*Fatih sondaj gemisi. Fotoğraf: Kıbrıs Haberci.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Güney Kıbrıs Yönetimi, Mayıs ayı başından itibaren Baf'ın 36,50 deniz mili açığında bulunan Fatih sondaj gemisinde çalışanların bütün verilerini elde etti ve Fatih çalışanları ve TPAO ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkardı.
25 kişi için tutuklama kararı
Fileleftheros gazetesinin "Adresler ve İsimler" başlığıyla yayınladığı ve Kıbrıs basınında yer alan haberlere göre Güney Kıbrıs yetkililerinin Fatih personeli ve TPAO ile işbirliği yapan şirket yetkililerinin verilerini (isim ve adresler) üçüncü tarafların işbirliğiyle topladığı ve şu anda tahmini 25 tutuklama emri var.
Haberde ayrıca gemide İngiltere gibi çeşitli ülkelerden ve Türkiye'den personel bulunduğu ve Türkiye'nin bu aşamada, ikisi ABD vatandaşı biri Hırvatistan vatandaşı olmak üzere, sondaj konularında uzman üç şirketle işbirliği yaptığı bilgisi aktarıldı.
TIKLAYIN - ABD'den Türkiye'ye Akdeniz Uyarısı
TIKLAYIN - Türkiye: ABD Açıklaması Gerçeklerden Kopuk, Güney Kıbrıs: Tutuklarız
"Temmuz ayında Yavuz gönderilecek"
Gazete, Türkiye'nin ikinci sondaj gemisi olan Yavuz'u da Temmuz ayında Karpaz körfezine göndereceğini, Yavuz'un demirleyeceği noktada, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma geminin geçmişte birçok sismik araştırma yaptığıı işaret etti.
ABD Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanandığı öne sürülen ve Doğu Akdeniz'deki doğal gaz yatakları ile doğal gazın ihraç güzergahlarını gösteren www.mcclatchydc.com web sitesi tarafından yayınlanan harita da haberde yer aldı.
"Harita Erdoğan'a sunuldu" iddiası
Aynı ABD sitesi, haritanın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da bizzat sunulduğu, Güney Kıbrıs, İsrail ve Lübnan gibi bölge ülkelerine de iletildiği iddiasıyla yayınlandığını savundu ve haberi ABD Dışişleri Bakanlığı eski Enerji uzmanı Amos Hokstain'e dayandırdı.
Haberde, Biden'ın direktifiyle "Bureau of energy resources" tarafından şekillendirilen haritada, doğal gaz ihraç yollarının da işlendiğini belirtti.
Politis ise ABD Enerji Bakanlığı haritasının McClatchy ve "Jerusalem Post"un Washington'daki eski muhabiri Michael Wilner tarafından yayınlanma zamanlamasına dikkat çekti.
Gazete Kıbrıs'ta yer alan habere göre haritada Türkiye'nin talep ettiği (Rum Yönetimi'nin tek yanlı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgedeki 4, 5, 6 ve 7 numaralı parseller) ve Fatih'in sondaja hazırlandığı deniz bölgelerinin de gösterildiğine dikkat çekilen haberde şu ifadelere de yer verildi:
"Bu noktada, çeşitli çevrelerin Kıbrıs'a, Amerikalılar (Exxon) üçüncü tur ruhsat dağıtımına girmeden 6'ncı parseli ruhsatlandırmamasını salık verdiğinde yaşanan tartışmayı hatırlatmakta fayda var.
"Süreç, şimdilik Zohr büyüklüğünde bir yatak bulamamış olsalar da Amerikalıların Türkiye'den rahatsız olmadığını gösterdi. Yine, planlama düzeyinde haritada gösterilenler, İsrail-Mısır enerji bağlantısı dışında gerçekleşmedi.
"Aksine gerek ENI Şubat 2018'de, Total de potansiyel olarak gelecek dönemde –şimdiki aşamada sonuna kadar gerginlik kartını oynuyor görünen- Türkiye'nin revize hareketlerinin hedefinde yer aldı."
Erdoğan: Bu hakları yedirtmeyiz
Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ABD'li Noble Energy firmasıyla anlaşma yapmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumartesi günü yaptığı açıklamada bölgenin zenginliklerinden Güney Kıbrıs'ın olduğu gibi uluslararası hukuka göre Kuzey Kıbrıs'taki Türkler'in de hakkı olduğunu söyledi.
Erdoğan yeni alınan sondaj gemilerinin ve arama noktalarındaki gemilerin; bunları korumak için de TSK'nın fırkateynlerinin bölgeye gittiğini bildirirken ekledi:
''Biz bu hakları hiç ilgisi alakası olmayanlara yedirtmeyiz."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise Doğu Akdeniz'deki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine adanın doğalgaz kaynakları üzerinde Kıbrıslı Türkler'in de hak sahibi olduğunu söyledi.
Münhasır Ekonomik Bölge nedir?1982'de yapılan, 1994'te yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler'in Deniz Hukuku Sözleşmesi'nde tarif edilen Münhasır ekonomik bölge (MEB), (İngilizce: Exclusive economic zone (EEZ)) Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgelerini kapsıyor.
|
Sondaj tartışmaları 2010'da başladı2010 yılı Aralık ayında Kıbrıs Kıbrıs Rum kesiminin tek taraflı olarak İsrail'le Kıta Sahanlığı Anlaşması imzaladı. Kıbrıs Rum kesiminin sondaj faaliyetlerine başlandığını açıklanması üzerine dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu arasında 21 Eylül 2011'de New York'ta Kıta Sahanlığı Sınırlama Anlaşması imzalandı. Sondaj sorunu, o tarihten beri karşılıklı açıklamalarla Kıbrıs sorununa paralel olarak gündeme gelmeye devam etti. |
(PT)