Fotoğraf: Irak Dışişleri Bakanlığı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü partisinin grup toplantısında Kuzey Irak'ta yürütülmekte olan sınır ötesi harekatı değerlendirdi. "Irak merkezi hükümeti ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile yakın işbirliği içinde yürüttüğümüz bu harekata katılan kahraman askerlerimize Rabb'imden başarılar diliyorum. Rabb'im hepsini de esirgesin, korusun, muzaffer eylesin." diye dualar etti.
Erdoğan,"Türkiye'nin kimsenin topraklarında gözü bulunmadığının, tek amacın sınırlarının güvenliğini ve komşu ülkelerde istikrar sağlanmasını olduğunu ifade etmek istiyorum." dedi.
Erdoğan "komşular"a sitemle başladığı değerlendirmesini "Irak'ta terörle mücadelemize destek veren merkezi hükümete ve bölgesel yönetime teşekkür ediyoruz. Suriye'de terör örgütünün başını da er geç ezeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın." diyerek sonuçlandırdı.
Irak'tan yalanlama
Irak Dışişleri Bakanlığı Erdoğan'ın, Türkiye'nin Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi alanında bulunan Metina, Zap ve Avaşin'de PKK'ye karşı başlattığı askeri operasyonun Irak Hükümeti ile işbirliği içinde yürütüldüğü iddiasını yalanladı.
Irak Dışişleri Bakanlığı'ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada Irak'ın, Türkiye'ye yanıt verme hakkına sahip olduğu ve bu hakkını saklı tuttuğu belirtildi.
Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Al Sahaf imzalı açıklamada, "Irak Dışişleri Bakanlığı, Irak topraklarındaki askeri operasyonları Irak'ın egemenliğinin açık ihlali ve toprak bütünlüğüne yönelik tehdit olarak değerlendiriyor." denildi.
Açıklamada Dışişleri Bakanlığının Türkiye büyükelçisini operasyon nedeniyle bakanlığa çağırdığı, büyükelçiye askeri operasyonun tek taraflı, düşmanca ve kışkırtıcı olduğunu belirten sert bir protesto notası verildiği, hatırlatıldı. Irak'ın görüşü şu sözlerle özetlendi: "Türk tarafı, operasyona dayanak olarak Birleşmiş Milletler Şartı'nın meşru müdaafayı kapsayan 51. maddesini gösteriyor. Ancak söz konusu madde bağımsız ülkelerin egemenliğinin ihlal edilmesine izin vermemektedir."
Erdoğan'ın teşekkürü
Erdoğan'ın teşekkürü, Bağdat'taki bütün güç merkezlerinin Türkiye'nin sınır ötesi harekatını ayrı ayrı ve "kuvvetle" kınamalarının ve Irak Dışişleri Bakanlığı'nın notasının arkasından geldi.
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasında hiç yer vermediği bu kınamalarda Salı günü Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih "Türk devletinin saldırılarına devamını reddediyor ve kabul etmiyoruz. Egemenlik haklarımıza saygı bekliyoruz." demiş, Şii lider Mukteda es-Sadr da harekatı "Irak'ın egemenliğinin ihlali" olarak değerlendirmiş ve saldırılara "sessiz kalmayacağız" açıklamasında bulunmuştu.
TIKLAYIN- Berhem Salih ve Mukteda es-Sadr Kuzey Irak'taki operasyonu kınadı
Ancak Irak hükümeti bu açıklamalarla yetinmeyerek Salı günü Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Ali Riza Güney'e "kesin ifadelerle bir yazılmış bir nota" verdi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında notada Türkiye'nin "provakatif eylemlerine ve kabul edilemez ihlallerine son vermeye" davet edildiğini belirtti.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü: "PKK'liler Irak'a Ankara'nın onayıyla geldi"
Rudaw'ın verdiği bilgiye göre Sözcü Al-Sahaf, Türkiye'ye iletilen notayla ilgili bilgi verirken "Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi'ni de Bakanlığımıza çağırıp rahatsızlığımızı ileten nota verdik ve sert bir dille operasyonu reddettiğimizi belirttik. Irak'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma hakkına sahip olduğunu ilettik" demişti.
Al-Sahaf, ayrıca "Notada Türkiye Hükümeti ile Kürdistan İşçi Partisi (PKK) arasında (2012-2013'teki çözüm süreci döneminde) örgütün silahlı güçlerinin Irak'a çekilmesi konusundaki anlaşmaya da değindik. Dolayısıyla bu Türkiye'nin iç sorununu Irak topraklarına ihraç etme süreci ile ilgili bir iç sorunudur. Yine notada Irak'ın komşu ülkelere saldırı için bir üs olarak kullanılmasını reddettiğimizi ve güvenlik konularında ortak koordinasyon ve işbirliği olması gerektiğini vurguladık" diye konuştu.
"Durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor"
Türkiye'nin "PKK'yi bahane ederek" Irak topraklarına operasyon düzenlediğini belirten Ahmed Al-Sahaf, "Bu tür askeri eylemler durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor ve terörle mücadeleye yardımcı olmuyor. Sanırım her bir askeri operasyon esnasında koordinasyon olmalı. İki tarafın ortak güvenlik çıkarları için iyi komşuluk ve ortak çıkarların korunması prensiplerine bağlı olmalıyız" ifadelerini kullandı. (AEK)