* Fotoğraf: Milas Belediyesi
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Muğla’nın farklı ilçelerindeki birçok ormanlık alanlarda 7 adet maden, otel ve rüzgar enerji santrali (RES) projesine “ÇED Gerekli Değildir” ve “ÇED Olumlu” raporları verdi.
Temmuz ayının sonunda Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan orman yangınının hemen ertesinde Muğla’nın Marmaris ilçesinde de yangın başlamış, yaklaşık iki hafta süren yangınlar şehrin diğer birçok ilçesine de sıçramıştı.
Yangınlara müdahalede gecikilmiş, yangın uçaklarının yetersiz olması nedeniyle can ve mal kayıpları artmış, yanan alanların toplam büyüklüğünün İstanbul’un yüzde 15’ine eşit olduğu açıklanmıştı.
Marmaris İçmeler Mahallesi
Birgün'den Aycan Karadağ'ın haberine göre, yangınların üzerinden henüz 1 ay geçmesine rağmen Muğla’nın ilçelerinde çeşitli projeler gündeme geldi.
Marmaris İçmeler Mahallesi Kızılkum mevkiinde, Sinpaş Gayrimenkul Yatırım tarafından orman alanında kalan bölgede 205 odalı otel ve bin 407 adet devre mülk (konut) yapılması için bakanlık, 13 Ağustos’ta “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. Proje, 163 bin 968 metrekarelik alanda yapılacak. Projenin iptali için dava açan Marmaris Kent Konseyi, şu açıklamayı yaptı:
“Proje konusu alan Marmaris Milli Park alanı içinde kalmaktadır. Ayrıca projede inşaatın kısıtlandığı kıyı-sahil şeridi kullanımı söz konusu olacaktır. Diğer taraftan proje alanı, geçtiğimiz günlerde meydana gelen yangından zarar gören orman sahası içinde kalmaktadır. Muğla yangınlarının en çok kayba yol açtığı Marmaris yangınlarının başlangıç yeri proje alanına yakındır.”
Bodrum Güvercinlik Mahallesi
Bodrum Güvercinlik Mahallesi’nde ise doğa ve orman alanı içerisindeki Güllük Rüzgâr Enerji Santrali ve Enerji İletim Hattı projesi için bakanlık, 31 Ağustos’ta "ÇED olumlu" kararı verdi. Yıldız Enerji Elektrik Üretim tarafından yapılacak projede 8 rüzgâr türbini kurulması ve yaklaşık 4,5 kilometre uzunluğunda enerji iletim hattı yapılması planlanıyor.
Söz konusu proje için şirketin daha önce 13 tribün için aldığı "ÇED Gerekli Değildir" kararına bölge halkı itiraz etmiş, bunun üzerine Muğla 1. İdare Mahkemesi geçen yıl kararı iptal etmişti. Ayrıca, proje alanına en yakın "1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı" 900 metre mesafede, en yakın "Doğal Sit Alanı" ise 500 metre yakınlıkta bulunuyor.
Seydikemer yok olacak
Seydikemer’de de orman alanına 3 farklı mermer ocağı projesi yapılacak. Ören Mahallesi’nde Kanal Mermer Maden tarafından yapılmak istenen mermer ocağıyla ilgili bakanlık, 13 Ağustos’ta “ÇED Gerekli Değildir” kararı verdi. Ocak sahasında toplamda 270 bin ton üretim yapılması planlanıyor. Proje sahası ağaçsız orman alanlarından oluşuyor.
Çökek Mahallesi’nde ise Batı Ege Mermer tarafından yapılmak istenen ocak için bakanlık, 17 Ağustos’ta "ÇED Gerekli Değildir" kararı verdi. Proje sahasının 13,61 hektarı, orman alanı içerisinde kalıyor.
Proje dosyasında ayrıca; nakliye sırasında ocak sahasından mevcut orman yoluna izinleri alınarak yeni yol yapılacağı ve ana yola kadar mevcut orman yolunun kullanılacağı belirtiliyor.
Yine Çökek Mahallesi’nde Kanal Mermer Maden tarafından 24,72 hektar ormanlık alanda yapılacak mermer ocağı için de 1 Eylül’de ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildi. ÇED dosyasında, alanda yaklaşık 50 ağacın kesileceği belirtildi.
Kavaklıdere’de ormanı patlatacaklar
Kavaklıdere Derebağ Mahallesi’nde, Tekmar Mermer ve Maden İşletmeleri’nin “mermer ocağı patlatma ilavesi ve pasa geri kazanım tesisi” projesi için 20 Ağustos’ta “ÇED Gerekli Değildir” kararı çıktı. Proje kapsamında ayda 11 patlatma yapılması planlanıyor.
Menteşe’nin Çırpı Mahallesi’nde ise Omeks Madencilik tarafından orman ve tarım arazisi vasfındaki 24,31 hektarlık alanda mermer ocağı açılmak isteniyor. Bakanlık, bu proje için de “ÇED Gerekli Değildir” kararı verdi. Proje kapsamında yıllık 540 bin ton kapasite ile mermer üretim faaliyeti gerçekleştirilecek.
Yanan alanlar ve Anayasa
Anayasa'nın 169. Maddesine göre, yanan orman alanları hiçbir koşulda imara açılamaz ve bu alanların yeniden ormanlaştırılması gerek.
Diğer yandan son 17 yılda 21 kez değiştirilen 6831 sayılı yasanın ilgili maddelerinde yapılan pek çok değişiklik, orman alanlarının çeşitli sebeplerle imara açılmasını oldukça kolaylaştırdı.
Örneğin 7139 sayılı yasada “orman rejimi de olsa üzerinde milli servet taşımıyorsa orman rejiminden çıkarılabilir” ifadesi yer aldı. Ayrıca 2B affı kapsamında 473 bin hektar alanın, “orman vasfını kaybettiği” gerekçesiyle Hazine'ye devredildi.
Anayasa'nın 169. maddesi
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
(TP)