* Fotoğraflar: AA
Türkiye'de 28 Temmuz günü Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve ardından 21 farklı ilde 63 noktada çıkan yangınlara müdahale devam ediyor.
Manavgat'ta üç, Muğla'nın Marmaris ilçesinde ise bir kişi yaşamını yitirdi. Binlerce hayvan hayatını kaybetti, orman ve tarım arazileri ile bölgedeki sera alanları küle döndü. Yangınların tehdit ettiği köy ve diğer yerleşim yerleri tahliye edildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un aktarımına göre, orman yangınlarına müdahalede üç uçak, dokuz İHA, bir JCB, 38 helikopter, 620 arazöz, 63 su ikmal aracı, 39 su tankeri, 54 iş makinası, iki TOMA, dokuz tır, 184 arazi aracı, 45 itfaiye aracı, 21 araç, iki ekskavatör, 46 ambulans, 13 UMKE aracı, dört mobil komuta aracı, 4 bin personel ve 187 sağlık personeli yer aldı.
Ancak hala kontrol altına alınamayan 20 yangın var. Bu nedenle hükümet, gerek yangınlara müdahaledeki gecikmeler gerek de müdahale araçlarının yetersizliği nedeniyle hem sosyal medya kullanıcıları hem de çevre, ekoloji ve kent örgütleri tarafından eleştiriliyor.
Yangınların bir gün içinde çok fazla alana yayılması ve Türkiye’nin 21 ildeki yangına toplamda 3 uçakla müdahale etmesinin ne denli etkili olabileceği üzerine bianet’e konuşan Türkiye Ormancılar Derneği 2. Başkanı Hüsrev Özkara ise önemli olanın yangın başladıktan sonra yapılan müdahale olmadığını, yangına giden sürecin kontrol altına alınması için atılacak adımlar olduğunu söylüyor.
Özkara, gerekli adımların atılmaması halinde yangınların bu şekilde devam edeceğini de ekleyerek “Ve maalesef yanan yerlerin yeniden orman ekosistemine dönüşmesi için bir insan ömrü artık yetmiyor” diyor.
“İklim krizi çarpan etkisi yarattı”
Türkiye’de Maraş’tan başlayıp Akdeniz, Ege ve Trakya’ya kadar uzanan orman yangınlarına hassas 12,5 milyon hektar alan bulunuyor.
Ülkede her yıl ortalama 2500 adet yangın çıkıyor. Bu yangınlarda geçen yıla kadar 9 bin hektar civarında bir orman kaybı yaşanmıştı. 2020’de artan orman yangınlarıyla birlikte bu kayıp 20 bin hektara kadar yükseldi.
Birkaç yıl öncesine kadar yürüttükleri çalışmalarla orman yangınlarına ilişkin ortalamaları tespit ve tahmin bağlamında ortaya koyabildiklerini söyleyen Özkara, iklim değişikliğinin sadece yangın hususunda değil sel, heyelan gibi birçok konuda da çarpan etkisi yarattığını ve mevcut politikaların bu çarpan karşısında etkisiz kaldığını söylüyor.
TIKLAYIN - "Yangınlara etkili müdahale edilmediği için tehlike büyüdü"
“İlk müdahale önemli”
“Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) yürüttüğü mevcut organizasyonla, bu yükün altından kalkması mümkün değil” diyen Özkara, yetersiz kalan kurumsal yapının farklı bileşenlerin desteğiyle yeniden örgütlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor:
Meteoroloji raporuMeteoroloji Genel Müdürlüğü Analiz ve Tahmin Merkezi’nin 26 Temmuz’da resmi sitesinde yayımladığı uyarı raporunda yer alan bazı bilgiler şöyleydi: * Hava sıcaklıklarının yarından (27.07.2021 Salı) itibaren batı ve güney kıyılarda artmaya başlayarak, hafta boyunca Marmara Bölgesi ile Ege ve Akdeniz kıyı kesimlerinde mevsim normallerinin 4 ila 8 derece üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir. * Hafta boyunca batı ve güney kıyılarda etkili olması beklenen sıcak hava dalgası nedeniyle, öğle saatlerinde (11 ile 16 saatleri arasında) başta yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın sıcak çarpmasına karşı dikkatli ve tedbirli olmaları önem arz etmektedir. |
“Ortalama sıcaklık arttıkça, nemin düşmesi ve poyrazın etkisiyle karadan denize doğru ister istemez hava kuruyor. Ve sıcaklık ortalaması öyle bir hale geliyor ki bir kibrit ateşi bile bu yangını coşturabiliyor. Dolayısıyla meteorolojiden bu veriler alındığında öyle bir sistem oturtulmalı ki anında belli yerlere giriş ve çıkışlar hemen yasaklanmalı, güvenlik tedbirleri arttırılmalı, yangın kuleleri anında harekete geçmeli ve dikkatli olmalı. Bunları gerçekleştirdiğiniz zaman yangına anında müdahaleyi gerçekleştirmiş olursunuz.
“Aksi takdirde belli bir noktadan sonra yangını uçakla da helikopterle de söndüremezsiniz. Yani söndürme araçları sayısız fark etmeksizin bilgiyi anında alıp anında müdahale ile iş görebilir. 400 hektar orman yandığı zaman ortaya çıkan enerji Hiroşima’da atılan atom bombasına eşit bir enerji. Bu denli yüklü bir enerjinin üzerine 10 ton su attığınızda sadece sinek vızıltısı olur.”
“Rüzgar helikopteri de işlevsizleştiriyor”
Rüzgarın hem hızı hem de yön değiştirmesi anlamında yangınların yayılması açısından çok riskli olduğuna dikkat çeken Özkara, yangınlarla mücadele esnasında helikopterlerin de bu risk karşısında yetersiz kaldığını belirtiyor.
“Yangının olmasına fırsat verebilecek ön koşulları kontrol altına almadığınız sürece yangın kaçınılmaz olur ve yıkıcı sonuçlar ortaya çıkar. Dolayısıyla önemli olan yangına giden süreç. Hadiseyi müdahale araçlarından değil yangın öncesi tedbirler üzerinden görmek gerekiyor. Hava filosu ilk müdahale anında önem kazanıyor, yangın yayıldıktan sonra değil.”
“THK’yı işlevsiz hale getirdik”
Özkara, Türkiye Ormancılar Derneği olarak izlenmesi gereken sürece ilişkin önerilerini de şu şekilde sıralıyor:
“Yer ekipleri yetersiz, arasözlerdeki personel sayısı yetersiz. Mutlaka hava filosuna ihtiyaç var ama yangın adeti arttıkça müdahale şansı da azalıyor. Faydası olmaz demiyoruz ama asıl etki yangına ilk andaki müdahaledir. Yangının asıl önlenme yöntemi yangın öncesi yapılacak çalışmalardır.
“Hava filosu elbette kurmak zorundayız ancak maalesef THK’yı işlevsiz hale getirdik. THK’nın birikimine sahip çıkıp ciddi bir kurumsallaşma gerektiğini söylüyoruz.
- NOT: Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme uçağı ihalesine THK iki yıldır katılamıyor. Son olarak 9 Mart’taki ihaleye de katılmadı. THK’nın ihaleye kendi uçaklarıyla katılamamasının nedeni ise 5 bin litre şartı. THK’daki uçaklar ise 4 bin 900 lira su kapasitesi var. Yani 100 litre nedeniyle orman yangınlarıyla başarılı bir şekilde mücadele eden THK uçakları atıl bir şekilde bekletiliyor. Şu an kiralık olrak Rusya'dan alınan üç uçağın Türkiye’ye bedeli ise günlük 1,3 milyon lira olmak üzere toplamda 203 milyon lira.
“Bu işin asıl yöneticisi OGM başta olmak üzere, meteoroloji kurumu, jandarma teşkilatı, sivil toplum örgütleri ve yöre halkının içinde olduğu yeni ve ciddi bir organizasyona ihtiyaç var. Orman köylüsünün bu işin içine katılması, eğitimi, kurumların iletişimi vesaire hepsinin senkronize olması ve bunun yasal bir düzenlemeyle resmileştirilmesi gerekiyor.”
Orman yangınları
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den gelen son resmi açıklamaya göre, son iki gün içerisinde 21 ilde 63 ayrı noktada çıkan orman yangınlarından 43’ü kontrol altına alındı. Yangınların nedenlerine ilişkin soruşturma başlatıldı.
Adana, Osmaniye, Antalya, Mersin, Muğla ve Kayseri olmak üzere 6 ilde 20 noktada ise yangınlara müdahale henüz sürüyor.
Yangınlarda 4 kişi hayatını kaybetti. 183 kişi hastanelere başvurdu. Bunun yanında hem yerleşim yerlerinde hem de orman içlerinde yaşayan çok sayıda hayvan da yaşamını yitirdi.
(TP)