* Fotoğraf: Arşiv - AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Kanal İstanbul projesinin bilirkişi heyetinde bulunan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden akademisyen H.A.'nın, "tehdit edildim" diyerek görevden çekilmesinin ortaya çıkmasına ilişkin açıklama yaptı.
TMMOB, akademisyen H.A.’nın İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçedeki beyanları ile daha önce onlarca bilim insanı ve teknik insanın ifade ettiği gerçekliğin bir kez daha ortaya çıktığını söyledi:
“Kanal İstanbul projesi bilimsel gerçeklere rağmen, tüm bu bilgileri göz ardı ederek yapılmaya çalışılmaktadır. Proje, bilimsel ve teknik olarak sakıncalar barındırmaktadır ve yapılmaması gerekmektedir. Projenin ÇED Raporu şaibelidir.
TIKLAYIN - Kanal İstanbul bilirkişi heyetinden bir üye çekildi
“Rapor, bilimsel verilerle değil verilen talimatlarla oluşturulmuştur ve bu Rapor ile halka yalan söylenmektedir. Kamu yararı adı altında yapılacağı söylenen etki alanı böylesine geniş bir projede bilim yolsuzluğunun yapılması asla kabul edilemez ve tarih önünde affedilemezdir, görevin kötüye kullanılması anlamını taşımaktadır.”
“Topluma karşı suç işlendi”
Akademisyen H.A. mahkemeye verdiği dilekçede, kamu yetkilileriyle beraber düzenlenen gayriresmi bir toplantıya katıldığını beyan etmiş ve buradaki kişilerin kendisinden güzergahla ilgili çekincelerini tekrar gözden geçirmesini talep ettiklerini beyan ettmişti.
TMMOB, “Kamu kurumlarının kapalı toplantılar düzenleyerek akademiyi politik istekleri doğrultusunda yönlendirmeleri ve baskı kurmaları topluma karşı işlenmiş bir suçtur” dedi:
“Kurgusu baştan yapılmış, kararı bilimsel ve teknik incelemeler önemsenmeksizin önceden verilen bu projede ne kamu yararından bahsedilebilir ne de halkın katılımcılığından. Bu proje halka dikte edilen bir rant projesidir ve yapımında ısrar edilmesi İstanbul kenti başta olmak üzere büyük bir coğrafyayı geri döndürülmesi mümkün olmayan bir ekolojik kırımla baş başa bırakacaktır.”
“ÇED süreci sona erdirilmeli”
TMMOB, Kanal İstanbul Projesi Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin derhal sona erdirilmesi ve projeye karşı açılan tüm davaların akabinde düşürülmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Yönlendirilmiş ve bilimsel olmayan verilerle bezenmiş ÇED Raporu, süreci baştan hatalı kılmaktadır ve süreç yok hükmündedir. Bir kez daha ifade ediyoruz: Kanal İstanbul projesinin ÇED süreci hukuka, bilimsel ve teknik esaslara aykırı yürütülmüştür ve bu süreç neticesinde hazırlanan ÇED raporu hatalıdır. Bu durum, projenin yol açacağı çevresel tahribatı ve bu tahribatın telafisini imkânsız kılmaktadır.
“Projeye, yönlendirilmiş ve gerçeği yansıtmayan görüş bildiren akademisyenlerin meslek etiği mutlaka sorgulanmalı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kamu kuruluşları üzerlerindeki şaibeyi kaldıracak adımı atarak bu projeyi iptal etmelidir.”
Akademisyene teşekkür
Açıklamada görevden çekilen akademisyen H.A.’ya da şu sözlerle teşekkür edildi:
“Projeye karşı itirazlarını dile getiren yüzbinlerce insan adına: meslek etiğini göz ardı etmeyen, tüm baskı ve tehditlere karşın bilimsel olanda ısrar eden ve yaşadığı süreci açık yüreklilikle dile getiren hocamıza ayrıca teşekkür ediyoruz.”
Ne olmuştu?
Kanal İstanbul projesi için hazırlanan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu 24 Aralık 2019’da açıklandı. Rapora göre 75 milyar liraya mal olacak proje dahilinde 500 bin nüfuslu yeni yerleşim yeri kurulacaktı.
ÇED raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nca yeterli bulunduktan sonra 23 Aralık 2019'da askıya çıkarılmış ve kamuoyunun görüşlerine açılmıştı.
Raporun askıda olduğu 10 gün boyunca projenin iptalini isteyen yurttaşlar, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı il müdürlüklerinde uzun kuyruklar oluşturarak itiraz dilekçelerini verdi.
17 Ocak'ta Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul ÇED Raporu'nu onayladıklarını bildirdi. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu,17 Şubat 2020'ye kadar olan itiraz süresi içerisinde ÇED olumlu kararının iptali istemiyle dava açtı.
İstanbul 10’uncu İdare Mahkemesi’nde açılan davada bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar verildi. Bilirkişi heyetini oluşturması için Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi yetkilendirildi ama bu üniversitede mahkemenin heyette yer almasını istediği bölümler yoktu. Mahkeme daha sonra bilirkişileri re’sen belirledi.
Mahkemenin oluşturduğu 15 kişilik heyette yer alan Yıldız Teknik Üniversitesi'nden akademisyen H.A., tehdit edildiğini beyan ettiği dilekçe ile mahkemeye başvurarak görevden çekildi.
TMMOB itirazda bulunmuştu
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Kanal İstanbul ÇED Olumlu Kararı İptal Davası için belirlenen bilirkişilerin tarafsız ve objektif olmadığı gerekçesiyle 18 Ocak’ta dilekçe ile itirazda bulundu.
Davanın görüldüğü İstanbul 10. İdare Mahkemesi Başkanlığı’na itiraz dilekçesi veren TMMOB, mahkemenin belirlediği 15 kişilik heyette, iktidara yakınlığıyla bilinen, siyanüre evet diyen, öğrenciyi tehdit ettiği iddia edilen akademisyenler bulunduğunu vurgulamıştı.
Dilekçede, heyette yer alan bazı isimlerin daha evvel yürütmüş oldukları bilirkişilik faaliyetlerinde bilimsel ve teknik esasları hiçe sayan, kamu yararını ve çevre hukukunun temel ilkesi olan “koruma ve kullanma dengesi”ni göz ardı eden, objektiflikten uzak, ortaya çıkacak tahribat pahasına proje lehine hazırlamış oldukları raporlar dolayısıyla tarafsız olamayacakları ifade edilmişti.
(TP)