Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çanakkale’nin Kirazlı Köyü’nde Kanadalı Alamos Gold şirketi tarafınddan yürütülen altın madeni çalışmaları nedeniyle ağaç katliamı yaşanıyor.
Maden şirketinin çalışmalarını durdurması talebiyle sosyal medyada kampanyalar düzenlenirken, maden alanında doğa savunucuları nöbet tutuyor.
TIKLAYIN - Kaz Dağları'nda Binlerce Ağaç Kesildi, Halk Nöbette
Bugüne nasıl gelindi?
Bölgede 2000’li yılların başında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Enerji Bakanlığı bölgede maden yataklarını araştırarak haritalandırma çalışması yaptı. 2002’den sonra Maden Yasası’nda değişiklikler yapıldı ve firmalara maden araması için ruhsatlar verildi. 2010’lu yıllara gelindiğinde arama ruhsatları işletme ruhsatına dönüşmeye başladı. 2017’den itibaren de işletmeler kurulmaya başlandı. Bu dönemde de bölgedeki ağaç katliamı yoğun olarak gündeme gelmiş ve eylemler yapılmıştı.
TIKLAYIN - "Kaz Dağları Ekosistemi Bir Bütün ve Bu Ekosistemi Mahvediyorlar"
Gökhan: 31 Mart’tan sonra hızlandılar
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’la, Kirazlı’da son iki haftadır yaşanan gelişmeleri, kesilen ağaçları ve süreci konuştuk.
“2017’de madene çıkacak yollar için ağaçlar kesilmeye başlandı. Derelerin içindeki ağaçları kestiler. Biz bunlara müdahil olduk. Hatta ÇED raporlarını iptal ettirdik. Ama daha sonra yeni bir ÇED raporu çıkarttılar ve onunla devam ettiler. Tekrar dava açtık ama mahkeme sonucunu beklemeden kesime devam ettiler. Seçimden sonraya düşen zamanda, 31 Mart seçimlerinden sonra hızlandılar. İzin verildi, ruhsat verildi, bunlar da tam gaz orayı yerle yeksan ettiler.
“Davalar sonuçlanmadan harekete geçtiler”
"Madene karşı mücadelemiz devam ederken mahkeme kararları neticelenmeden harekete geçtiler. Kimse de bunlara dur demedi. İhbar ettik hiç 'bana mısın' diyen olmadı. Biz de talan büyüdüğünde eylem kararı aldık ve 'Su nöbetine' devam ediyoruz.
“2000 dönüm alan kesildi”
"Burada kesilmiş alan 2000 dönüm. Yani 2 milyon metre kare. 13 bin tane ağaç kesildiğini iddia edenlere (Tarım ve Orman Bakanlığı bölgede 13 bin ağaç kesildiğini açıklamıştı) şunu sormak istiyorum. Hesap etsinler. 100 metre kareye kaç ağaç düşüyor.? Orman burası.
“Sadece ticari ağaçları sayıyorlar”
"Algı çalışması yapıyorlar. Belli bir çapın üzerindeki ağaçları sayıyorlar. Ama orada yine faydalanılabilecek derecede daha küçük çapta ağaçlar var. Bu gerçekten bir kartliam. Yanlış bilgilendirme yapıyorlar. Bunu da Orman Bölge Müdürlüğü’nden alıyorlar. Orman Bölge Müdürlüğü de bu ağaçları ticari ağaç saydığı 13 bin. diyor. Ama hesap belli. 2000 dönüm alanı kestiler. Ağaç kesimine devam ediyorlar. Kulak asmadan suç işlemeye devam ediyorlar. Biz de eyleme devam ediyoruz.
“Durum gerçekten içler acısı”
"Biz ruhsatın iptali için dava açtık. Ama henüz bir sonuç çıkmadı. Yeni daha iki gün önce iki dava daha açtık. Çünkü burada bunlara yargıdan başka engel olacak kimse yok. Ne Bakanlıklar buna kulak asıyor, ne Cumhurbaşkanlığı kulak asıyor. Bir gelip görmüyorlar bile. Gelip görüldüğünde vahşetin hangi boyutta olduğunu çok iyi hissedersiniz.
"Fotoğraflar bir şey ifade etmiyor. Gözünüzle gördüğünüz alanda durum gerçekten içler acısı. Burada bütün bu doğa tahrip ediliyor. Türkiye’ye kalacak olan çıkacak altının yüzde 2’si. Sadece yüzde 2’si. Onun da bugünkü değeri 176 milyon TL. Değiyorsa… Başka söyleyecek sözüm yok.
“Bölgede 26 verilmiş ruhsat var”
"Bir tehlike de şu. Burada bir tane altın işleme alanı. Bunun gibi o bölgede 26 tane verilmiş ruhsat var. Yarın oralar da böyle olacak. Arama ruhsatı. Yarın onlar da işletmeye döndüğünde onlarda bu şekilde ormanları katledecek, toprakları siyanürleyecek ve bizim su kaynaklarımı siyanürlenmiş olacak. Siyanür biliyorsunuz en büyük zehir. Ve tam da bizim su kaynağımızın tepesinde. Bizim çok ses çıkarmamızın nedeni de bu. Su kaynağımızın tam tepesinde.
TIKLAYIN - Enerji Bakanlığı'ndan Kazdağları'yla İlgili Açıklama: Siyanür Kullanılmadı
“Birinci derece deprem bölgesi”
‘Efendim tedbir alacağız, şu yapacağız, bunu yapacağız’ diyorlar. Orası birinci derecede deprem bölgesi. Yani risk edilemez. Tamam tedbir alınabilir. Ama membrandaki tek bir yırtık veya oluşacak en ufak bir delik bizi risk altında bırakır. Bizim mücadelemiz bu.
“5 Ağustos’ta büyük eylem yapacağız”
"5 Ağustos’ta orada bir eylem yapacağız. Milletvekilleri gelecek, STK’lar gelecek. Büyük bir eylem yapacağız ve insanlara orayı göstereceğiz. Zaten gördükten sonra tepkiler daha da büyüyor. Çünkü inanılır gibi değil. Umarım devletin yetkilileri de bu konuya duyarlılık, hassasiyet gösterirler ve bir an önce bunu durdururlar.
“Sadece Çanakkale’nin mücadelesi değil”
"Gerçekten ne masraf ettilerse onlara paraları verilir ve doğa daha da fazla tahribat geçirmeden durdurulur. Tek istediğimiz bu.
"Bu mücadele sadece Çanakkale’de yaşayan yurttaşlarımız için yaptığımız bir mücadele değil, tüm yurttaşlarımız için yürüttüğümüz bir mücadeledir. Bu alanların hepsi ortak malımız. Siz yaşamıyor olabilirsiniz ama sonuçta sizin de mirasınız. Sizin de çocuklarınıza, torunlarınıza kalması gereken miraslar bunlar.
“Gelecek nesillere miras bırakalım”
"Dünyada en çok oksijen üreten ikinci dağ Kaz Dağları. Bin pınarlı Kaz Dağları’ndan bahsediyoruz. Florasıyla, faunasıyla, bitki örtüsüyle, hayvanıyla, börtü-böceğiyle hepimizin varlığı burası. Biz gelecek nesillere bu varlığı olduğu gibi miras olarak bırakmak istiyoruz." (HA/DB)
Haberdeki görseller Ülgür Gökhan'ın Twitter hesabından alınmıştır.