sığınmacı artışının ulusal sığınma sistemleri üzerinde büyük bir baskı oluşturmakta olduğunu açıkladı.
Ağustos'ta Avrupa'ya 84 bin 500 sığınma
ve 250 bin geçici koruma başvurusu
Ajans, Ağustos'ta 27 AB üye ülkesi ve Norveç ve İsviçre'de yaklaşık 84 bin 500 kişinin sığınma başvurusunda bulunduğunu, çoğu Ukrayna'dan yaklaşık 255 bin kişinin de bir tür geçici koruma talep ettiğini duyurdu. Ağustos'ta Temmuz'a göre artış yüzde 16 oldu.
Başvurucuların yaklaşık üçte biri Afganistan ve Suriye'den. Türkiye, Hindistan ve Fas uyrukluların sığınma taleplerinde de artış var. Bangladeş, Pakistan, Tunus ve Gürcistan'dan da çok sayıda başvuru gerçekleşti.
Türkiye'den gelenler üçüncü
en büyük sığınmacı grubunu oluşturuyor
Ajansın verdiği bilgiye göre yurttaşları koruma arayan üçüncü en büyük topluluk Türkiye'den geliyor. Son yedi yılda Suriye yurttaşlarının Avrupa'ya girişini durdurmaya yardımcı olmak üzere AB ile imzalanan geri kabul anlaşması kapsamında Avrupa fonlarından milyarlarca Avro alan Türkiye'den Ağustos ayında en az 4 bin 600 sığınmacı Avrupa'ya geldi. Ağustos 2022'de 2014'ten bu yana görülen en yüksek sayıdaTürkiye vatandaşı sığınma başvurusunda bulundu.
TIKLAYIN - 2018'de 323 Bin Kişi Türkiye'den Göçtü
TIKLAYIN - Geri Kabul Anlaşması Kabul Edildi
Ajans, Ağustos rakamlarının, aylık başvuru toplamının 170 bine vardığı 2015 sonlarında kaydedilen başvuruların yaklaşık yarısı kadar olduğunu bildiriyor. Başvurucuların çoğu Avrupa'ya Batı Balkanlar üzerinde giriş yapmış.
Ajans, Suriyeliler ve Afganlar'ın sığınma başvurularının Ağustos'ta Temmuz'a göre yüzde 30 dolayında arttığını açıkladı. ABD liderliğindeki uluslararası güçlerin Afganistan'da kaotik geri çekilişi sonrası Ağustos 2021'de Taliban'ın ülkenin kontrolünü ele geçirmesinden bu yana yaklaşık 127 bin Afganistan yurttaşı iltica başvurusunda bulundu.
Ajans'ın açıklamasında, Avrupa'da uluslararası koruma başvurusunda bulunan yalnız başına yolculuk yapan çocuk sayısının da Ağustos'ta sert bir yükselişle Temmuz'a göre yüzde 28 artarak 4 bin 700 dolayına ulaştığını ve çocukların çoğunlukla Afganistan ve Suriye'den geldiklerini duyurdu.
Arka plan
2015'te çoğunlukla Yunan adalarına yönelik kitlesel Suriyeli savaş mültecilerinin gelişleri, Avrupa'daki iltica kabul kurumlarını işlemez hale getirerek AB'nin en büyük siyasi krizlerinden birine yol açtı. Ülkeler arasında, mültecilerin sorumluluğunu kimin üstleneceği ve ayak basılan ülke dışındaki ülkelerin yardımda bulunup bulunmayacakları konusunda sert tartışmalar oldu. Bununla birlikte sorun çözülmemiş olarak kaldı ve AB sığınma sisteminde yapılan tadilat gözle görülür bir ilerleme sağlamadı.
Göçmen akının önünü almak üzere formüle edilen "AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması" bu dönemde yürürlüğe girdi. Geri Kabul Anlaşması ve Vize Serbestisi diyaloğu aslında aynı dönemde peş peşe gündeme geldiyse de Türkiye'de o dönem daha çok "vize serbestisi" tartışma gündeminde yer aldı.
AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması "[Türkiye] topraklarında kalan AB üye ülkeleri ve Türkiye vatandaşlarının geri kabulüne hem de üçüncü ülke vatandaşları ve vatansız kişiler dâhil olmak üzere diğer tüm kişilere ilişkin hükümleri kapsıyor."
Anlaşmanın başlıca maddeleri şu hükümleri içeriyor:
► 20 Mart 2016'dan başlayarak Yunanistan adalarına geçen yeni "düzensiz göçmenler" Türkiye'ye iade edilecek. Adalara ulaşan göçmenler, uluslararası hukuk kurallarına göre kayıt altına alınıp sığınma talepleri bireysel işleme konulacak. Talepleri dayanaksız bulunanlar Türkiye'ye iade edilecek.
► Birleşmiş Milletler'in belirlediği kriterler uyarınca, Yunanistan adalarından Türkiye'ye iade edilen her bir Suriyeli için Türkiye'den koşulları karşılayan bir başka Suriyeli AB ülkelerinden birine yerleştirilecek.
TIKLAYIN-Af Örgütü'nden Görendağ: Mülteciler Pazarlık Konusu Yapıldı
► Türkiye deniz ve kara güzergahlarını kaptmak ve Avrupa Birliğine yönelik yeni "yasadışı göçmen" akışını önlemek için her türlü önlemi alacak. AB ve komşu ülkelerle işbirliği yapacak.
► "Düzensiz geçişler" bittiğinde ya da büyük ölçüde azaldığında AB'ye üye ülkelerin gönülllük esası devreye girecek.
► Türkiye lehine vize kolaylığı ve vize muafiyeti hususları ise 2016 yılı Haziran sonuna kadar tüm kriterlerin yerine getirilmesi karşılığıyla gündeme alınacak vize muafiyeti kısmına hız verilecek.
► Türkiye'ye mültecilere sağlanan ödenek dahilinde ayrılan 3 milyon Avro'nun ödemesi hızlandırılıp 2018 sonuna kadar 3 Milyar Avro ek fon sağlanacak.
Bu arada, 2015 seçimlerinin ardından AKP hükümeti ve Erdoğan'ın Kürt Sorunu'nda "çözüm" siyasetinden yeniden "savaş" siyasetine dönmesi üzerine patlak veren çatışmalar, ardından 15 Temmuz sonrası başlayan büyük temizlik ve yok etme operasyonlarının hedefi olanların yol açtığı kaygılarla binlerce insan göçe yönelince, Türkiye yeniden göç veren ülke konumuna döndü.
2016'dan sonra Türkiye'den iltica başvurusu sayısı 2019'da 26 bin 380'e ulaşmış, bu sayı pandemi koşullarının da etkisiyle 2020'de 16 bin 720'ye gerilemişti. İltica başvurularının sayısı 2021'de yüzde 47'lik artışla 24 bin 625'e yükselirken, başvuruların yüzde 32'si Almanya'ya yapılmıştı.
(AEK)