Sumru Ağıryürüyen ve Orçun Baştürk; müzikal birikimlerini uzun zamandır biriktirdikleri heybelerinden çıkarıp, “So Duo-Ay Ana” ismini verdikleri çalışmayla taçlandırdı. Kalan Müzik etiketiyle çıkan albümü dinlerken, popüler olanın böylesi değerli çalışmaları ne kadar görünmez kıldığını fark ediyorsunuz.
Bize sahici müzikle haşır neşir olmamız gerektiğini gösteren Ay Ana isimli çalışma vesilesiyle Sumru Ağıryürüyen ve Orçun Baştürk’le bir söyleşi gerçekleştirdim.
İlaveten, ikilinin daha evvelki çalışmaları ve konser takvimleri için de ayrıca soduo.wordpress.com adresine bakmanızda fayda var.
Öncelikle So Duo’dan başlayalım, müzikal birlikteliğiniz nasıl başladı?
Sumru Ağıryürüyen: 2013'ten bu yana geleneksel ve doğaçlama projelerde birlikte çalışıyoruz. 2015 sonuydu, çalageldiğimiz sazlarla, yani davul, vokal ve mandolinle bir ikili oluşturduk.
Daha sonra bizim için yepyeni bir saz olan panduri ve elektronikler katıldı müziğimize. Doğaçlama-şarkı dengesi de şarkılardan yana değişti.
Ay Ana isimli bir albüm yayınladınız, tepkiler nasıl?
S.A.: Dinleyen herkes damıtılmış, özellikle sadeleştirilmiş ve sıradışı olduğu konusunda hemfikir. Müzik yazarı dostlarımızdan da cesaretlendirici yorumlar duymaktayız.
İyi bir gidişat var, insanların anaakım işlerden sıkıldıklarını düşünüyoruz, bu yüzden özgün işler üreten müzisyenlere olan ilginin artarak devam edeceğini umuyoruz.
Altyapısı, melodileri, sözleriyle bambaşka bir tını var, kariyerinizde nasıl bir yerde değerlendiriyorsunuz albümü?
S.A.: Farklı geleneklerden geliyoruz. Ben geleneksel çalışmalardan özgür doğaçlamaya uzanan geniş bir yelpazeden, Orçun da avant-rock, saykadelik, deneysel ve Anadolu rock'a yakın işlerden geliyor.
Bu noktada kariyer dediğimiz mesele de bizim müzik yolculuğumuzla bağlantılı; zamansız ve mekansız.
En nihayetinde albüm olmasına karar verdiğimiz noktada da aynı akış söz konusu. Tek bir farkla, daha kontrollü bir şekilde devam ediyor. Müzisyen her yeni albümü kariyerinin en olgun çalışması zanneder. Biz de öyle zannediyoruz şu anda.
Yunus Emre, Aşık Veysel gibi bu toprağın sözlerinin yanı sıra Hindistan hatta eski Uygurca’dan izler görüyoruz albümde… Çatısını oluştururken neler düşündünüz?
Orçun Baştürk: Albüm repertuvarını oluşturmak için özel bir çalışma yapmadık. İlk amacımız önceden konserlerde çaldığımız parçaları kaydetmek ve sonucunu görmek idi. Bu süreç içerisinde parçaların değişime uğraması, aklımıza gelen yeni fikirlerle zenginleşmesi bizi verimli bir yaratım sürecine soktu.
Ucu açık parçalar tam bestelere dönüştü, besteler ise stüdyo versiyonlarına. Eserlerin seçilme ve yer alma yolculuğu da bizim müzik yolculuğumuzla bağlantılı; zamansız ve mekansız. Yukarda açıkladığımız gibi yani. Albüm olmasına karar verdiğimiz noktada yine aynı akış söz konusu. Tek fark, daha kontrollü bir şekilde devam etmesi.
Ay Ana'da, kendi sözlerimizin yanı sıra, farklı kaynaklardan aldığımız metinler yer alıyor. Bu metinler zaten başucu kitaplarımızdan, sevdiğimiz ozan ve şairlerden. Besteler ve sözler gayet doğal bir şekilde birbirini buldu hep. Örneğin, Edgü Ol (Bu fal iyidir) şarkımız, Irk Bitig adlı eski bir Uygur diyalektiyle ve rünik yazıyla yazılmış en eski Türkçe eserlerden.
Bu özelliğiyle dikkatimizi çekmişti epeyce önce. Keza, Tao Te Ching, T. Sait Halman'ın çevirdiği Eski Uygarlıkların Şiirleri kitabı da öyle. Albümde yer alan her söz ve her sesin kişisel ya da ortak tarihimizde bir anlamı var.
Albümden sonraki süreç nasıl gelişiyor, konserler etkinlikler var mı?
S.A.: Sahnede dostlarımızla yer almayı planlıyoruz. Albüm sonrası ilk konserimiz İstanbul Caz Festivali'nin Gece Gezmesi kapsamında 28 Haziran 19-30-20.30 arasında Bina'da olacak. Bu konserde bize Elif Canfezâ Gündüz'ün yanı sıra vurmalılarda Burhan Hasdemir eşlik edecek.
Daha sonraki konserlerde davul ve elektroniklerde Onur Başkurt aramıza katılacak, başka dostlar da katılabilir zaman zaman. Farklı disiplinlerden sanatçılarla işbirliklerine de yer vereceğiz. Ayrıca başka çalışmalarımız oluyor; Orçun, Taner Öngür ve 43.75 ile çalıyor örneğin. Birlikte Ayde Mori Yeniden ekibinde çalıp söylüyoruz. Ben de doğaçlama orkestrasıyla birlikte bir konser vereceğim sonbaharda.
Yeni çalışmaları olacak mı bu ikilinin yoksa tek albüm olarak kayıt altına mı aldınız?
Elbette devam etmeyi planlıyoruz. (UB/EKN)