Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu ve Türkiye Dava Destek Projesi, bugün toplanacak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne, tutuklu insan hakları savunucusu Osman Kavala'nın serbest bırakılmasına karar veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararını uygulamadığı içinTürkiye aleyhine ihlal davası açılması çağrısında bulundu.
Üç sivil toplum kuruluşu, tavsiyeyi komiteye sundukları bir sunumda Kavala aleyhine devam eden yasal işlemlerdeki son gelişmeler hakkında güncelleme yaptılar.
Demirtaş da gündemde olacak
Komitenin Eylül toplantısında, Türkiye hükümetinin meydan okumaya devam ettiği Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını emreden bir başka önde gelen AİHM kararının uygulanma durumu da inceleyecek.
Üç örgüt, 19. Madde ve Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ile birlikte, Demirtaş davasındaki gelişmeler hakkında Bakanlar Komitesi'ne bir görüş sunarak komiteyi Türkiye hükümetini onun derhal serbest bırakılmasını sağlamaya çağırdı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü kıdemli hukuk danışmanı Aisling Reidy, şunları söyledi:
- Türkiye'nin Kavala kararını uygulama yükümlülüğüne ısrarlı ve açık bir şekilde karşı çıkması karşısında, Bakanlar Komitesi Türkiye'ye karşı ihlal davası açmalı. Komite, olmazsa tedbirlerin artırılması taahhüdü ile Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması için de çağrıda bulunmalı.
TIKLAYIN - Avrupa Konseyi'nden Osman Kavala kararı
Kavala ve Demirtaş kararları
AİHM, 10 Aralık 2019'da, Türkiye makamlarının "gizli amacının onu bir insan hakları savunucusu olarak susturmak" Kavala'yı Kasım 2017'den bu yana tutuklu tutarak ve insan hakları faaliyetleri temelinde yargılamak olduğuna karar verdi.
Benzer şekilde, AİHM 22 Aralık 2020'de, Türkiye makamlarının Demirtaş'ı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında korunan faaliyetleri ve konuşmaları nedeniyle yargılayarak, Demirtaş'ı suç işlemekten alıkoymaya çalıştığına karar verdi.
Mahkeme, bunun seçmenleri seçilmiş temsilcilerinden yoksun bıraktığını ve "çoğulculuğu boğmaya ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlamaya, demokratik toplum kavramının özüne" yol açtığını söyledi.
Her iki davada da mahkeme, Türkiye'nin tutukluluğu siyasi amaçlarla kullanmak suretiyle Kavala ve Demirtaş'ın özgürlük hakkı da dahil olmak üzere haklarını ihlal ettiğini ve hükümetlere haklara meşru sınırlamalar getirmek için verilen takdir yetkisini kötüye kullandığını tespit etti (AİHS'nin 5. ve 18. maddeleri). AİHM sırasıyla).
Mahkeme, her iki ismin de derhal serbest bırakılmasını emreden nadir bir adım attı.
Kavala'nın tutukluluğu hakkında
Gaziantep'ten uçakla dönmekte olan iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala 18 Ekim 2017'de Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı.
1 Kasım 2017'de de "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırma" iddiasıyla tutuklandı.
İddianamesi tutukluluğunun 16. ayında 19 Şubat 2019'da hazırlandı. 4 Mart'ta da mahkemece kabul edildi.
Osman Kavala 8 Haziran 2018'de, avukatları aracılığıyla AİHM'e yaptığı başvuruda geçici tutukluluk kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşam ve özgürlük hakkıyla ilgili 5. Maddesi'ne aykırı olduğunu ve hakkındaki tutukluluk kararının da siyasi nedenlerden ötürü verildiğini belirtmişti.
Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı olan Kavala, 24 Haziran 2019'da görülmeye başlanan 16 sanıklı Gezi Davası'nın tek tutuklu sanığıydı.
Bu davadan beraat eden Kavala hemen ardından hakkında açılan "siyasal veya askeri casusluk" soruşturmasından tutuklandı.
Kavala, halen Silivri Cezaevinde bulunuyor.
(PT)