*Fotoğraf: James Carmody/ ABS News.
Dünya'nın 1,5 santigrat dereceden daha fazla ısınmasına sadece 10 yıl kalmış olabilir - bu eşiğin ötesinde daha ciddi ve sık görülen yangınların, kuraklıkların, sellerin ve siklonların insanlığa zarar vermesinin beklendiği bir eşik.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) raporu, mevcut yörüngemize dayanarak, küresel ısınmanın yaklaşık 2030 yılına kadar muhtemelen dünyayı 1.5 derece artıracağını söylüyor.
Yükselen sıcaklıkların etkileri arasında yükselen deniz seviyeleri, daha uzun yangın mevsimleri ve daha kötü kuraklıklar bekleniyor.
Bu veriler, iklim bilimi konusunda dünyanın en yetkili organı olan IPCC tarafından şimdiye kadar yayınlanan en kapsamlı iklim raporunun kilit sonuçlarından biri.
IPCC'yi oluşturan yüzlerce bilim insanı ve hükümete göre, küresel olarak ısınma sanayileşmeden (1850-1900) bu yana dünya ortalamasında yaklaşık 1,1 dereceye Avustralya'da 1,4 dereceye ulaştı.
"Alarm çanları sağır ediyor"
Birleşmiş Milletler genel sekreteri Antonio Guterres, yeni raporun "insanlık için kırmızı alarm" olduğunu açıkladı ve şöyle konuştu:
Alarm çanları sağır edici seviyede ve kanıtlar inkar edilemez noktada: Fosil yakıtların yakılmasından ve ormanların yok edilmesinden kaynaklanan sera gazı emisyonları gezegenimizi boğuyor ve milyarlarca insanı riske atıyor.
Raporda yer alan senaryolar
195 hükümetin desteklediği bu rapordaeçtiğimiz hafta ve aylarda, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülkede yangın, sel gibi yıkıcı hava olaylarına şahit olurken, raporda bugünden sonra bazı iklim etkilerinin geri döndürülemeyeceği riski konuşuluyor.
- IPCC analizlerine göre 1,5°C eşiğinin aşılmadığı hiçbir senaryo yok. En iddialı senaryoda bile, bu eşiğin aşılmasından sonra ortalama sıcaklığın ancak yüzyılın sonuna doğru yeniden 1,4°C'ye doğru düşüş göstereceği tahmin ediliyor.
- Sıcaklık artışını 1,5℃ ile sınırlamak için, hükümetlerin emisyonlarını 2030 yılına kadar yarıya indirmesi gerekiyor. Bu nedenle, iklim planlarının daha iddialı hale getirilmesi ve net sıfır emisyon yol haritalarının, hızla gerçekleştirilecek emisyon azaltım çabalarının temeline koyulması gerekiyor.
- 2019'da atmosferdeki CO2 konsantrasyonu, 2 milyon yıl içinde herhangi bir zamandan daha yüksek şekilde gerçekleşti. Önemli sera gazları olan metan ve azot oksit gazlarının konsantrasyonları, 800.000 yıllık zaman dilimindeki herhangi bir zamanından daha yüksek şekilde gerçekleşti.
- Bilim insanları, yakın vadede CO2 dışındaki, metan, SO2 (Kükürtdioksit) ve NO2 (Azotoksit) gibi sera gazlarıyla mücadele etme ihtiyacını net şekilde ortaya koyuyor.
"Pasifik için felaket olabilir"
- Deniz seviyelerindeki küresel ortalama yükseliş, 1900'den bu yana, son 3000 yıldaki herhangi bir zamandan daha hızlı artış gösterdi.
- Denizel ısı dalgalarının oluşma sıklığı, 1980'lerden bu yana iki katına çıktı.
- Uzmanlar, 1.5C'nin üzerindeki küresel ısınmanın Pasifik ada ülkeleri için "felaket" olacağı ve yüzyıl içinde deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle tüm ülkelerin kaybına yol açabileceği konusunda uyardı.
- Buz tabakası süreçlerindeki belirsizlik nedeniyle, küresel ölçekte deniz seviyesindeki artışın 2100 yılında 2 metreye, 2150 yılında ise 5 metreye kadar olan olası aralığın üzerinde gerçekleşmesi, emisyonların en fazla arttığı senaryoda göz ardı edilemez hal alıyor.
- Deniz seviyesindeki yükselişin, iklim değişikliğiyle en iddialı şekilde mücadele eden yol haritalarında dahi yüz binlerce yıl devam etmesi öngörülüyor.
- Gezegenin büyük bölümü, sıcak hava dalgalarını içeren aşırı sıcaklara maruz kalıyor. Mevcut iklim politikaları ve Ulusal Katkı Beyanları doğrultusundaki en iyi tahmin ise, 2100 yılına gelindiğinde küresel ısınmanın 2,7°C'ye ulaştığı senaryo.
- Dünyanın yüzey sıcaklığının en son 2,5°C'nin üzerine çıkması (sanayi devrimi öncesindeki seviyelerle kıyaslandığında), 3 milyon yılı aşkın zamanda gerçekleşmişti. Bu sebeple gezegenin karşı karşıya olduğu ısınma seviyesi, eşi benzeri görülmemiş ölçekte.
Greta: Geçen her saat artıyor
İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin son raporunun hükümetlerin emisyonları azaltmak için daha fazlasını yapması için bir "uyanma çağrısı" olarak hizmet etmesi gerektiğini söyledi.
Thunberg, Democrasy Now'a "İklim krizi ortadan kalkmıyor. Yalnızca tırmanıyor ve her saat daha da yoğunlaşıyor" dedi. Kısa röportajı aktarıyoruz:
AMY GOODMAN: Bu Şimdi Demokrasi!, demokrasinow.org, Ben Amy Goodman, şimdi yeni IPCC raporuna yanıt veren Greta Thunberg'e dönüyoruz.
GRETA THUNBERG: Bir zamanlar bu krize gerçek bir krizmiş gibi davranmıyorduk. Ve elbette, medya şu anda aşırı hava olayları ve iklim krizinin sonuçları hakkında haberler yapıyor, ama yine de bunların hepsinin sadece iklim krizinin belirtileri olduğunu hatırlamamız gerekiyor.
Esas nedenin kendisinden, aslında bu olayları körükleyen şeylerden bahsetmiyoruz. İktidardaki insanları sorumlu tutmuyoruz.
Mevcut en iyi bilimden, ne söylediğinden ve durumun şimdi nasıl göründüğünden bahsetmiyoruz. Ve özellikle politikacıların söyledikleri ile gerçekte yaptıkları arasındaki boşluktan bahsetmiyoruz. ...
Bu rapor bize ne yapacağımızı söylemiyor. Bunu yapmak zorundasın ve sonra bunu yapmak zorundasın demiyor. Bize bu tür çözümler sunmuyor veya bunu yapmanız gerektiğini söylemiyor. Bunu kabul ediyoruz.
Karar vermesi gereken bizleriz ve cesur olması ve kendimize zor soruları sorması gerekenler de biziz: Neye değer veriyoruz? Gelecekteki ve mevcut yaşam koşullarını sağlamak için harekete geçmeye hazır mıyız?
Bu yüzden, umarım bu rapor bir uyanma çağrısı olabilir, gerçekten bir bakış açısı kazandırabilir ve bir kez daha, iklim krizinin ortadan kalkmadığını, geçen her saatte sadece tırmanmakta olduğunu ve her geçen gün daha da yoğunlaştığını hatırlatabilir.
AMY GOODMAN: Yeni IPCC raporuna yanıt veren Greta Thunberg. İsveç, Stockholm'den yanıt veriyordu.
(PT)