Esmeray: Meclis’e girecek olmam başlı başına bir fark

*Esmeray köpeği Şeker'le birlikte/ Fotoğraf: Evrim Kepenek

*İlk icraatımız Türkiye'de yaşayan LGBTİ’lerin yaşam alanlarını iyileştirmek olacak.

*LGBTİ+’ların her yurttaş gibi refah içinde yaşamalarını sağlamak için elimden geleni yapacağım. Bunu Anayasa’da güvence altına almak için de çalışacağım.

*İstanbul Sözleşmesi'ni geri getireceğiz.

*Trans kadınların hastanelerde kadın koğuşlarında olmalarını sağlayacağız.

Okuduklarınız, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) trans milletvekili aday adaylarından Esmeray’ın Meclis’te yapmak istediklerinden bazıları.

Peki, Esmeray aday olmaya nasıl karar verdi? Şimdi ne hissediyor? Seçim çalışmaları nasıl gidiyor?

bianet’e anlattı.

“TİP samimi geldi, üye oldum”

Milletvekili adaylığı için başvuru süreci nasıl başladı? Siz mi başvurdunuz, TİP’ten bir öneri geldi?

Bir ameliyat geçirdim, biliyorsun. O ameliyatı geçirdikten sonra böyle bir inzivaya çekildim. Bir gün, bir arkadaşım aradı. Seçime bir yıl daha vardı. O biraz çıtlattı. “Meclis’e girecek samimi partilerden biri bu” dedi. “Beni bulaştırma dedim…”

Sonra ben, “Çanakkale'de ne yapabilirim?” diye düşünüyordum. Orada bir kadın ekibi vardı, 8 Mart’ta bir oyun düzenlediler. Orada, TİP’li kadınlarla tanıştım. Çok güçlü değiller fakat çok çalışan bir ekip. Hepsi çok samimi geldi bana. Sonra gittim TİP’e üye oldum.

Bu yakın zamanda TİP’ten yetkili isimler, “İstanbul’a gel, senle konuşacağız” dedi. Ben zannettim ki kültür sanat işlerinde çalış diyecekler. Geldim ve böylece süreç başladı.

“Bütün ötekilerin ne yaşadığını biliyorum”

Sizin için TİP’te olmak ne ifade ediyor?

TİP, LGBTİ+ konusunda çok önemli bir yerde. Benim ise evet bir LGBT temsiliyetim var. Fakat sadece LGBT temsiliyeti değil.

Ben öyle bir yerden geliyorum ki bütün ezilenlerin, bütün öteki olanların, bütün eve kapatılanların, bütün engellilerin ne yaşadıklarını biliyorum.

Tüm bu kesimler için, herkesin eşit bir şekilde güzel yaşayacağı bir dünya hayalimiz var. Ve o hayal için güzel bir adım olur dedim.

“Gençlere mirasımız eşit bir yaşam olacak"

Peki Meclis’te nasıl fark yaratacaksınız?

Zaten benim Meclis’e giriyor olmam başlı başına bir fark. Biz ilk kendi taleplerimizle orada olacağız.

İlk icraatımız Türkiye'de yaşayan LGBTİ’lerin yaşam alanlarını iyileştirmek olacak. Her yurttaş gibi refah içinde yaşamalarını sağlamak için elimden geleni yapacağım. Ve bunu Anayasa’da güvence altına almak için de çalışacağım.
İstanbul Sözleşmesi'ni geri getireceğiz.

Benim çok farklı deneyimlerim var. Mesela engelli hakları. Ben, yüzde yüz engelliyim şu an.

Engelli olduktan sonra engellilerin yaşadığı şeyleri gördüm. Mesela dikkat ettim. Hiçbir yer engelliler için bir iş yapılmıyor. Mesela bir bina inşa ediliyor. Bir iş yeri inşa ediliyor. Engelliler düşünülmüyor. Engellilerin maaşı çok az inanılmaz az. Bu insan nasıl yaşayacak?

Ayrıca, veganların haklarını da Meclis’e taşıyacağım. Vegan politikası çok önemli. Veganların yaşadığı sorunlara tanık oldum, onları dile getireceğim.

Ayrıca gençlerin sorunlarını kimse dile getirmiyor. Onları da Meclis’e taşımak istiyorum. Gelecek gençlerin ve gençlere iyi, güzel, eşit ve refah bir hayat bırakmak istiyorum.

Hani herkesin bir mirasçısı vardır ya. Evladın için bir şey yaparsın. Benim de evlatlarım bu gençler... Ben de onlara iyi bir miras olarak bir gelecek bırakmak istiyorum.

Peki adaylığınız çevrenizde nasıl karşılandı?

Herkes çok mutlu oldu. Çok sevinmişler. Benim adaylığımdan sonra bazı illerde translar gidip TİP’e üye olmuş. Benim varlığım bir güvence. Çünkü hiç kimseleri yok. Ve şimdiden onların kimseleri olacağım. Güven ortamı oluşacak. Ve rahat edecekler, nefes alabilecekler.

Bir de LGBTİ’lerin cinsiyet geçiş süreçlerine dair düzenlemeleri kolaylaştırmak istiyorum. Trans bir kadın erkek cezaevinde kalmamalı buna dair düzenlemeler yapılması için Meclis’te bu talebi de yükselteceğim.

“Talebiniz nedir? diye soracağım”

Fotoğraflar için tıklayınız. Fotoğraf: Sibel Günak Turen

Nasıl gidiyor seçim çalışmaları?

Kolektif ve komün bir çalışma içindeyiz, daha hızlı çalışmaya başlamadık.

TİP’te, müthiş bir enerji var. Çok canla başla çalışıyor gençler. Bir de çok genç üyesi var TİP’in.

Bu beni çok heyecanlandırıyor.

Gençler sanıyor ki AKP gitmeyecek. Ondan başkasını görmediler.

Bu gençlik bir dikta sistemiyle dünyaya geldi ve halen devam ediyor. Bu onları aslında umutsuz bırakıyor. Başta bunu kırmaya çalışıyoruz.

Peki seçim mitinglerinde veya halkla bir araya geldiğinizde ne söyleceksiniz?

Önce onları dinleyeceğim. İlk sorum “talebiniz nedir?” olacak.

Aslında herkes AKP döneminde aynı sorunu yaşıyor, farkında değiller. Sadece böyle kilitlenmişler bir kişiye. Sorunun ne olduğunun farkındalar fakat o “sadakat duygusunu” atamıyorlar. Onu bir çözemiyorlar. Aslında sadakat nasıl kötü bir şey, bunu anlatacağım.

Şu anda AKP'liler de o kültürü halen bırakamamışlar.  Sadaka ve sadakatin ne kadar kötü olduğunu anlatacağım, tam tersi olması gerekiyor çünkü.

Milletvekili niye oradadır? Şimdi yani insanlar oy vermezse ben gidemem oraya. Şimdi bu kadar talebi bulunan bu kadar kötü koşullarda yaşayan bir kesim, oy verecekse ben orada bu kesimin taleplerini dile getirmezsem bununla ilgili yaptırımlar yaptırtamazsam orada olmayayım. Niye giriyorum ki zaten?

“Şimdi daha güvende hissediyorum”

Tepki alabilirsiniz, eleştiri alabilirsiniz, kendi çevrenizden dahi alabilirsiniz… Bu size korkutucu geliyor mu?

Ben, Hortum Süleyman’ı gördüm, neler neler gördüm, korkmadım.

Şimdi burada tam tersi güvende hissediyorum. Yanımda arkadaşlarım olacak.
O zaman tektim. Şimdi tek değilim, hiç korkmuyorum. Tek bir canım var. Alsınlar. Ne yapayım yani?

14 Mayıs günü ne yapacaksınız?

Belki Çanakkale'de oyumu kullanırım. Buraya taşırsam burada yine ekip arkadaşlarımızla birlikte sonuçları takip ederiz. Sonrasında hep birlikte halaylardayız.

(EMK)