* Fotoğraflar: Bursa Su Kolektifi
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bursa Su Kolektifi, şehri doğudan batıya kat ederek geçen Nilüfer Çayı'na atık sularını yeterli arıtma yapmadan deşarj eden büyük işletmelerin yanı sıra çay kenarında faaliyet yapan kuruluşların suyun siyah ve acı akmasına neden olduğunu söyledi.
Sosyal medya hesabından görüntüler paylaşan Bursa Su Kolektifi, “Su yaşam demektir ve temiz su tüm canlıların hakkıdır. Bu proje su, hava ve toprağın kirletilmesinin yanı sıra yüksek miktarda gürültü kirliliği de içermektedir” diye yazdı.
Kirlilik nasıl doğuyor?
Uludağ eteklerinde Keles civarında doğan Nilüfer Çayı; Deliçay, Ayvalı Deresi, Sultaniye, Kurtkaya, Değirmendere, Yaylacıkdere, Kaplıkaya derelerinden de beslenerek, Susurluk Çayı ile birleşiyor ve 200 kilometre sonra Karacabey Boğazı civarında Marmara Denizi‘ne dökülüyor.
Nilüfer Çayı'nın kirliliğiyle ilgili en önemli sorunlar arasında sanayi bölgelerinin kimyasal atık deşarjı gösteriliyor.
Nilüfer Çayı yaklaşık 40 yıldır kirli akıyor. Kaynağı Uludağ'da içilebilir nitelikte olan su, oteller bölgesinde kirlenmeye başlıyor. Bursa Su Kolektifi’nin belirttiğine göre, oteller bölgesindeki işletmelerin alt yapı ve arıtma tesisleri bulunmuyor. Su, Uludağ'dan kent merkezine geldiğinde ise sanayi bölgelerindeki kimyasal atık baskısına maruz kalıyor.
Nilüfer Çayı’nın su kalitesi de üç ve dördüncü grupta yani kullanılamaz nitelikte. Nilüfer Çayı, Bursa kent merkezi çıkışında da açık bir kanalizasyona dönüşüyor.
DOĞADER acil eylem planı çağrısı yapmıştı
Konuya ilişkin çalışmalar yürüten Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) üyeleri, 25 Mart’ta etrafı sanayi kuruluşlarıyla çevrili Bursa'nın derelerinde suların siyah aktığına dikkat çekerek acil eylem planı çağrısında bulunmuştu.
Bursa'nın derelerinin salınan kimyevi atıklarla aşırı kirlendiğini ifade eden DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir şunları söylemişti:
“Bursalılar temiz su bulamaz iken su ticarileştirildi. Suların kaynaklarından borularla suyu çekip şişeliyorlar. Nilüfer Çayı, kaynağında temiz çıkıyor. Evsel, kanalizasyon ve fabrikaların kimyasal atıklarıyla kirletiliyor. Marmara artık bu kirliliği kaldırmıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arıtma tesislerinin modernize edilmesini sağlamalı. Arıtma noktalarına detektör koyulup takip edilmeli. Bursa'da on dereden dokuzu kirli akıyor. Yeterli denetim ile yaptırım olmalı.”
Araştırmaya konu oldu
Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Selma Bozdemir, 2019’da kaleme aldığı "Nilüfer çayı su kirliliğinin yapay sinir ağı ile değerlendirilmesi" başlıklı Yüksek Lisans tezinde Nilüfer Çayındaki kirliliğe ilişkin şunları yazmıştı:
“Bursa ilinde kalabalık nüfusu ve sanayileşmeden kaynaklı yoğun bir baskı bulunmaktadır. Su kirliliği devamlı olarak artış göstermektedir. İlde belediyelere ve çeşitli sanayi bölgelerine ait birçok arıtma tesisi bulunmaktadır; ancak, kimi sanayi kuruluşlarının atık sularını arıtmadan, Nilüfer Çayı ve yan kollarına deşarj etmeleri sonucu, Nilüfer Çayı’nın sulama suyu su kalitesi düşmektedir.
“Nilüfer çayının sulama suyu olarak kullanıldığı bölgelerde uzun süredir süregelen kirliliğin etkilerinin belirlenmesi için su örneklerinin alındığı geniş kapsamlı bir proje çalışması yapılmalıdır.”
(TP)