Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ilk kez 30 Ekim - 1 Kasım tarihlerinde, bir çok ülkeden temsilcilerin katılımıyla Cenevre’de hava kirliliği ile ilgili kongre düzenledi.
Kongreye Türkiye’den Temiz Hava Hakkı Platformu adına Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala katıldı. Ayağının tozuyla Türkiye’ye dönen Pala’yla, önce kongre, sonra da temiz hava hakkı üzerine söyleştik.
Dünya Sağlık Örgütü’nün düzenlediği kongrenin önemi nedir?
Konferans, hava kirliliğine ilişkin Dünya Sağlık Örgütü tarafından düzenlenen ilk konferans olması nedeniyle önemli. Dünyada her yıl yedi milyondan fazla erken ölüme yol açan hava kirliliği ilk kez bilim insanları, karar vericiler ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla masaya yatırılıyor. Konferans öncesinde hava kirliliğinin tütün kadar sağlık açısından tehlikeli olduğu DSÖ tarafından vurgulandı, bunu önemli buluyorum. Ancak vurgulamamız gerekir, tütüne karşı kişisel olarak mücadele etmek mümkünken, hava kirliliğine karşı toplumsal bir mücadele gerekiyor, kirlilik kaynaklarını ortadan kaldırmak için.
Peki, ilk izlenimiz ne oldu?
Konferansa yaklaşık 900 kişi katılıyor, ancak ülkemizden ne Sağlık Bakanlığı’ndan ne de Çevre Bakanlığı’ndan temsilci bulunmuyor. Katılımcı listesine göre Türkiye’den yalnızca iki katılımcı var, Türk Tabipleri Birliği adına ben ve Türk Toraks Derneği adına Prof. Dr. Hasan Bayram. Biz Temiz Hava Hakkı Platformu olarak Türkiye’de hava kirliliğine ilişkin mevcut durumu ve çözüm önerilerimizi hazırladığımız bir politika notunu toplantı katılımcılarıyla paylaştık.
Konferansta hava kirliliğine yol açan kaynaklar bilimsel bilgilere göre iyi ortaya konulmasına karşın, örgüt, özellikle kömürlü termik santraller gibi kirli enerji kaynaklarının yok edilmesine ilişkin güçlü bir tutum ortaya koymuyor.
Endüstriden kaynaklanan kirliliklerin önlenmesi için, yatırımlardan önce Sağlık Etki Değerlendirmesi yapılması bir zorunluluk olarak değil, gereklilik olarak ifade ediliyor. Hükümetlere, Avrupa Komisyonu da içinde olmak üzere hava kirleticileri ile ilgili ulusal sınır değerlerine düzenlemeleri konusunda bir çağrı var, ancak bunun çağrıyla sınırlı kalmaması hükümetler üzerinde baskı oluşturulması gerekiyor.
“Türkiye’nin esamesi okunmuyor”
Konferansın hiç mi umut içeren önerisi yok?
Konferansın bence olumsuz yanlarından biri, Dünya Bankası ile birlikte düzenlenmiş olması. Bu ortaklık Konferans programına ve genel olarak benimsenen dile de yansımış görünüyor. Sermaye genel olarak eleştirilmiyor. Örneğin önümüzdeki bir kaç yıl içinde Almanya’da birçok kente diesel araçların girişinin yasaklanması alkışlanıyor, ancak Alman sermayesinin Asya ve Afrika’da satılmak üzere diesel araç üretimini sürdürmesine sessiz kalınıyor. Bu arada Konferansta Türkiye’nin esamesi okunmuyor. Ne bir durum saptama, ne eylem planı; Türkiye bütün sunumlarda yok sayılmış görünüyor. Oysa DSÖ veritabanındaki kestirimlere göre Avrupa bölgesinde havası en kirli ülkeler arasında yer alıyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu kimlerden oluşur? Neler yapar?
Temiz Hava Hakkı Platformu (THH) doğa koruma ve sağlık alanında çalışan 17 Sivil Toplum Kuruluşu’nun bir araya gelmesiyle 2015 yılında kuruldu. Öncelikle işletmede ve inşaat aşamasında olan kömürlü termik santrallerin yarattığı hava kirliliği ve çevre sorunlarına bağlı olarak halk sağlığını, temiz hava ve çevre hakkını savunmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.
Platform’un bileşenleri arasında Çevre için Hekimler Derneği, Greenpeace Akdeniz, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği (İMUD), Pratisyen Hekimlik Derneği, Türk Nöroloji Derneği, TEMA Vakfı, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Toraks Derneği (TTD), Yeşil Barış Hukuk Derneği, Yeşil Düşünce Derneği, Yuva Derneği, 350.org, Avrupa İklim Ağı (CAN Europe) ve WWF-Türkiye bulunuyor.
Hava kirliliği ile yapılan mücadeleyi, yeni 'tütün mücadelesi' diye adlandırmak mümkün mü?
Ben henüz tütüne karşı olduğu gibi çok güçlü bir mücadele yürütüldüğü kanısında değilim. Tütün mücadelesi temel olarak tütün endüstrisine karşı yürütülmeye çalışılıyor, ancak hava kirliliğine yol açan başta enerji sektörü olmak üzere, çimento, demir/çelik, otomotiv vb. çok sayıda endüstri grubu var. Dolayısıyla hava kirliliğine karşı mücadelenin iklim değişikliğinde olması gerektiği gibi, küresel kapitalizme karşı topyekün bir mücadele olarak örgütlenmesi gerekiyor. Tüketim toplumu yaklaşımı terk edilmeden, yoksulluk ortadan kaldırılmadan, daha iyi ve havası temiz bir dünya mümkün görünmüyor.
Dünyada ve Türkiye'de hava kirliliği ne durumda? Ne gibi sağlık etkileri var?
Dünyada her yıl yedi milyondan fazla kişi hava kirliliğine bağlı olarak erken ölüyor. Bunların 600 binden fazlasını çocuklar oluşturuyor. Türkiye’de her yıl 34 binden fazla kişinin hava kirliliği nedeniyle erken öldüğü tahmin ediliyor. Erken ölenlere başta akciğer kanseri olmak üzere (Hava kirliliğinin akciğer kanserine yol açtığı ve mesane kanserinin görülme sıklığını artırdığı kanıtlandı) hastalananları, hastanede yatanları, ilaç kullananları ve işlerinden alıkonanları da ekleyecek olursanız, hava kirliliğinin ülkemize sağlık maliyeti çok yüksek.
Türkiye'nin 2017'de açıklanan kirli hava haritası
Hava kirliliğinin en aza indirilmesi için yetkililerin neler yapması gerekiyor?
Ülkemizde yalnızca iki kirletici (PM10 ve SO2) tüm illerde ölçülüyor, ulusal sınır değerlerimiz DSÖ rehber değerlerinin çok üzerinde ve en tehlikeli kirleticilerden biri olarak kabul edilen PM2.5 için ulusal sınır değerimiz yok.
Bu koşullarda Türk Tabipleri Birliği, ülkemizde hava kirliliğinin önlenmesi için, hükümetin fosil yakıt teşviklerini sonlandırması ve yeni kömürlü termik santrallere izin verilmemesi gibi önerileri var.
Son olarak sizin eklemek istedikleriniz nelerdir?
Hava kirliliğine karşı örgütlü bir mücadele yürütmek gerekiyor. Toplum yararı için siyaset yapanları, meslek örgütlerini, sendikaları ve bağımsız bilim insanlarını Temiz Hava Hakkı Platformu çatısı altında yürütmeye çalıştığımız mücadeleye katılmaya ve katkıda bulunmaya çağırıyorum.
TIKLAYIN – Konferans hakkında detaylı bilgi
TIKLAYIN – Türkiye’nin konferansta paylaştığı Türkiye ile ilgili mektup
TIKLAYIN – Türkiye’deki hava kirlilik oranları ve çözüm önerileri
(EMK)