İnfografik: Yağmur Karagöz / bianet
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Türkiye’de araştırma ve eleştiri hakkını kullanmak isteyen gazeteciler ve yayın kuruluşları, özellikle ayrımcı Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kararları ve muktedirlerin aktörü olduğu ceza davaları nedeniyle Haziran'da yapılması öngörülen seçimlere derin bir tedirginlik içerisinde hazırlanıyor.
Seçimlere aylar kala, yargının iktidar mesajlarıyla gazetecileri kitlesel olarak tutuklaması ve aylarca iddianamesiz mahpus tutmasıyla, ülke 2016’daki darbe girişimi dönemi ve öncesine ait usul ve kötü alışkanlığına geri döndü.
171 gazeteci sanık, 12’sine beraat, 14’üne ceza
BİA Medya Gözlem Raporu; Ekim, Kasım ve Aralık aylarında en az 171 gazeteci ve medya temsilcisinin, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu ile 2911 Sayılı Toplantı Gösterişleri Yürüyüşleri Kanunu gibi düzenlemelerden yargılandığını, dokuzundan da maddi ve manevi tazminat talep edildiğini gösteriyor. Ayrıca raporda, 32 gazeteciye ilişkin dosyalarda takip edilen uzun İstinaf ve Yargıtay süreçleri de, Demokles’in Kılıcı altında görev yapmanın ağırlığını gözler önüne seriyor.
2022'nin son üç ayında “Cumhurbaşkanı’na hakaret”, “hakaret”, “kin ve düşmanlığa tahrik”, “devleti aşağılamak”, “örgüt propagandası” ve “suçu övmek” iddiasıyla yargılanan 12 gazeteci, beraat etti. Ancak aynı dönemde 14’ü “Cumhurbaşkanı’na hakaret”, “kamu görevlisine hakaret”, “örgüt propagandası” ve “örgüte yardım” gerekçeleriyle toplam 21 yıl 3 ay 22 gün hapis ve 8 bin 720 TL de adli para cezasına mahkum oldu.
Sekiz yılda 73, üç ayda iki “Erdoğan” mahkumu
Aynı dönemde en az 16 gazeteci ve karikatüristin adı “Cumhurbaşkanı’na hakaret” davalarında geçti. Levent Gültekin ve Mustafa Sönmez’e yönelik kovuşturmalar yeniyken, mahkemeler Sabahattin Önkibar ve Mehmet Emin Kurnaz’ı 11 ay 20 gün hapse mahkum etti. Azadiya Welat gazetesi eski muhabiri Velat Öztekin ise bu suçlamadan beraat etti: Ümit Zileli “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle gözaltına alınırken İstinaf, gazeteci Hakkı Boltan’a verilen hapis cezasını “aleyhte” bozdu.
Ne yazık ki Türkiye’de yerel mahkemeler, “Cumhurbaşkanına hakaret” maddesinin yürürlükten kaldırılmasına dair Venedik Komisyonu tavsiyesi ve AİHM’in Ekim 2021’de verdiği Vedat Şorli mahkumiyetine rağmen, Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesiyle ilgili yargılamaları sürdürüyor: Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’ten bu yana 200’ü aşkın gazeteci “Cumhurbaşkanı'na hakaret”ten yargılandı, 73’ü para veya hapis cezasına mahkum edildi.
Altı ayda 25 Kürt medya çalışanına tutuklama
16 Haziran’da Diyarbakır merkezli operasyonla 16 Kürt medya çalışanının tutuklanmasının ardından, Ankara Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında da dokuz gazeteci daha tutuklandı. Tutukluluğa itiraz, “savcı izinde” diye değerlendirilmedi. Gazetecilerin avukatı Resul Temur, “Amaç yargılamak değil, doğrudan işleyemez hale getirecek şekilde cezalandırmaktır” dedi. Türkiye, darbe girişiminden beri ilk kez “en çok gazeteci tutuklayan” ülkeler kategorisine girdi.
e
Erdoğan, TÜGVA, SADAT, İnal tazminat peşinde
Son üç ayda Sedef Kabaş, Mehmet Kızmaz, Cumhuriyet ve Evrensel gazeteleri; Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA, SADAT ve Kastamonu Üniversitesi Rektörü Ahmet Hamdi Topal’ın “kişilik hakları ihlal edildiği” gerekçesiyle toplam 75 bin TL tazminata mahkum edildi.
Bu dosyaların dışında, sekiz gazeteci, üç haber sitesi ve üç gazetenin adı da, toplam 945 bin 101 TL tutarında açılan tazminat davalarında geçti. Bu davalardan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın Independent Türkçe sitesi, muhabir Can Bursalı ve Barış Terkoğlu’na açtığı 300 bin TL’lik kısmı mahkeme tarafından reddedildi.
Biri YouTuber, 11 gazeteciye gözaltı
Son üç ayda en az 11 gazeteci ve medya temsilcisi gözaltına alındı. Ayrıca, Sade Vatandaş isimli Youtube kanalının sahibi Mehmet Koyuncu da, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde sokak röportajı yaptığı sırada gözaltına alındı.
Gözaltılardan dördü, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye iade edilişinin 24’üncü yılında birçok kentte yapılan eylemlerde yaşandı. İstanbul Kadıköy’deki Adalet Nöbeti’nde polisin HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü’ye küfrederek tokat atmasını görüntüleyen Artı TV kameramanı Zeki Kaya gözaltına alındı, kamerasındaki görüntüler silindikten sonra serbest bırakıldı.
Korkusuz gazetesi köşe yazarı Ümit Zileli “Cumhurbaşkanı'na hakaret”, soL sitesi yazarı Fatih Yaşlı da “devlet kurumlarını aşağılamak” suçlamasıyla gözaltına alındı. Kuzey Kıbrıs merkezli Havadis Gazetesi genel yayın yönetmeni Başaran Düzgün da “sakıncalı” bulunarak Türkiye’ye sokulmadı. Geçen yılın aynı döneminde, 14 gazeteci gözaltına alınmıştı.
Sekiz saldırıdan dördü polisten
Son üç ayda ikisi yerel, en az sekiz gazeteci ve medya temsilcisi saldırıların hedefi oldu, en az üçü de tehdit edildi. Saldırılardan dördünde, sokakta gazeteciye tahammül edemeyen Emniyet güçlerinin adı geçerken, üçünü ise (TELE 1, Zeybek TV vs) benzer tutuma sahip vatandaşlar gerçekleştirdi. Geçen yılın aynı döneminde beş gazeteci saldırının hedefi olmuştu. Gazeteci - yazar Timur Soykan, tarikat dünyasında çocuk istismarını ulusal gündeme taşıdıktan sonra tehditler aldı.
Herkesin umudu AYM'den imdat!
Son üç ayda Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), gazetecilerin hakları veya medya özgürlüğüne dair bir kararı kamuoyuna yansımasa da yüksek mahkeme, bireysel başvuru anlamında adalet arayan gazetecilerden rağbet görmeye devam ediyor. Diyarbakır’da 16 Kürt medya çalışanının tutuklanması ve Musa Anter Cinayeti dosyasının 30 yıl sonra zamanaşımından düşürülmesi, bu dönemde AYM’ye taşındı. Bir başvuru da, tazminata mahkum edilmesinden sonra AYM kararına rağmen yeniden yargılama yapmaya yanaşılmaması nedeniyle Adıyaman Gerger Fırat gazetesi yetkilisi Hacı Boğatekin’den geldi.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi’nin Başkanı Zühtü Arslan, Venedik'teki bir programda, “Anayasa Mahkemesi basitçe şunu söylüyor; ülkedeki her bir ihlali telafi etmeye gücüm yetmez” dedi. AYM, TCK’ya “dezenformasyon” adına eklenen 29. maddenin iptali için CHP’nin yaptığı başvuruyu esastan görüşeceğini bildirdi. Bu dönemde AİHM de, medya özgürlüğü alanında herhangi bir karar almadı.
Cezasızlığa karşı kazanımlar
Medya temsilcilerinin (Gökhan Biçici, Beyza Kural, Bülent Kılıç, vs) toplumsal eylemler sırasında polisçe veya seçim dönemlerinde fanatik gruplarca (Yavuz Selim Demirağ) hedef alınmasıyla ilgili cezasızlığa karşı ısrarcı ve kaydadeğer bir mücadele yürütülüyor. Bu dönemde mahkeme, bianet sitesi eski muhabiri Beyza Kural’a İstanbul’daki YÖK eylemini izlediği sırada “Hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size” diyerek ters kelepçeli gözaltı girişiminde bulunarak şiddet uygulayan üç güvenlik şube polisini sadece “çalışma hürriyetini ihlal' suçundan adli para cezasına mahkum etti. Oysa ki Anayasa Mahkemesi, onur kırıcı muamele tespitiyle ihlal kararı vermişti.
Onur Yürüyüşü’nü izleyen AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ın 27 Haziran’da darp edilip gözaltına alınmasıyla ilgili takipsizlik kararı kaldırıldı. Diğer bir güzel haber de, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın “Basın Kartı” ayrımcılığına karşı hukuk mücadelesini kazananlara, Berkant Gültekin’in de katılması oldu. Daha önce de, IPS İletişim Vakfı Başkanı ve bianet Proje Danışmanı gazeteci Nadire Mater, yaşamını yitirdiği dönemde Aydın Engin, gazeteci - ekonomist Mustafa Sönmez, Yeni Asya gazetesi yayın yönetmeni Kazım Güleçyüz, Evrensel gazetesi Ankara temsilcisi Birkan Bulut gibi çok sayıda haberci basın kartı mücadelesini yargı önünde kazanmıştı.
Kamuoyu vicdanını on yıllardır yaralayan Uğur Mumcu gibi dosyalarda ise gözlenen “olağan” prosedür, adalet arayışına olan güveni derinden sarsıyor. Gerçeğe ulaşmada iktidardan beklenen irade, dosyaların siyasi niteliği arttıkça azalıyor.
257 online habere sansür
Ekim - Aralık döneminde, Sulh Ceza Hakimlikleri veya Erişim Sağlayıcıları Birliği; yolsuzluk, rüşvet, kayırmacılık iddialarını gündeme getiren veya eleştiren en az 257 online haber ve gazetecilik içeriğine (Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Barış Terkoğlu) erişim engeli getirdi. Erişim engellemelerinde “kişilik hakları” gerekçesi yaygınken yolsuzluk, adaletsizlik, kayırmacılık, devlete yönelik eleştiriler gibi konular öne çıktı.
Üç ayda 72 işten çıkarma
Ekim - Aralık döneminde en az 72 gazeteci, köşe yazarı veya medya temsilcisi işten çıkarıldı ya da yayın kuruluşunun yayın çizgisinden doğan anlaşmazlıklar çerçevesinde işi bırakmak zorunda kaldı. Hürriyet gazetesi, TGS’nin mahkeme kararıyla Hürriyet gazetesinde toplu pazarlığa başlamak için yeterli çoğunluğa sahip olduğunu tescil etmesinin ardından, 62 çalışanının işine son verdi. Cumhuriyet gazetesinin son bir yıldır genel yayın yönetmenliğini yapan spor yazarı Arif Kızılyalın da görevden alındı.
Bu rakam, Cumhuriyet, Gazete Duvar, Halk TV ve Haber Global yönetimlerinde kriz yaşandığı geçen yılın aynı döneminde 58’di.
RTÜK, cezalara devam etti
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Ekim-Kasım- Aralık 2022 döneminde haber ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına toplam 5 para cezası ve 3 gün yayın durdurma cezası verirken radyo kuruluşlarına 2 idari para cezası uyguladı. Kurul, televizyon kanallarına 371,240 TL, radyolara ise 52,127 TL olmak üzere toplam 423, 367 TL idari para cezası keserken, TELE 1'e üç günlük yayın durdurma cezası verdi.
(EÖ/NÖ)