*Fotoğraf: Pixabay.
Antik Yunan'ın tragedya yazarlarından Sophokles...
Onun günümüze kadar ulaşan bütün tragedyalarını okudum: "Antigone, Aias, Trakhisli Kadınlar, Kral Oidipus, Oidipus Kolonos'ta, Elektra ve Philoktetes."
123 tane oyun yazmış olan Sophokles'in günümüze sadece yukarıdaki eserleri tam şekliyle ulaşabildi.
Daha evvel başka yayın organlarında yazdığım yazılarda Antigone'den bahsetmiştim. Antigone tragedyasında, bir insanın kralın emrine itaat etmemesi durumu var.
Antigone'nin vicdanı
Kral Kreon, ölen iki erkek kardeşten birinin (Eteokles) cesedinin geleneklere uygun şekilde gömülmesini, diğerinin ise vatan haini olduğu gerekçesiyle cesedinin gömülmemesini, açıkta bırakılarak kurda kuşa yem olmasını emreder.
Antigone'nin vicdanı ise bu durumu kabul etmez. Antigone, ağabeyinin cesedini gizli gizli gömer. Bunu yaptığı için, kralın emriyle canlı canlı bir mağaraya kapatılır ve ölür.
Antigone'nin kendi vicdanına başvurarak kralın emrine aykırı hareket ettiğini görüyoruz. Antigone tragedyasını ehemmiyetli kılan bir diğer noktada, Antigone'nin cinsiyetidir.
Yani bir kadının, bir erkeğe başkaldırması durumu vardır. Bu yönüyle de tarihi bir eserdir.
Antigone tragedyasında rastladığımız "ölüyü gömüp gömmeme" tartışmasına, Aias tragedyasında da rastlıyoruz.
Aias öldükten sonra, ona düşmanlık duyan Menelaos ve Agamemnon, onun cesedinin gömülmesini istemez. Lakin Aias'ın baş düşmanı olan Odysseus, onlar gibi düşünmez.
Odysseus, Agamemnon'a şöyle söyler:
"Tanrılar adına, bu adamın cesedinin gömülmesini böyle acımasızca yasaklama sakın.
"Kızgınlığına teslim olarak, nefretin adaleti çiğnemeye yöneltmesin seni. Akhilleus'un silahlarını aldığımdan beri orduda (Aias'ın)en çok nefret ettiklerinden biri de bendim. Ama bana karşı öyle olmasına karşın onu hor göremem.
"Troya'ya gelen Argoslular içinde Akhilleus'tan sonra en yiğit savaşçımız olduğunu inkar edemem. Onurunu zedeleyemezsin, insanların değil tanrıların yasalarını çiğnersin öyle yaparsan. İyi bir insan öldüğünde, ondan nefret etsen bile ona kötülük etmen adil değildir."
Devamında, "Düşmanım olmasına karşın cesur bir savaşçıydı" diyen Odysseus'a, Agamemnon "Ne yapacaksın peki? Ölü düşmanına saygı mı göstereceksin?" diye sorar. Aldığı yanıt ise şudur: "Erdemleri düşmanlığımdan daha önemli."
"Yaptığım hatayı düzeltmeye gidiyorum"
Sophokles'in eserlerinde 'adalet', önemli bir yer tutar. Kral Oidipus tragedyasında; Kreon'a "Ben Kralım, uyacaksın emirlerime" diyen Thebai Kralı Oidipus, ondan şu yanıtı alır: "Adaletsiz krala boyun eğilmez."
Philoktetes tragedyasında da 'adalet' ile ilgili vurgular var. İthake kralı Odysseus, Troya'nın sadece Philoktetes'te bulunan ok ve yaylarla fethedilebileceğini düşünür. Odysseus, Philoktetes'ten bu yay ve okları alabilmek için (yiğit savaşçı Akhilleus'un oğlu) Neoptolemos'tan yardım ister. Neoptolemos'tan istediği, Philoktetes'i yalanla kandırarak ok ve yayları ondan almasıdır.
Neoptolemos her ne kadar yalan söylemeyi 'utanç verici' bulsa da Odysseus'un dediğini yapar. Lakin Neoptolemos, bir süre sonra yaptığı yanlıştan ötürü nedamet duyar... Odysseus'a "Yaptığım hatayı düzeltmeye gidiyorum...Bu yayla okları kimden aldıysam ona geri vereceğim" der...
Odysseus onun bu tutumuna karşı çıkar. "Söylediklerinle yapmak istediklerin pek akıllıca değil...Bunu yapmakla kızdıracağın Akha ordusundan hiç korkmuyor musun?" diyen Odysseus'a şöyle karşılık verir Neoptolemos: "Adalet, senin akıl dediğinden daha önemli...Adalet benden yana oldukça hiçbir şeyden korkmam."
Tragedyalar ve gerçekler
Antigone tragedyasında, Kral Kreon'a, yaptığı adaletsizlik pahalıya patlar: Oğlunu ve eşini kaybeder. Oğlu Haimon, Antigone'nin nişanlısıydı. Nişanlısının ölümü üzerine kendi canına kıyar. Haimon'un öldüğünü öğrenen (annesi) Eurydike de kendi canına kıyar...
Antigone tragedyasında gördüğümüz intihar vakasını, Trakhisli Kadınlar ve Aias tragedyalarında da görüyoruz.
Gönül ister ki intihar, sadece tragedyalarda ya da romanlarda karşımıza çıksın. Gerçek hayatta karşımıza çıkmasın. İnsanlar bu yola hiçbir koşulda başvurmasın... Maalesef memleketimizde son zamanlarda birçok insanın bu yola başvurarak yaşamını yitirdiğini gördük:
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden Sibel Ünli ve Hakan Taşdemir, matematik öğretmeni ve dizi oyuncusu olan İnan Avşar, iş insanı Ali Armağan'ın 14 yaşındaki oğlu Ali Murat, Hatay Valiliği önünde kendini yakan baba Adem Yarıcı... Bunlardan İnan Avşar'ın intihar etmeden evvel dediği şuydu: "Bu dünyanın adaleti yok."
Sophokles'in bir diğer tragedyası olan Oidipus Kolonos'ta, Kral Oidipus'un devamı niteliğindedir. Oidipus Kolonos'ta'nın devamı ise Antigone'dir. Bu üç tragedya birbirini tamamlar. Sophokles'in Antigone tragedyasında geçen şu ifadeleri hepimiz bir kenara not etmeliyiz: "Bir insan iktidar ve yasalarla sınanmadı mı; düşüncelerini, tercihlerini ve ruhunu anlamak mümkün değil."
M.Ö. 400'lü yıllarda bu dünyanın bir yerinde Sophokles adında biri yaşamış. Şu an bedenen yaşamıyor ama yazdıklarıyla yaşıyor. Bazı insanlar vardır, bedenen ölseler dahi bıraktıkları eserlerle yaşarlar.
Yaklaşık 2500 yıl evvel Sophokles tarafından yazılmış eserler bugün hala okunuyor, sahneye uyarlanıyor ve birçoklarına ilham oluyor.
Atinalı Sophokles'in eserleri arasında beni en çok etkileyeni, Antigone idi. Canı pahasına ağabeyinin cesedini gömen vicdanlı Antigone... "Nefret etmek için değil, sevmek için yaratıldım" diyen Antigone... Seni hiçbir zaman unutmayacağım Antigone!
(SA/PT)