* Fotoğraf: Arşiv / AA
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Milas’ta yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Bargilya Tuzlasını (Tuzla Sulak Alanı) yapılaşmaya açacak “Net Holding-Ağaoğlu projesi”nin durdurulması için imza kampanyası* başlattı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onay verdiği “turizm projesi”ne karşı MUÇEP ve TMMOB Muğla Şubesi de yürütmenin durdurulması için dava açtı.
Kampanyaya ilişkin çağrıda şu ifadeler yer aldı:
“Kurumları görevlerini yapmaya, tabi oldukları mevzuata uygun davranmaya davet ediyoruz. Siz de her yıl binlerce su kuşunun ziyaret ettiği, beslendiği, ürediği ve yavrularını büyüttüğü Bargilya Tuzlası, doğal ve kültürel değerleriyle geleceğe taşınsın, Bargilya Tuzlası’na bir daha dokunulmasın, ekolojik ve ekonomik dengeleriyle korunsun diyorsanız kampanyamıza destek olun.
“İmzanızla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED olumlu kararını iptal etmesini isteyin. Proje gerçekleşirse bölge de insanı da, doğal, kültürel, tarihsel; dolayısıyla ekonomik kadim değerlerini geri dünüşsüz kaybedecek.”
Tuzla Sulak Alanı hakkında
Türkiye’de canlılığını sürdüren son lagünlerden olan Bargilya Tuzlası, göçmen onlarca kuş türüne barınma, beslenme, dinlenme için yuva olurken, yüzlerce kuş türünün de daimi yaşam alanı. 1990’lardan beri aralıksız ve periyodik devam eden gözlem kayıtları sayesinde alanın 96 farklı su kuşu türünün habitatı olduğu biliniyor.
Ötücüler ve yırtıcılar ile bu rakam 200 türü geçmekte. Sulak alan, onu besleyen yeraltı ve yer üstü akarsuları, çevreleyen karasal ekosistem ve bitki örtüsü ile bir bütün ve eşine az rastlanır bir doğal alan.
Bölge, aynı zamanda Bargilya ve Cyndia antik kentleri gibi tarihsel ve kültürel varlıkların da ev sahibi. Binlerce yıldır Ege halklarına gıda, barınak ve korunaklı liman sağlayarak yaşam olanağı sunuyor. Günümüzde de Güllük Körfezi’ndeki balık türlerinin varlığını destekleyen Bargilya Tuzlası aynı zamanda küresel iklim değişikliğine bağlı oluşan deniz seviyesi yükselmesi ile deniz suyunun iç kesimlere ilerleyerek Milas ve Bodrum’un içme, kullanma ve sulama sularının tuzlanmasını engelliyor.
Bir diğer taraftan önemli bir karbon yutak alanı olan Bargilya Tuzlası ve çevresindeki doğal yaşam ortamları, yeraltı sularının toplanmasını, kirli suların temizlenmesini, iklimin yumuşatılmasını da sağlıyor.
Tuzla Sulak Alanı Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescilli. Kesin Korunacak Hassas Alan olarak en yüksek seviyede doğal sit statüsüne sahip ve aynı zamanda 1. ve 3. derece arkeolojik sitler barındırıyor.
Dolayısıyla, Çevre Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ve Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik ile koruma altında. Ayrıca, Anayasanın 90. maddesi gereği kanun hükmünde olan, Türkiye’nin imzacısı ve tarafı olduğu Ramsar, Bern, Barcelona ve Biyoçeşitlilik Sözleşmeleri ile de korumak için söz verdiği değerleri barındırıyor.
Projede ne var?
Ali Ağaloğlu’nun sahibi olduğu Akdeniz İnşaat firmasının kurmayı planladığı 926 milyon 699 bin dolarlık “turizm kenti” projesi için ilk başvuru 2008’de yapıldı, Orman Bakanlığı engeline takıldı. Ancak Mandalya Koyu bitişiğindeki 4 milyon 454 bin metrekarelik arazinin 743 bin metrekaresini yapılaşmaya açacak dev projenin önü Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden gelen izinle birlikte açıldı.
Mandalya Körfezinin tamamını etkileyecek projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı "olumlu" kararı verdi.
Doğal sit alanları ve arkeolojik sit alanlarının yer aldığı bölgede 3 bin 683 villanın yanı sıra, 4 ayrı otel ve 6 adet günübirlik dinlenme tesisi ile alışveriş merkezi, hastane, okul, bankalar, su sporları merkezi, sinema, sanat merkezi, kongre merkezi, rezidans, kafeterya ve restoranlar inşa edilecek ve adeta lagün manzaralı yeni bir kent kurulacak.
Sadece inşaatında bin kişinin çalıştığı turizm kentinin 5 yıl sürecek yapım sürecinde 1 milyon 337 bin 448 ton hafriyat çıkartılacak.
(TP)