İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu, ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2017-2021 Yılları Arası Çocuk Haklarına Yönelik İhlalleri Raporu” nu açıkladı.
İHD Diyarbakır Şubesi’nde yapılan basın toplantısında konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, yıllardır devam eden çatışma şiddet ortamına dikkat çekti ve güvenlikçi politikalar nedeniyle en çok çocukların yaşam hakkının ihlal edildiğini söyledi.
Cezasızlık tabloyu ağırlaştırıyor
Zeytun, “hak ihlallerine neden olan politikaların değiştirilmesi ve çocuk hak odaklı politikaların geliştirilmesi gerektiğini” belirtti ve ekledi: “Bütün bu çatışmalı ve şiddet ortamına cezasızlık politikası da eklenince ağır bir tabloyla karşılaşıyoruz.
“Bu ihlallerin temel sebeplerinden olan Kürt Meselesi bağlamındaki şiddet ve çatışma ortamının sonlandırılması, barışçıl hak odaklı çocuk haklarını özne kılan bir politikanın sergilenmesi gerekiyor. Bu konuda ısrarımız ve mücadelemiz devam edecektir.”
"Çocuklar patlayıcılarla hayatını kaybediyor"
Zeytun'un ardından Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Eylül Özgültekin, raporu paylaştı. Özgültekin, "şiddet ve çatışma ortamı nedeni ile çocukların başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hakları ihlal edildiğini" söyledi.
Özgültekin, “çatışmaların yerleşim alanlarına sıçradığını ve çocuklar silahlı şiddetin hedefi olduklarını” vurguladı:
“Çocuklar patlayıcılar ile yaralanıyor, hayatlarını kaybediyorlar. Raporumuzda ayrıntılı şekilde sunduğumuz verilere bakıldığında; Kürt meselesinin çözümsüzlüğüne paralel olarak, kullanılan aşırı güvenlikçi politikalar ile birlikte çoklu hak ihlallerinin sistematik bir biçimde gerçekleştiğini ve bu durumdan en fazla etkilenen gruplar arasında çocukların olduğunu ifade edebiliriz.
Şiddetin en çok görüldüğü alanlar
“Çatışmalı ortamlar, mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar, bombalı eylem saldırıları, resmi hata/ihmaller, çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk işçiliği ve şüpheli ölümler ile intiharlar, çocukların özgürlük ve güvenliğine yönelik ihlaller ile okulda maruz kaldıkları şiddet eylemleri kategorik olarak en fazla görünür ihlaller arasında yer alıyor.”
Özgültekin, daha sonra 2017-2021 yılları arasında meydana gelen çocuklara yönelik hak ihlallerini sıraladı:
*2017 ile 2021 yılları arasında bölge kentlerinde tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 132 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi, 385 çocuk yaralandı.
*Bölge kentlerinde yaşanan silahlı çatışmalar sırasında 2 çocuk yaşamını yitirmiş 1 çocuk ise yaralandı
*Yargısız infaz (polis ve jandarma tarafından öldürülen ve yaralanmalar) sonucu 2 çocuk yaşamını yitirdi, 5 çocuk ağır şekilde yaralandı.
*Bombalı eylem saldırıları sırasında 4 çocuk yaşamını yitirdi.
*Mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu 13 çocuk yaşamını yitirdi, 26 çocuk ise ağır şekilde yaralandı.
*Resmi Hata/İhmal sonucu: 19 çocuk yaşamını yitirdi, 265 çocuk ise çeşitli şekillerde yaralandı. (Kolluk görevlilerinin kullandığı zırhlı/resmi/sivil araçların karıştığı 20 olay sonucunda 12 çocuk yaşamını yitirmiş, 12 çocuk ağır şekilde yaralanmıştır).
*Bölge kentlerinde 26 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. (Çocukların kuşkulu bir şekilde en çok yaşamını yitirdiği iller sıralamasında Antep, Diyarbakır, Van ve Mardin yer alıyor)
*Bölge kentlerinde intihar sonucu 30 çocuk yaşamını yitirdi, 11 çocuk intihar teşebbüsünde bulundu. (Çocuk intiharları en çok sırasıyla Diyarbakır, Şırnak, Urfa, ve Van’da yaşandı.)
*Aile içi şiddet sonucu 16 çocuk yaşamını yitirmiş, 50 çocuk ise yaralanmıştır. 43 çocuk aile içinde cinsel istismara maruz kalmış, 6 çocuk kaçırılmış/alıkonuldu.
*Toplumsal alanda şiddet sonucu 20 çocuk yaşamını yitirmiş, 27 çocuk ise yaralanmıştır. 613 çocuk toplumsal alanda cinsel istismara maruz kalmış, 17 çocuk kaçırılarak alıkonuldu. 5 çocuk fuhuş yapmaya zorlandı.
*Çocukların özgürlüğü ve güvenliğine yönelik ihlaller sonucu 157 çocuk gözaltına alındı, 14 çocuk tutuklandı.
*Gözaltında 29, hapishanelerde 8 ve gözaltı yerleri dışında 34 olmak üzere en az 71 çocuk işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Okullarda en az 6 çocuk şiddete maruz kaldı.
*İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 12 Haziran 2022 tarihinde yayınladığı 2013-2021 çocuk işçiliği raporu verilerine göre bölge kentlerinde en az 176 işçi çocuk yaşamını yitirdi. (Türkiye geneli ve bölgede işçi çocukların en çok yaşamını yitirdiği iller Urfa ve Antep olduğu tespit edildi.)
|
Çocuk Hakları Sözleşmesi hakkında
20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 'Çocuk Haklarına Dair Sözleşme' imzalanmış ve o tarihten günümüze 20 Kasım 'Dünya Çocuk Hakları Günü' olarak ilan edilmiştir. Toplam 193 ülke tarafından imzalanan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, şu ana kadar en fazla sayıda ülke tarafından imzalanan ve en kısa zamanda yürürlüğe giren uluslararası belge olma özelliğine sahiptir.
Cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal statüye bakılmaksızın bütün çocukların güvenli ve sağlıklı koşullarda barınması, şiddetin her türlüsünden korunma hakkı, katılım hakkı, kendi kültürlerinde büyüme ve gelişme hakkı ilkeleri üzerine kurulan sözleşme, uluslararası platformda mutabakata varılmış, değiştirilmesi mümkün olmayan standartları ve yükümlülükleri içermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti 1990 yılında imzacı olduğu ve 1995 yılında da yürürlüğe soktuğu BM Çocuk Haklarına Dair sözleşmenin 17-18-30. Maddelerine çekince koymuştur. Bu çekinceler ile sözleşmenin ruhuna aykırı davranılarak anadili Türkçe olmayan çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini özgürce kullanma haklarına kullanımı engellenmektedir.
BM, çocuk haklarına dair sözleşmeyi onaylayan devletlerin kendi iç hukuklarında gerçekleştirecekleri düzenleme ve değişimleri kontrol etmek ve her beş yılda bir bu değişiklikleri yayımlamak için Çocuk Hakları Komitesi oluşturmuştur. Fakat gerek BM çocuk haklarına dair sözleşme gerekse bu sözleşmenin doğrultusunda oluşturulan ilgili komite çocukların haklarının tam olarak kullanılmasına olanak sağlayamamıştır.
(RT)